Yüzsüz 'mahrem'

FETÖ'nün 'mahrem imamı' olduğunu itiraf etti. Buna rağmen Kaymakamlık’taki işine dönmek için başvuru yaptı

Anayasa Mahkemesi, FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasında öğretmen konumunda olduğu belirlenen kişinin iş sözleşmesinin feshine karşı yaptığı bireysel başvuruyu karara bağladı. Yüksek Mahkeme, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Ü.Ç. isimli kişi Bağlar Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde işçi olarak çalışırken iş sözleşmesi, FETÖ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle 15 Ağustos 2016 tarihinde feshedildi. Ü.Ç. feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talebiyle 16 Eylül 2016 tarihinde Diyarbakır 3. İş Mahkemesinde dava açtı. Mahkeme, terör örgütü ile irtibatlı ya da iltisaklı olabileceği hususunda şüphenin bulunabileceğini belirterek fesih işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.

İSTİNAF BAŞVURUSU REDDEDİLDİ

Yerel mahkemenin kararına karşı Ü.Ç. tarafından istinaf başvurusu yapıldı. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, 4 Mayıs 2017 tarihinde başvurucunun istinaf başvurusunun reddine karar verdi. Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 19 Eylül 2017 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Yeniden görülen davada yerel mahkeme bir kez daha davanın reddine karar verdi. Kararın gerekçesinde; “bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda başvurucu hakkında terör örgütüne üyelik suçundan ceza yargılamasının devam ettiğinin anlaşıldığı, işverenden terör örgütü ile irtibatı veya iltisakı bulunabilecek başvurucuyu çalıştırmasının beklenemeyeceği” ifade edildi. Bölge Adliye Mahkemesi de 28 Mayıs 2021 tarihli kararıyla başvurucunun istinaf talebinin kesin olarak reddine karar verdi.

HAKKINDAKİ CEZA DAVASI SÜRECİ

Diğer yandan Ü.Ç. hakkındaki işe iade davasında verilen ret kararlarının gerekçesinde yer alan ve Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen ceza yargılaması sonucunda 3 Kasım 2022 tarihinde Ü.Ç'nin FETÖ/PDY'ye üyelik suçundan mahkûmiyetine karar verildi. Kararda başvurucunun etkin pişmanlık kapsamında üzerine atılı suçlamaları tevil yoluyla ikrar ettiği, ByLock kullandığı, örgüt tarafından organize edilen örgütsel toplantılara ve diğer faaliyetlere sohbet ablası olarak katıldığı belirtildi. Kararın gerekçesinde ayrıca Ü.Ç'nin örgütün sözde emniyet mahrem yapılanmasında öğretmen konumunda olduğu, örgüte destek olmak amacıyla Bank Asya'ya para yatırdığı vurgulandı. Anılan karara karşı Ü.Ç. tarafından istinaf kanun yoluna başvurulurken istinaf incelemesinin devam ettiği öğrenildi.

BİREYSEL BAŞVURU YAPTI

Ü.Ç. hakkında uygulanan işten çıkarılma işlemine karşı Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi kararında şöyle denildi:

"Somut olayda başvurucu bir kariyer mesleği niteliğinde olan mesleki faaliyetten alıkonulmadığı gibi özel sektörde çalışmasını engelleyen herhangi bir ilave kısıtlamaya da tabi tutulmamıştır. Bu konuda bir kısıtlamanın getirilmemiş olması nedeniyle başvurucunun özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin öngörülen meşru amaçla ölçülü şekilde gerçekleştirildiği ve kamunun menfaati ile başvurucunun kişisel menfaati arasında adil dengenin kurulduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle başvurucu ile işveren arasında doğan uyuşmazlığın çözümüne olanak sağlamaya uygun yasal düzenlemelerin mevcut olduğu görülmektedir."

Sonraki Haber