Zaporojiye Valisi’yle sığınakta röportaj: Yevgeny Balitskiy bölgedeki son durumu anlattı
Uçsuz bucaksız tahıl tarlaları, verimli topraklar… Zaporojiye Oblastı’ndayız. Milyonlarca ton tahıl burada üretiliyor ve dünyaya dağıtılıyor. Tahıl Anlaşması için önemli bir yere sahip. Zaporojiye Oblastı Valisi Yevgeny Balitsky’le özel röportajımız bu konuya ışık tutuyor.
Yazı dizimizin bu bölümünde tahıl zengini Zaporojiye’deyiz. Rus heyeti bizi uçsuz bucaksız tahıl tarlalarına götürdü ve üretimi kendi gözlerimizle görmemizi sağladı. Tahıl Anlaşması’nın gündemde olduğu şu günlerde bu bölgenin önemi daha da artıyor. Çünkü bu bölgede çok ciddi bir üretim mevcut. Ama bundan önce biraz bulunduğumuz şehri ve şartları anlatmam gerekiyor.
‘AJANLARA DİKKAT’
Zaporojiye’nin en büyük ikinci şehri olan Melitopol’deyiz. Rusya’nın operasyonu başladığında büyük çatışmalardan biri bu şehirde oluyor. Bulunduğumuzda şehirdeki yaşamın normal şekilde gittiğini gördük. Savaş cephesine çok uzak bir mesafede. Fakat sürekli uzun namlulu silaha sahip askerin korumasında gezmek durumunda kaldık. Bunun sebebi ise hala şehirde Ukraynalı ajanların varlığından şüphe duyulması. Çünkü savaş zamanında bazı Ukraynalı askerlerin sivil bir şekilde halkın arasına karıştığı ve hala şehirde yaşadığı düşünülüyor. Öyle ki daha önce bazı yöneticilere karşı suikastlar bile olmuş.
‘UKRAYNA DÖNEMİNDE ÜRETİM DESTEKLENMİYORDU’
Tahıl tarlalarını geziyoruz, üreticiyle konuşuyoruz. Hepsinin ağzında ortak bir tespit var: “Ukrayna yönetiminde üretim özel şirketlerindi ve üreticiye destek verilmiyordu.” Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Ukrayna yönetiminin hala Sovyetler’den kalma teknolojiyi kullandıklarını belirten çiftçiler, yeni makinalarla Rusya döneminde (2022) tanıştıklarını söylediler. Bu da haliyle üretimi olumlu şekilde etkilemiş.
STALİN ZAMANINDA BİR AVUÇ TAHIL ÇALMANIN CEZASI
Tahıl fabrikasının birinde gezerken ilginç bir bilgiyle karşılaştık. Ekibin başındaki Rus yönetici Sergey, fabrikadaki banttan hızla geçen tahıllardan bir avuç alıp yanımıza geldi. Avcundaki tahılı gösteren Sergey şunu dedi: “Stalin zamanında bir avuç tahıl çalan kişinin cezası 10 yıl hapisti.” Buradan anlıyoruz ki özellikle savaş dönemi ve sonrasında tahılın hayati derecede önemli olduğu dönemde Stalin, tahıl hırsızlığını affetmemiş.
DEVLET TAHIL İŞLETMESİ
Devlet Tahıl İşletmesi’nin davetlisi olarak gezdiğimiz tahıl tarlaları ve fabrikasında üretim sürecine tanıklık ettik. Devlet Tahıl İşletmesi, 2022 yılı temmuz ayında kuruldu. Amacı ise çiftçiyi desteklemek. İşletmeye ABD tarafından yaptırım uygulanıyor. Bize aktarılan bilgiye göre Türkiye ile işbirliği içerisinde çalışıyor.
Sadece Ukraynalı ve yabancı sahipleri tarafından terk edilen arazi ve tesisler Devlet Tahıl İşletmesi yönetimine devredildi. Zaporojiye bölgesinde kalan çiftçilere Devlet Tahıl İşletmesi tarafından toprak verildi.
‘YAPTIRIMLAR DİĞER ÜLKELERİN TAHILA ULAŞMASINI ENGELLİYOR’
Devlet Tahıl İşletmesi yaklaşık 1 milyon ton tahıl depolayabilmektedir. Bu, Rusya'nın en büyük tahıl alıcılarının (Türkiye, Mısır, İran) altı aylık ithalat hacminin yaklaşık onda biri ya da Sudan veya Bangladeş'in 6 aylık ithalat hacminin tamamına denk geliyor. Ve Batı, bu tahılın dünya pazarına girmesini engellemek için her yolu deniyor.
‘TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNE GÜVENMEMİZ GEREKİYOR’
Tahıl tarlalarını gezdikten sonra Zaparojiye Oblastı’nın valisi Yevgeny Balitskiy ile görüşmeye gidiyoruz. Güvenlik gerekçesiyle telefonlarımızı yanımıza alamadık. Ama içeride ses ve görüntü kaydı almakta serbesttik. Valilik binasına girdiğimizde yerin iki kat altında sığınak olarak nitelendirebileceğimiz bir yerde Balitskiy ile buluştuk. Kendisi bizi sıcak karşıladı. Öncesinde bize 5-6 dakika süreceği belirtilen görüşme neredeyse 1 saat sürdü. Sorularımıza tek tek yanıt verdi. Balitskiy, Ukrayna krizinde Türkiye’nin aldığı tutuma kimsenin itiraz edemeyeceğini söyledi. Türkiye’nin arabulucu bir konumda olduğunu belirten vali, “Hepimiz, Türk tarafının desteğine çok güvenmemiz gerektiğini anlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 TEMMUZ’A VURGU YAPTI
Balitskiy eski bir askeri pilot. Türkiye’yi de yakından tanıyor. NATO üyesi olmasına rağmen kendi çıkarları açısından Türkiye’nin bağımsız politika izlediğini söyleyen Balitskiy, “Biz anlıyoruz ki Türkiye bir NATO ülkesi. Ama Türkiye’nin NATO’ya ne getirdiğini ve AB’nin on yıllardır Türkiye’yi üye yapacağına dair verdiği sözleri biliyoruz. Türkiye’ye bir havuç gösteriyorlar. Ben askeri bir pilot olarak çok iyi hatırlıyorum ki NATO üssü olan İncirlik’ten darbeye destek veren uçaklar kalktı.” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE DAĞITIM MERKEZLERİNDEN BİRİ’
Balitskiy, Rus tahılının Türkiye işbirliğiyle dünyaya dağıtıldığını belirtti. Batı’nın yaptırımlarla ihracatını engellemeye çalıştığı tahıl ile ilgili, “Yani bugün bizim için yeterince önemli bir arabulucu olarak hareket eden Türkiye, dağıtım merkezlerinden biridir. Aynı zamanda günümüzde Türk şirketleri üzerinden tahılın satışını yapıyoruz. Bu bir sır değil.” dedi.
GÜLDÜREN EL BOMBASI DİYALOĞU
Röportaj bittikten sonra tabi sıra fotoğraf çekilmeye geldi. Tek tek Balitskiy ile fotoğraf çekildikten sonra toplu şekilde çekilmek için yanına toplandık. O sırada arkadaki Rus bayrağının kadraja girmediğini belirttiler. Daha yüksek bir yere koymak isterken yeşil bir kutunun üstüne koyuldu bayrak. O sırada Balitskiy gülümseyerek, “O kutunun üstüne koyarken dikkat edin içinde el bombaları var.” dedi. Bizde haliyle güldük fakat biraz endişeyle tabi…
VALİLİK BİNASININ SOKAĞINDA DOSTUMUZU GÖRDÜK
Beni bu gezide en çok duygulandıran anlardan biri Valilik binasına girerken yaşandı. Valilik binasının girişindeki büyük duvarda arkadaşımız, Türk-Rus dostluğunun simge isimlerinden Darya Dugina’nın resmi vardı. Ruslar Darya’ya çok önem veriyor ve anısını yaşatıyor. Öyle ki Valilik binasının sokağının ismi Darya Dugina Sokağı. Darya, arabasına yerleştirilen bombanın uzaktan kumandayla patlatılmasıyla hayatını kaybetmişti. Anısını yaşatacağız…
HIMARS’LA VURULAN TAHIL FABRİKASI
Zaparojiye’de cepheye yakın bir nokta olan Tokmak şehrine gittik. Melitopol’den Tokmak’a geçerken belirli aralıklarla askeri kontrol noktalarından geçiyorduk. Dikkatimi çeken şeylerden birisi Çeçen askerlerin oralardaki yoğunluğuydu. Birçok kontrol noktasında Rus bayrağının yanında Çeçenistan lideri Ahmet Kadirov’un fotoğrafının bulunduğu Ahmet Özel Kuvvetleri (Akhmat Special Forces) bayrağı vardı.
ABD yapımı HIMARS füzeleriyle vurulan tahıl fabrikasına vardık. Orada bize fabrikanın yaklaşık 2 hafta önce füzelerle vurulduğunu ve fabrikada çalışan işçilerin öldüğünü söylediler. Vurulan kısım kullanılamaz hale gelse de fabrika tahıl işlemeye devam ediyor.
‘İYİLİK KAVGA ETMEYİ BİLMELİ’
Zaporojiye Valisi Yevgeny Balitskiy geçmişten bugüne Ukrayna’daki sorunun nasıl meydana geldiğini aktardı. Emperyalizmin nasıl insanları kullandığını anlatan Balitskiy Ukrayna’yı Yugoslavya örneğine benzeterek, “NATO, Yugoslavya’da yaptığını şu anda Ukrayna’da yapıyor.” dedi.
Balitskiy ile yaptığımız röportajda beni en çok etkileyen sözlerden birisi “İyilik kavga etmeyi bilmeli” oldu. Çünkü Balitskiy, Batı’nın her defasında kendilerini kandırdığını (Minsk Mütabakatı, Tahıl Anlaşması, Maidan olaylar) ve bu yolla saldırdığını belirtti. Ne kadar iyi niyetli olsanız da kavga etmedikçe çıkarların savunulamayacağını belirtti. Bu yüzden de sonuna kadar savaşacaklarını belirtti.
‘KARŞI SALDIRI DELİLİK OLUR’
Balitskiy Ukrayna’nın beklenen karşı saldırısı ilgili de konuştu. Öncelikle cephedeki askerlerin motivasyonuyla ilgili değerlendirme yapan Zaporojiye Valisi, “Savaşın ilk dönemine göre çok daha tecrübeli ve bilinçli askerimiz var.” dedi. Sonbahara göre şu an daha sakin ve kaygısız olduğunu belirten Balitskiy, “Sık sık cepheye gidiyorum. Askerlerin yüzlerine bakıyorum, durumlarını görüyorum. Artık savaşı bilmeyen tecrübesizler yok. Cephedeki asker ne için savaştığını biliyor. Tüm Rusya’nın omuzlarında olduğunun farkında.” şeklinde konuştu. Ukrayna’nın sonbaharda saldırı fırsatı olduğunu ve bunu kaybettiğini de vurgulayan Balitskiy, “Şimdi cepheleri ciddi şekilde güçlendirdik. Zaten bir bölümü de nehir etrafında ve sulak bölgelerde. Bu halde yapılacak bir saldırı delilik olur.” dedi.
‘BATI İÇİN NE KADAR UKRAYNALININ ÖLDÜĞÜNÜN BİR ÖNEMİ YOK’
Balitskiy savaşta ölen kişilerin aslında eskiden ortak olan Sovyetler Birliği insanları olduğunu söyledi. Batı için ne kadar Ukraynalının öldüğünün bir öneminin olmadığını vurgulayan Balitskiy, “Maalesef Ukrayna Batı’nın işgalinde ve insanların beyinleri yıkandı. Beyninin yıkanmasından kastım, bazı ırkçı taburlar. Çoğu insanı cepheye zorla alıyorlar ve cephede kendilerini bulunca vazgeçemiyorlar ve kaçamıyorlar.” ifadelerini kullandı.
‘EMPMERYALİZM İNSANLARIN EN GERİ YANLARINI ORTAYA ÇIKARIR’
Balitskiy, ABD’nin tarih boyunca insanı köleleştirdiğini ve emeğini sömürdüğünü belirtti. Bunun bir Anglo-Sakson felsefesi olduğunu söyleyen Balitskiy, “Batı insanların en geri yanlarını ortaya çıkarıyor. Kar hırsı kazanma, yağma… Bütün servetleri prensip olarak köle emeği ve soyguna dayanıyor.” şeklinde konuştu.
RUS ASKERİN BAYRAKTAR ESPRİSİ
Lugansk, Donetsk, Zaporojiye, Herson… Birçok cephede, her bölgenin kendi yerlilerinden oluşturduğu gönüllü asker birlikleri var. Zaporojiye’de o gönüllü askerlerle röportaj yapma fırsatı bulduk. Güvenlik gerekçesiyle askerler yüzlerini kapattılar. Onlara sorduğum ilk soru şu oldu: “Cephede sizi en çok zorlayan şey ne? Topçu atışları mı? Tanklar mı? Coğrafi koşullar mı?” Askerlerden biri “Bir espri yapabilir miyim?” diyerek “Türk Bayraktarları” dedi ve güldü. Burada bu şakanın ya da esprinin altında mutlaka ince bir mesaj yatıyor. Çünkü Ruslar, Türkiye ile ilişkiler iyi gitse de kafalarında hep bir Bayraktar İHA/SİHA sorusu oluyor. Askerin soruma asıl yanıtı ise “İş bilmeyen asker.” oldu. Cephede en kötü düşmanın iş bilmeyen müttefik olduğunu belirten asker, savaşmayı bilmeyen ve disiplinsiz askerlerin sorun yarattığını belirtti.
‘HEPİMİZİN DÜŞMANI ORTAK’
Bir diğer sorum da cephede Çeçenlerle ya da Rusya Federasyonu içerisinden gelen diğer Cumhuriyetlerden askerlerle savaşmanın nasıl olduğuydu. Rus asker şu şekilde yanıt verdi: “Bizim sorumluluğumuzdaki cephelerinde farklı birlikler yer alıyor. Sadece Çeçenler değil, aynı zamanda Osetyalılar da var. Rusya çok milletli bir ülke. Görüşlerdeki, siyasetlerdeki ve dinlerdeki farklılıklara rağmen, bizim bir ortak görevimiz var. Rusya’nın üzerinde bir tehdit oluştu. Burada herhangi bir ayrışma söz konusu olamaz. Şimdi tek bir hedef var ve düşman da belli.”