‘Zoraki Almanlaştırma’ sona eriyor!

Bir yandan iltica başvurusu reddedilenlerin ‘sınır dışı’ işlemlerini hızlandıran Federal Meclis, aynı zamanda Alman vatandaşlığına geçiş süresini kısaltacak ve çifte vatandaşlığa imkân verecek olan “Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu” tasarısını kabul etti

Yasa tasarısının 2 Şubat’ta eyalet temsilcilerinden oluşan Federal Konsey oturumunda gündeme alınması ve onaylanması bekleniyor. Bu durumda yasa, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'ın onayı sonrası Resmi Gazete'de yayımlanacak ve yürürlüğe girecek. Nisan ayında başvuruların alınmaya başlanabileceği öngörülüyor. Bürokratik hazırlık ve uygulama sürecinin ise aylar sürmesi bekleniyor.

Vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması ve hızlı entegrasyonun teşvikini amaçlayan reformun getirdiği en önemli değişiklik, çifte vatandaşlığın artık mümkün olması. Almanya, istisnai durumlar dışında çifte vatandaşlığa izin vermiyordu. Ancak yeni yasa ile Alman vatandaşlığını almak isteyenler, artık daha önce sahip olduğu vatandaşlığı bırakmak zorunda kalmayacak ve birden fazla ülkenin vatandaşı olma hakkına sahip olacak.

Koalisyon hükümeti tarafından Meclis'e sunulan tasarı, 234'e karşı 382 oyla kabul edilirken oylamada 23 milletvekili çekimser kaldı.

VATANDAŞLIK YASASININ MODERNİZASYONU

Kamuoyunda "çifte vatandaşlık yasası" olarak bilinen "Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu Yasası"yla Alman vatandaşlığına geçmek için istenen yasal ikamet süresi, 8 yıldan 5 yıla indirildi.

Alman vatandaşlığına geçmek isteyen kişinin ülkedeki yaşam şartlarına uyum sağlama konusunda okul veya mesleki başarısının bulunması, gönüllü çalışmalar yapması veya dil öğrenmek için özel çaba sarf etmesi gibi durumlarda bu süre 3 yıla düşürüldü.

Çifte vatandaşlık imkanı tanındığı için daha önce yürürlükte olan ve gençleri 23 yaşına kadar ebeveynlerinin vatandaşlığı veya Alman vatandaşlığı arasında seçim yapmaya zorlayan "opsiyon modeli" tamamen kaldırılmış oldu.

Almanya'da doğan çocuklar, Alman vatandaşı olmasalar da ebeveynlerinden birinin en az 5 yıl yasal olarak ülkede ikamet etmesi halinde Alman vatandaşlığı alabilecek.

Alman vatandaşlığına geçiş için ayrıca kişinin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini, sosyal yardım almadan sağlaması gerekiyor. Son 2 yılda 20 ay tam gün çalışan yabancılar ve tam gün çalışan kişilerin yabancı eşleri bundan muaf tutulacak.

BEŞ YIL İKAMET EDEN BAŞVURABİLİR

Yeni yasa ile birlikte, Alman vatandaşlığına başvurabilmek için istenen asgari “yasal ikamet süresi” 8 yıldan 5 yıla düşürülüyor.

5 yıldan daha kısa bir sürede vatandaşlığa geçiş de mümkün olacak.

Başarılı bir entegrasyon sağlayanlar 3 yıllık yasal ikamet süresi sonrasında Alman vatandaşlığı alabilecek.

Yasada eğitim veya mesleki başarılar, gönüllülük faaliyetleri, ileri düzeyde dil becerisi gibi örnekler özel çabalar olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca vatandaşlığa geçiş için kişinin kendi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini devlet kaynaklarını kullanılmadan, yani sosyal yardım almadan sağlıyor olması gerekiyor.

Yasa, yabancı anne-babanın Almanya’da doğan çocuklarının, ebeveynlerden birinin en az beş yıl Almanya’da yasal olarak ikamet etmesi şartıyla Alman vatandaşlığına sahip olmasına da imkan tanıyor.

VATANDAŞLIK DAİRESİ SAVCILIKTAN BİLGİ ALACAK!

Yeni vatandaşlık yasası, ikamet süresi, ileri düzeyde Almanca bilgisi ve ekonomik özgürlük kanıtının yanı sıra “insan onurunun güvencesine” ve “özgürlükçü demokratik düzene” bağlılık şartı da getiriyor.

Bu kapsamda “antisemitizm, ırkçılık, cinsiyet veya cinsel yönelime yönelik veya diğer insanlık dışı motivasyona dayalı eylemler” Alman vatandaşlığının önündeki engeller arasında bulunuyor.

Kişinin bu gerekçelerle ceza alması durumunda vatandaşlığa kabul edilmeyecek. Bu konuda vatandaşlık daireleri ve savcılıklar yakın iş birliği içinde olacak.

Vatandaşlık Yasası'nın önceki halinde, 35'inci madde uyarınca, hileli beyan ya da yanlış bilgi ile edinilen Alman vatandaşlığının 10 yıl içinde iptal edilebilmesini sağlıyordu. Yeni metinde buna ek olarak, “özgürlükçü-demokratik temel düzene bağlılık” konusunda verilen taahhütlerin tutulmaması halinde de vatandaşlığın iptali eklendi.

Ayrıca çok eşli olanlar veya anayasada yer alan kadın-erkek eşitliğine aykırı davrananlar da vatandaşlığa alınmayacak.

‘GASTARBEITER’ KUŞAĞINA KOLAYLIK

Almanya’nın ekonomik büyüme döneminde yaşadığı iş gücü eksikliğini tamamlamak için çağırdığı “Gastarbeiter”, yani “Misafir İşçi” kuşağın geri döneceği varsayılıyordu. Bu nedenle dil ve diğer entegrasyon fırsatları yeteri kadar sunulmamıştı. Bu nedenlerle yeni yasa ile birlikte, bu kuşak için de vatandaşlığa geçiş koşullarında kolaylıklar sağlanacak. Almanya'nın hukuk ve toplumsal düzeninin yanı sıra yaşam şartları hakkında soruların yer aldığı vatandaşlık testinden ve Almanca bilgisi zorunluluğundan muaf tutulacaklar. Vatandaşlık yasasının yeni hali, Alman vatandaşlığına geçmek isteyenlere prensipte kendi ve bakmakla yükümlü olduğu aile üyelerinin geçimini sağlama zorunluluğu getiriyor. 1974'ten önce, dönemin Batı Almanyası'na "misafir işçi" sıfatı ile gelenler ve yine o dönemin Doğu Almanyası'na dış ülkelerden gelen sözleşmeli işçiler için bu şart da aranmayacak.

ALMAN VATANDAŞI OLMAYAN 6 MİLYON GÖÇMEN

17 maddelik Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri de dikkate alınarak hazırlanan yasa, özellikle “Eşitsizliklerin Azaltılması” hedefini de gerçekleştirmeyi amaçlıyor.

“Ülkelerin içinde ve arasında bulunan eşitsizlikleri azaltmak” başlığını taşıyan 10. Madde, “Planlı ve iyi yönetilen göç politikaları” ve 2030’a kadar “yaş, cinsiyet, engel, ırk, etnik köken, soy, din veya ekonomik veya başka bir durumuna bakılmaksızın herkesin sosyal, ekonomik ve politik içermesinin sağlanması ve desteklenmesini” gibi hedefleri içeriyor.

Almanya’daki bazı göçmenler, geldikleri ülkenin vatandaşlığını bırakmak istemedikleri için Alman vatandaşlığına geçme konusunda istekli olmuyor.

Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ülkede 12 milyondan fazla yabancı ülke vatandaşı bulunuyor.

Bunların yaklaşık yarısının ise 10 yıldan uzun bir süredir Almanya’da yaşamasına karşın vatandaşlığa geçmedikleri belirtiliyor. Almanya’daki en büyük göçmen topluluğunu Türkiye’den gelenler oluşturuyor.

"Pek çok göçmen kendini Alman hissediyor ama geldikleri ülkeyle bağlarını da tamamen koparmak istemiyor. Artık gelecekte kimliklerinin bir bölümünden vazgeçmek zorunda kalmayacaklar."Almanya İçişleri Bakanı Nancy Feaser, yaptığı açıklamada, yeni vatandaşlık yasasını bu sözlerle savunmuştu. Vatandaşlık yasası reformu, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Liberallerin (FDP) oluşturduğu hükümetin koalisyon anlaşmasında da yer alıyordu.

Alman vatandaşlığı almaya hak kazanan kişiye ilgili resmi belgenin, kamusal bir törenle verilmesi de yeni yasada yer alan maddelerden biri.

MERKEZ SAĞ BLOĞU YASAYA DİRENDİ

Ana muhalefetteki merkez sağ bloğu, yasanın Alman vatandaşlığını 'ucuzlatacağını' savunarak girişimi sert şekilde eleştirdi. Başta milliyetçi parti AfD olmak üzere Hristiyan Birlik partileri CDU/CSU yasaya tepki gösteriyor.

“Alman vatandaşlığının değersizleştiğini” belirten muhalefet partileri, aynı zamanda “başka ülkelerin siyasetlerinin” Almanya içine taşınacağı eleştirilerinde bulunuyorlar.

Tasarının Federal Meclis’teki Aralık ayındaki ilk oturumunda konuşan CDU/CSU Milletvekili Alexander Throm, “Birkaç yıl içinde Erdoğan'ın AKP'sinin bir Alman şubesinin burada, Alman Federal Meclisi'nde oturmasına kimse şaşırmamalı. Sizin koltuklarınıza” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki yıllarda yaptığı açıklamalarda özellikle “Avrupalı Türkler üzerinde önemle durduklarını” belirtmiş, Türkiye’den göç etmiş kişilerin “mümkünse yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını almaları” çağrısında bulunmuştu.

Erdoğan, 2018 yılında Bosna Hersek’te Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin bir toplantısında Avrupa’da yaşayan vatandaşların bulundukları ülkelerdeki siyasi partilerde aktif şekilde rol almalarını da isteyerek, “O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil, sizler yer almalısınız” demişti.

TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLLERİ: HAKKIMIZ!

Yasaya karşı çıkan muhalefet partilerinin eleştirileriyle ilgili konuşan SPD Milletvekili Hakan Demir, “AB vatandaşı çifte vatandaş olurken Türkiye’den gelenler için neden olmasın” diye savundu.

SPD’li Gülistan Yüksel ise uygulama hakkında bilgiler verdi. “Yaz döneminden önce uygulamaya başlanacağını” belirten Yüksel, şu anda “vatandaşlık başvurusu yapmış olanların, vatandaşlıktan çıkmadan süreçlerini durdurabileceklerini” ve “yasanın yürürlüğe girmesinden sonra tekrar başvurularını devam ettirebileceklerini” söyledi.

‘KALİFİYE İŞ GÜCÜNÜ GELİŞTİRECEK’

Alman hükümeti geçen yıl da “Kalifiye İş Gücü Göçünü Geliştirme Yasasını” kabul etmişti. Almanya, bu bir dizi yasa ile ülkeyi nitelikli iş gücü için daha cazip kılmayı hedefliyor. İçişleri Bakanı Faeser, geçen yıl yaptığı bir açıklamada, bu adımların Almanya’nın “rekabet edilebilirliği” için de önemli olduğunu vurgulamıştı. “Bir göçmen ülkesinin gereksinimlerini karşılamayı” amaçlayan “Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu da bu adımlar biri” şeklinde özetledi.

“En iyi beyinler için küresel bir rekabetin ortasında” olunduğunu söyleyen Faeser, “Alman ekonomisinin pek çok alanda acilen vasıflı çalışanlara ihtiyaç duyduğunu” ifade etmişti.

Yapılan araştırmalar da Alman ekonomisinin nitelikli iş gücüne ihtiyacını ortaya koyuyor.

Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (DIHK) geçtiğimiz aylarda açıkladığı ankette onlardan biri.

DIHK’nın 22 bin şirketle yaptığı ankete göre, şirketlerin yüzde 53'ü açık pozisyonları doldurmakta zorlanıyor. Birlik ayrıca, vasıflı işçi eksikliği nedeniyle Alman ekonomisinin dönüşümünün risk altında olduğu uyarısında da bulunmuştu.

Sonraki Haber