Zengezur Koridoru hangi aşamada

Ermenistan 10 Kasım 2020 Antlaşmasını artık imzalamış durumdadır. Rusya bu anlaşmayı desteklediği sürece bu koridor eninde sonunda açılacaktır. Türkiye ve Azerbaycan bu gerçeğin farkında olmalı ve Batı ülkeleri ile Zengezur Koridoru pazarlığı yapmamalıdır

Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı zaferle sonuçlandırdığı Karabağ Savaşının sonunda imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli Ateşkes Anlaşmasının 9. maddesine göre açılması gereken Zengezur Koridoru, Ermenistan’ın bir süre ayak sürümesi ve bazı usuller nedeniyle yaklaşık 21 aydır açılamadı.


Anlaşmada Zengezur Koridoru'nun Ermenistan’ın neresinden geçeceği net ifade edilmemekle birlikte -halihazırda var olan eski SSCB dönemi yolları ve topografik zorunluluklar dikkate alındığında- Azerbaycan ve Ermenistan’ın en güneyinde Aras Nehri kıyısında yer alan eski Erivan-Nahçıvan-Bakü demiryolu hattı güzergahından hem demiryolu hem karayolu olarak geçeceği muhtemeldir.


Geçtiğimiz haftalarda Zengezur Koridoru hakkında yeni bir gelişme yaşandı. İzvestiya Gazetesi'nde yer alan Elnar Bainazarov’un haberine göre tarafların, 3 Haziran’da yapılan toplantıda Zengezur Koridorunun güzergahı üzerinde anlaştığı iddia edildi. Henüz anlaşılamayan 6 km yol güzergahı kaldığı belirtildi. Dağların neredeyse 45 derece eğimli olduğu bu kısımda eski SSCB dönemi gibi tek demiryolu değil, duble trenyolu ve duble karayoluna açılabilecek genişlikte alan olabilmesi için Rus Devlet İnşaat Şirketi Avtodor çözüm üretmeye çalışıyor. Dağları delerek tünel açma veya Aras nehrine paralel olarak bu sarp dağları derin oyuklarla yararak yol açma planı üzerinde çalışma yapılacak.


Mayıs 2021'de Azerbaycan, Nahçıvan'dan Ermenistan sınırına bitişik olan Culfa-Ordubad demiryolu hattının inşaatını tamamlanmıştı. Mart 2022'de Ermenistan, Yeraskh ve Meghri bölgesindeki demiryolunun bir bölümünün inşası için jeodezik çalışma için fon ayırmıştı. Haberin kıdemli Rus İzvestiya Gazetesi'nde yayınlanması ise artık Zengezur Koridoru'nun açılması konusunun çok da uzak olmadığının göstergesi olarak görülebilir.

Zengezur Koridoru hakkında halen 6 anlayış mevcuttur.


KORİDORA KİM NASIL BAKIYOR?


ERMENİSTAN'A GÖRE: Syunik vilayetine bağlı Megri bölgesinden (Azerbaycan’a göre Batı Zengezur) geçecek olan bu koridor hiçbir şekilde koridor olarak görülemez. İşlevi Ermenistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne aykırı yorumlanamaz. Bu yoldan geçen araçlar gümrük işlemlerine tabi tutulmalıdır. Yol güzergahında Ermeni hukuku geçerli olmalıdır.


Ermenistan da bu yolun karşılığında Hankendi merkezli (Ermenilere göre Stepanakert) Karabağ’a mümkünse de bağımsızlık, en azından özerklik verileceğine emin olmalıdır. Ermenistan’a da hem Türkiye’den hem Azerbaycan’dan her ulaşım engellerinin kaldırılması sağlanmalıdır. Ermenistan hem Batılı ülkelere hem de Rusya’ya ulaşabilmelidir.


AZERBAYCAN'A GÖRE: Savaşı kaybeden ve hâlâ Azerbaycan sınırlarını tanımamakta ısrar eden Ermenistan, SSCB’nin 1920’li yıllarda yanlış ve taraflı kararıyla Ermenistan’a verilen Zengezur ve Göyce Bölgelerinden çekilmelidir. Gerek toprak satarak, gerekse “başka teklifleri” varsa Azerbaycan’ın değerlendirmesine sunmalıdır.

Askeri seçenek de dahil, zorla da olsa eski Azerbaycan toprakları asıl sahibine iade edilmelidir ve karşılıklı 1920 sınırlarına dönülmelidir. En kalıcı barış ancak yöntemle gerçekleşebilir. Bu durumu küresel güç dengeleri engellerse bile en azından 10 Kasım 2020 Anlaşmasının şartlarını harfi harfine yerine getirmelidir. Üstüne enerji boru hatları ve internet hatları da eklenmelidir.


Bu yoldan geçen araçlar gümrük işlemlerine tabi olmamalıdır. Gümrük işlemleri olacaksa Laçin Koridoru'nda da gümrük uygulanmalıdır. Ermeni hukuku geçerli olmamalıdır. Kısa adı FSB olan Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafıza Servisi yolun güvenliğini sağlamalıdır. Hatta FSB’nin bu yetkisi Azerbaycan’a devredilirse barış daha da kalıcı olur. Türkiye de tüm konularda Azerbaycan ile aynı görüştedir.


GÜRCİSTAN'A GÖRE: Kendisine alternatif ve ekonomik kayba neden olacak bu koridor açılmasa daha iyidir ancak engelleyebileceği bir gücü bulunmamaktadır. Çünkü Gürcistan’ın, hem karayolları hem de boğazları da içerden denizyolları nedeniyle Türkiye’ye ve Azerbaycan’a eli mahkumdur. Gürcistan ekonomisi kötü durumda da olsa Türkiye ve Azerbaycan’a dayalı olarak ayakta kalabilmektedir. ABD’nin Rusya’ya karşı koçbaşı olma görevini de tam anlamıyla yerine getirememiştir. Turuncu devrim ile gelen ABD destekli iktidara Rusya’nın Güney Osetya nedeniyle müdahalesi, Gürcistan’ı Rusya karşısında frenlemiş durumdadır.


İRAN’A GÖRE: Bu koridor İran’ın Ermenistan bağını koparacağı iddiası ile mümkünse hiç açılmamalı açılırsa bile İran’ın Ermenistan-Gürcistan-Karadeniz ile olan jeopolitik bağı kopmamalıdır. İsrail’in bölgeye yerleşeceğini sıkılıkla iddia etmektedir. Azerbaycan İran’ın bu iddiasını karayolu ve demiryolunun ister altından ister üstünden geçmesinde bir engel olmadığı için reddetmektedir. İsrail ile ilgili ifadeleri de reddetmekle birlikte komik ve kasıtlı bulmaktadır.


RUSYA’YA GÖRE: Bu koridor 10 Kasım 2020 Antlaşmasında ifade edildiği şartlarda açılmalıdır. Yolun güvenliğini FSB sağlamalıdır. Rusya bu koridor ile Amerikancıların iktidarda olduğu Gürcistan’ın jeopolitik öneminin azalması ve uğrayacağı ekonomik kayıptan memnundur. Güney Osetya ve Abhazya çatışmaları nedeniyle Gürcistan ile sorun yaşayan ve bu nedenle sorunlu olan Gürcistan’dan geçen Rusya-Türkiye karayolu ve demiryolu bağlantısı gerekirse Zengezur Koridoru'ndan sağlanmalıdır. Rusya, Suriye dahil tüm Ortadoğu’ya trenlerle ve karayoluyla bu yollardan ister sivil ister askeri amaçlarla mal, araç, silah, teçhizat ve mühimmat gönderebilmelidir.


Zengezur Koridoru ABD, İngiltere ve AB’nin kışkırtması sonucu Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile Rusya arasında birkaç on yıl veya yüzyıllık vadede yaşanabilecek askeri ve ekonomik bir sorunun da kaynağı veya tetikleyici unsuru olmamalıdır. Rusya’nın bu yolun anahtarını elinde tutması kendisine yönelik bir tehdit hissettiğinde bu kilidi kapatabilmesi ABD/NATO güdümünde olmayan bir Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın çıkarlarına zararlı değildir. O nedenle anlaşmaya FSB dahil edilmiştir.


Zengezur Koridoru Türkiye’yi doğu-batı ülkeleri arasındaki ticaretin üssü haline getireceğinden Türkiye’yi Batı’ya 70 yıllık bağımlılıktan kurtarması ve bağımsızlığını desteklemesi anlamında Rusya için faydalı görülmektedir. NATO’nun yanında durup Rusya’ya tehdit olacak Türkiye yerine, doğulu ortakları çok kutuplu dünyada kendi ölçüsünde ve tarihten gelen kuvvetinin de desteğiyle yeni bir kutup oluşturup Batı’nın karşısına çıkan tam bağımsız bir Türkiye olması Rusya açısından faydalıdır.


ABD, İNGİLTERE, AB ve İSRAİL’E GÖRE: Bu koridor Batı güdümünden çıkan Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarına uygun olmamalı, Batı güdümlü bir Türkiye’nin koordinasyonunda var olmalıdır. Ancak Batı ülkelerinin doğalgaz, petrol ve diğer maden ihtiyaçlarını Orta Asya’dan sağladığı, Rusya’yı güneyden, Çin’i de batıdan, İran’ı da kuzeyden kuşatacak şekilde Ukraynalaştırılan Azerbaycan ve Orta Asya Türk Devletlerinin koçbaşı olarak kullanılacağı bir amaca hizmet etmelidir. Bu amaçla Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi Başkanı Charles Michel görevlendirilmiş ve birkaç defa gerçekleşen Aliyev–Paşinyan görüşmesi yapılmasını sağlamıştır. Bu yolla Ermenistan da Rusya güdümünden çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ermenistan toprakları da Batı çıkarlarına uygun amaçlarla kullanılmak istenmektedir. Son Ukrayna çatışması sonucu Rusya’ya uygulanan ambargo ve bunun sonucunda yaşanan enerji ve maden krizi Zengezur Koridoru konusunda Batılıları farklı düşünmeye itmiştir.
İsrail de diğer Batı ülkelerine benzer şekilde İran’daki %35’i bulan Türk nüfus ile Azerbaycan’ın İran’ın başına bela bir devlet olmasını arzu etmektedir. İran’ın, İsrail’i tehdit eden değil, kendi iç sorunları ve komşuları ile boğuşan ülke durumundan çıkmamasını istemektedir. Ayrıca Azerbaycan’a bazı radar sistemlerini ve mümkünse füze sistemlerini de yerleştirmek istemektedir.


CHP-TAD'A DİKKAT ETMELİ


Ak Parti - MHP hükümeti Rusya’ya yönelik “Kırım Türkleri” kışkırtmasına da, Çin’e yönelik “Uygur Türkleri” tuzağına da, Kazakistan’da gerçekleşen “isyan” kışkırtmalarına da alet olmamıştır. O nedenle Zengezur Koridorunu ve Gürcistan güzergahını emperyalizmin hizmetine sunma görevinin iktidar hayallerine ulaşabilirlerse Biden İttifakına tevdi edilmesi planı Atlantik cephesinin masasında olacaktır. İyi Parti’nin Türk Dünyasına bakışı ve kışkırtmaları zaten ortadadır. CHP’nin de Suriye, Irak, Karabağ, Kıbrıs, Libya, Ege, Akdeniz ve daha nice konularda yanlış duruşuna rağmen sanki Türk Dünyasının hayrına bir amacı varmış gibi kısa adı “CHP-TAD” olan Kızılelma Logolu(!) “CHP Türk ve Akraba Dünyası Dış İlişkiler Koordinatörlüğü”nü kurması ve bu teşkilatın ileriye dönük amaçları iyi irdelenmelidir.


KORİDORA TEHDİTLER


Ermenistan 10 Kasım 2020 Antlaşmasını artık imzalamış durumdadır. Rusya bu anlaşmayı desteklediği sürece bu koridor eninde sonunda açılacaktır. Rusya’nın yaşadığı Ukrayna deneyimi Batılı güçleri Orta Asya’dan uzak tutmak için her türlü tedbiri alacağının işaretidir. O nedenle Rusya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirecek durumlardan kaçınılmalıdır. Batılı güçlerle Ermenistan’ı masaya oturtup Zengezur Koridorunun pazarlığını yapmak Rusya’nın koridora daha da soğuk yaklaşmasına neden olmaktadır. Bu anlayış da koridoru geciktiren etkenlerdendir.


Türkiye ve Azerbaycan bu gerçeğin farkında olmalı ve Batı ülkeleri ile Zengezur Koridoru pazarlığı yapmamalıdır. Bu yanlış yapılsa bile hatta Ermenistan da ikna edilse bile istenen sonuç alınamayacaktır. Koridorun açılması sürecini ancak Rusya hızlandırabilir. Koridorun açılmasını veya Bakü – Aktau Limanları arasındaki Trans Hazar Deniz geçişinden gelebilecek Batı tehdidini Rusya her zaman Hazar’da, Hazar Filotillası ve diğer kuvvetleri ile durdurabilir. Rusya da Kaliningrad’a açılan Suwalki Koridorunun kapatılması nedeniyle muzdarip durumdadır. Açılmış veya açılmamış koridorlar belli bir yıl sonra başa bela olabilmektedir.


Türk Devletleri Teşkilatı da, Rusya’yı veya Çin’i tedirgin edebilecek hiçbir çabanın içinde yer almamalı, içinde önemli oranda Türk nüfus barındıran Rusya, Çin ve İran ile beraber bağımsız ve egemen Türk Devletlerinin teşkilatı konumunda olmalıdır. “Alt tarafı bir koridor neden bu kadar büyütüyorlar” diye düşünülmemelidir. Rusya’nın tedirginliğinin farkında olmamızın yanında önereceği çözümleri de anlayışla karşılanmamız ülkemizin çıkarları açısından elzemdir. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin son yüz yılda güvenliği Asya kayasının bir bütün olarak Batılılara teslim olmaması ile sağlanabilmiştir. Bu gerçek hala değişmediği gibi yakın bir zamanda değişecek gibi de gözükmemektedir.

Sonraki Haber