Zenginlik içinde yoksulluğun sebep olduğu ölüm
Avrupa’nın en zengin ülkelerinden birisi olan Avusturya’da insanların en önemli sorunlarının başında ev sorunu gelmektedir. Ya ev bulmak çok zordur ya da bulunursa evlerin kiraları çok yüksektir. Geçtiğimiz yıllarda ev bulmak daha zorken, günümüzde ise evin yüksek olan kiralarını karşılamak çok zorlaştı. Ev piyasasına hakim olan büyük ev sahipleri kiraların düşük olduğunu düşünerek ellerinde bulunan kiralık evleri piyasaya sürmediler. Ev sahipleri kendilerine yakın siyasi temsilcileri aracılığıyla Kira Yasası’nı “liberalleştirip”, kiraların yükselmesini sağladıktan sonra ellerinde boş tuttukları evleri piyasaya sürdüler. Boş evlerin piyasaya sürülerek ev sorunu çözüldü sandılar. Bu defa Kira Yasası’ndaki liberalleşme ile ev piyasasında kiralık evlerin fiyatı alabildiğine yükseldi, sorun kiralık evlerin kirasını karşılayamama biçimine büründü.
Kolay işsiz kalma durumu ve boşanmalardaki oranın günümüzde çok yüksek oluşu, ev kiralarını karşılayamama evsiz kalma sonucunu doğurmaktadır. İşsizlik oranı özellikle korona krizi döneminde Avusturya tarihinde en yüksek seviyesine ulaşmış durumdadır. Mart 2020 tarihi itibarıyla 504.345 kiş işsizlik ödentisi için başvuruda bulunmuş. Bu sayıya ek olarak 58.177 kişi ise işsizlik ödentisi alırken çeşitli kurslara yönlendirilmişlerdir. Bu kesim böylece işsiz rakamından düşülmektedir. İşsizlik, çeşitli nedenlerden dolayı kiraları karşılayamama kısaca kişileri evsizliğe, caddeler ve parklarda kalmaya sürüklemektedir.
Başbakan Sebastian Kurz’un devlet televizyonu ORF’te bir haber programında yapmış olduğu açıklamada “Viyana’da 15 bin evsiz insan bulunmaktadır” dedi. Bu açıklamaya paralel olarak Avusturya’nın genelinde ise evsizlerin sayısının 21.567 olduğu bilindiği dile getirildi. Evsizlerin çeşitli sorunlarıyla ilgilenen Fond Soziales Wien basın danışmanı Christoph Ertl başbakanın yapmış olduğu açıklamasına istinaden “evsizlerin sayıları ile ilgili rakam belirtmek sağlıklı değildir, zira evsizler herhangi bir yerde kayıtlı görünmemektedirler” itirazında bulundu.
MİLLİ GELİR YÜKSEK AMA...
Evsizler değilse de işsizlerin kesin sayıları bilinmektedir. Zira işsizler yapmış oldukları başvuru sonrasında işsizlik ödeneği almaktadırlar. Başvurulara göre Avusturya’daki bu işsizlik durumunda Tirol eyaletinden sonra en düşük ikinci işsizlik oranı yüzde 4,7 ile Salzburg eyaletidir. İşsizliğin en yüksek olduğu eyalet ise Viyana’dır. Salzburg kenti Avusturya’da hem eyalet hem de eyaletin başkentidir. 2018 yılı itibarıyla 52.400 Avro ile kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu yer Salzburg’dur. Bu oran ülkenin en doğusundaki Burgenland eyaletinde 30.700 Avro olurken, Avusturya genelinde 43.600 Avro’dur. Kişi başına düşen milli gelir Avrupa Birliği sınırları içinde ülkelerin ortalaması ise 31.080 Avro’dır. Kısaca Salzburg eyaletinde milli gelir hem Avrupa Birliği hem de Avusturya ortalamasının çok çok üstünde bulunmaktadır.
Avusturya’nın dördüncü büyük kenti Salzburg, Salzach nehri boyunca kurulmuş, sarayları, kalesi, kiliseleri, çiçeklerle bezenmiş bahçeleri ile zengin bir kenttir. Çevresi gölleri ve doğa güzellikleri ile ayrıca görülmeye değer yerlerdir. En tanınmış Salzburglu şahıs hiç şüphesiz Wolfgang Amadeus Mozart’tır, Salzburg için Mozart şehri de denebilir. Onun için klasik müzik kenti olan Salzburg’ta konserler, uluslararası festivaller, toplantılar birbirini kovalar. Fazıl Say da bu kentte sık sık konser veren sanatçılar arasındadır. Romanik, gotik, rönesans ve barok mimari yapıdaki şehrin merkezi Unesco tarafından 1996 yılında dünya kültür mirası olarak ilan edilmiştir. Bu güzel kentin müzik yaşamının dışında bir de turizm boyutu vardır ki, yılda milyonlarca turistin geldiği kentte bazen Salzburglular nefes alamadıklarını ifade ederler. Geçtiğimiz yıl Salzburglulardan “Bu kadar turist olmamalı, şehirde hareket edemiyoruz, turist sayısı azaltılsın veya gelecek turistler seçilerek kente alınsın” çağrılarını yüksek sesle açıkladılar. Henüz turistler seçilerek alınmıyor, ancak şehrin yoğun turist trafiğini kaldıramadığı da bir gerçek.
Avusturya’nın en şatafatlı, en zengin, en güzel kentlerinden biri olan Salzburg’da ev kiraları işsizler, emekliler tarafından karşılanabilir gibi değildir. Geçtiğimiz günlerde bu kentte bir ilk yaşandı. Kentin olanca zenginliğinde 71 yaşında evsiz barksız bir emekli uyuyacak yer bulamaz. Nisan aydınlık ama ısıtıcı olmayan bir gününde gözlerini sabaha açmak ister, ancak gözlerini açamadan bağırmaya çalışır. Onun bu bağırtısını duyan belediyenin çöp kamyonu çalışanları acil düğmesine basarlar, ancak geç kalınmıştır.
Uyumak için Salzburg’un birbirinden güzel, çiçekleriyle bahara merhaba diyen parkları henüz soğuktur. 71 yaşındaki emekli evsiz barksız ve yalnız yaşayan Salzburglu uyumak için geceden bir alışveris merkezinin park alanında bulunan çöp bidonuna girer. Belediye işçileri sabahleyin çöpleri toplayacaktır. Çöp bidonun biri alınır, kamyona boşaltılır, kamyona dökülen çöpler komyonun içinde preslenir. Sıra yaşlı emeklinin uyuduğu çöp bidonuna gelmiştir. Kamyonun sağında solunda bulunan kancalara bidon takılır, çöp içindekilerle beraber kamyona dökülür. Presleme sırasında işçiler bir ses duyarlar. Presleme işi anında durdurulur, ancak tonlarca ağırlıkta olan pres makinasının durdurulmasında biraz geç kalınmıştır, bütün çabalara rağmen yaşlı insan kurtulamamıştır.