Yürüme anormalliği: Düşük ayak
Ayak düşmesi, ön ayağın düşmesinin zayıflık, tahriş veya siyatik sinir de dahil olmak üzere derin fibular sinirin (derin peroneal) hasar görmesi veya alt bacağın ön kısmındaki kasların felci nedeniyle meydana geldiği bir yürüme anormalliğidir.
Ayak düşmesi, genellikle başlı başına bir hastalık değil, daha büyük bir sorunun belirtisidir. Ayak düşmesi, ayak parmaklarını kaldıramama veya ayağı ayak bileğinden kaldıramama (dorsifleksiyon) yeteneği ile karakterize edilir. Ayak düşüklüğü, kas zayıflığının veya felcin derecesine bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilir ve bir veya her iki ayakta da meydana gelebilir. Yürürken, ayağın yerde sürüklenmesini önlemek için kaldırılan bacak dizden hafifçe bükülür.
KAS VE SİNİR HASARI SONUCU
Ayak düşmesi, tek başına sinir hasarından veya kas veya omurilik travmasından, anormal anatomiden, toksinlerden veya hastalıklardan kaynaklanabilir. Toksinler, pestisit olarak ve savaşta kimyasal ajan olarak kullanılan organofosfat bileşiklerini içerir. Zehir, organofosforun neden olduğu gecikmiş polinöropati adı verilen nörodejeneratif bir bozukluk gibi vücutta daha fazla hasara yol açabilir. Bu bozukluk motor ve duyusal sinir yollarının fonksiyon kaybına neden olur. Bu durumda ayak düşüklüğü nörolojik fonksiyon bozukluğuna bağlı felç sonucu olabilir.
Düşük ayak sendromu kas veya sinir hasarına bağlı olarak ayakta dorsifleksiyon ve eversiyon kaybı yani ayağı bilekten yukarı doğru kaldırma ve dışarı doğru oynatma yetisinin kaybı demektir. Ayak bileğine dorsifleksiyon yaptıran kası innerve eden sinir peroneal sinirdir. Peroneal sinirde ya da peroneal sinirin innerve ettiği, beslediği kaslarda meydana gelen bir problem bu tabloya sebep olur.
Hastalar genellikle "yürürken yalpalıyorum, ayağımı attıra attıra yürüyorum, yürürken ayağım takılıyor, sık sık düşüyorum" gibi şikayetlerle başvururlar. Ayak bileği tam olarak oynatılamadığı için adımlama ve topuğun yere değmesi sorunludur. Parmaklar yerde sürünür. Yürüme ancak kalça ya da diz ekleminin aşırı hareketi sonucu gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla zamanla bu eklemlere ve diğer sağlam ayağa daha fazla yük bineceğinden postür yani duruş bozuklukları ve diğer sağlam tarafta ağrılar ortaya çıkar. Etkilenen ayakta kas kütlesinin azalmasına bağlı küçülme ve bacak kısalığı izlenebilir.
AĞRI EŞLİK EDERSE
Düşük ayak ağrılı ve ağrısız olarak ortaya çıkabilir. Düşük ayak sendromu ağrıyla birlikte ortaya çıkığında bel fıtığından şüphelenmek gerekirken, ağrısız ortaya çıkan düşük ayak şeker hastalığına bağlı oluşabilir. Yine ağrısız ortaya çıkan düşük ayak sendromunun beyin veya omurilik tümörlerinin habercisi olabileceği de akıllardan çıkmamalıdır.
Düşük ayak için en büyük risk faktörlerinden birisi diyabetes mellitus yani şeker hastalığıdır. Şeker hastalığı kontrolsüz olarak seyrettiğinde yani kan şekeri sürekli yüksek olduğunda hem sinirler hem de kılcal damarlarda bozulmalar gerçekleşmekte; dolayısıyla sinir ve kaslar travmaya daha hassas hale gelmektedir. Bunun yanı sıra peroneal sinir dizin tam arkasındaki deriye oldukça yüzeysel seyreder. Yüzeyel seyretmesi nedeniyle basit travmalar tarafından rahatlıkla etkilenebilir.
YOL AÇAN HAREKETLER
Bacak bacak üstüne atma: Bacak bacak üstüne atmayı alışkanlık haline getirmiş insanlarda, uzun süreli aynı pozisyonda kalındığında peroneal sinir üst bacağa yakın bölümde basıya uğrayarak düşük ayak sendromuna sebep olabilir.
Uzun süreli çömelme: Uzun süreli yerde çömelmeye sebep olan aktiviteler, mesela tarladan çömelerek bir şey toplamak, yer karosu yerleştirmek, bizim toplumumuzda çok yaygın olan bir alışkanlık olan yer sofrasında yemek yemek gibi aktivitelerde yine peroneal sinir sıkışmasına bağlı olarak düşük ayak gelişebilir. Yine uzun süreli namaz kılmak da diz bölgesinde peroneal siniri sıkıştırabilir.
Alçı ya da bandaj uygulaması: Alt bacakta ya da bilek seviyesinde oluşmuş kemik kırıkları, burkulma ya da tendon hasarlarında uygulanan bandaj ya da alçı tedavilerinde eğer ki peroneal sinir alçı ya da bandajın basısı altında kalırsa da düşük ayak hastalığı gelişebilir.