10 Kasım 2017 müjdeler günü oldu
2017 10 Kasım’ına her yönüyle farklı bir havada girildi. Bu farklılık bütün Türkiye’de Atatürk’ün yeniden keşfine ve izinde gidenlerin daha sıkı sarılmasına dayanıyor. Atatürk, yalnızca Türkiye’de değil; Dünya’da da yeniden keşfediliyor. Bu durumu, Rusya’da 19.’su düzenlenen ve heyet halinde katıldığımız Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali’nde her temasımızda hissetmiştik. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Türkiye’de Ankara Üniversitesi ziyaretinde, kendisini Atatürk resimleriyle karşılayan Vatan Partili gençlerle kalabalıktan sıyrılarak fotoğraf çektirmesi de dünyadaki keşfe bir örnekti.
Şüphesiz bu keşif ve sarılma Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlerden kaynaklanıyor.
Türkiye’nin Atatürkleşmesi siyasal iklime yansıdığı gibi ülkenin her yerinde üniversitelere, liselere, iş sahalarına, hanelere, yollara ve sokaklara yansıdı.
10 Kasım 2017 günü, Türkiye’nin Atatürkleşmesinin kıvanç veren bir hali de Atatürk’ü baş tacı olarak ölümsüzleştiren Ankara’da yaşandı. Ankara elinde bayrağı ve karanfili, boynunda kırmızı beyaz atkısıyla ilerleyen insan seliyle güne başladı. Sabahın erken saatlerinden itibaren 7’den 70’e Ankaralılar şehir dışından gelenleri de karşılayarak Atatürk’e koştular. Anıtkabir’in yollarında ve çevresinde ise izdiham vardı. Tandoğan metrosunda olağanüstü bir sıkışıklık mevcuttu ama kimse memnuniyetsiz değildi. Arkadaşlarıyla buluşmak için sözleşenler bir araya gelemediler fakat hoşnutsuz davranmadılar. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nı, Anıt Caddesi’ni, Gençlik Caddesi’ni ve Akdeniz Caddesi’ni dolduran yüz binler Atatürk sevgisiyle Ankara’nın ayazını bastırdılar. Siyasal ayrımları bir kenara bırakarak Türkiye’ye birlik mesajı verdiler. O birlik mesajı ise Anıtkabir’i toplumun her kesiminin ziyaret etmesini beğenmeyenlere ders oldu. Aslanlı Yolda millet kardeşliği vardı. Kimse kimseden rahatsız değildi. Tam tersine başı açık olan kapalı olanla, bozkurt işareti yapan yumruk kaldıranla hatıra kareleri veriyordu. Türk milleti Atatürk’ün huzurunda, ona ve Türkiye’ye bağlılığını tazeleyerek kucaklaşıyordu. Anıtın avlusunda iğne düşecek yer bulunmuyordu.
Dikkat çeken bir nokta da gençlik akınıydı. Türk gençliği bu kez varlığıyla görev başındaydı. Ankaralı lise öğrencileri ve yurdun dört bir yanından üniversiteliler slogan ve marşlarla selam durdular.
10 Kasım 2017’de Ankara’da karamsarlık ve yas değil; coşku ve kararlılık vardı. 29 Ekim 2017’nin kitleselliği 10 Kasım’a katlanarak taşınmıştı.
10 Kasım 2017’de Anıtkabir’i bedeniyle saran halk ve gençlik dosta güven, düşmana korku verdi. Gelecek için umut verdi, güç aşıladı.
Türkiye; milletiyle, ordusuyla, polisiyle ve gençliğiyle Atatürk’e ve tarihine yaslanarak zorlukları aşıyor.
Türk milletini Atatürk’ten ve Cumhuriyetten koparmak isteyen emperyalistler başaramadılar.
Türk Gençliğini vatansever ve devrimci kimliğinden uzaklaştırıp Amerikancılıklarının gölgesine hapsetmek isteyen türlü maskeler takmış Türkiye düşmanları başaramadılar.
Fitne merkezleri Türk Gençliği ile Türk Ordusunun arasına giremediler, Türk Milletinin Türk Askerine olan güvenini zayıflatamadılar.
Türkiye’nin geleceğine dair müjdeler, 10 Kasım 2017 günü Anıtkabir başta olmak üzere bütün yurttan görülmüştür.
Türk milleti Büyük Devrimci Atatürk’ün izindedir.
Yükselen dalga Atatürk’ün ayak sesleridir.
Gün, diz dövüp sızlanmak, suçlamak ve beğenmemek günü değil; herkesi Atatürk’ün izinde birleştirerek ilerlemek günüdür.