100 yıl önce, 100 yıl sonra Urfa...
Nemrut Mustafa Paşa'ya kim bilmez?.. Hani şu, işgal döneminde “savaş suçlularını” yargılamak için kurulan Divan-ı Harb-i Örfi’nin başkanlığını yapan ve hatta Mustafa Kemal hakkında da idam kararı veren zat...
Nemrut Mustafa Paşa, Damat Ferit’in Hükümeti’nin kararıyla Birinci Divan-ı Harb-i Örfi’nin başına geçmişti...
Bu mahkeme, Talat, Enver ve Cemal Paşaları Ermeni tehciri nedeniyle gıyaplarında yargılayarak idama mahkûm etmişti...
11 Mayıs 1920’de Nemrut Mustafa Paşa’nın başkanlığındaki mahkeme, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını “Kuvvay-ı Milliye ünvanı altında fitne ve fesat çıkarmak, Anayasa'ya aykırı olarak halktan para ve asker toplamak, kendilerine uymayanları cezalandırmak, dahili asayişi bozanları kışkırtmak” suçlamasıyla gıyaben idama mahkum etmişti.
Divan-ı Harb-i Örfi’de Damat Ferit muhalifi olan birçok kişi yargılandı.
Örneğin, Yozgat Mutasarrıf vekili ve Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey de Nemrut Mustafa Paşa Divanı'nın kurbanı olmuştu.
İddiaya göre Kemal Bey, tehcirde ihmali bulunduğu gerekçesiyle yargılanmış ve 10 Nisan 1919 akşamı Beyazıt Meydanı'nda idam edilmişti...
Aynı suçlamalara hedef olanlardan biri de eski Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey'den başkası değildi.
O da ne yazık ki 1920 Ağustos ayında iftiralarla idam edilmişti.
KAHRAMANIN ANLAMLI ANITI...
Peki, kimdi bu Nusret Bey?... Ya da Urfa ile ilgisi neydi?..
1917 yılı ortalarında Urfa'ya mutasarrıf olarak atanan Nusret Bey, Anadolu'nun düşman işgalinden kurtuluşu çabalarında Urfa cephesinde öncülük eden önemli bir sima haline gelmişti...
Urfa tarihiyle ilgili çok önemli kitaplar yazan araştırmacı Müslüm Akalın, "Urfa’da Müdafa-ı Hukuk’un Kuruluşu başlıklı" araştırmasında, Nusret Bey'in çabalarıyla ilgili şunları yazmıştı:
"Nusret Bey, bu nedenledir ki Urfa Müftüsü Hasan Efendi’ye yazdığı mektupta 'Elhamdülillah Anadolu’nun Allah’ı hoşnut kılan hareketi milletin yüzünü güldürdü. Şu genel harekete, ne yalan söyleyeyim Urfa’nın canı gönülden katılmasını isterim. Urfa, Hamiyet Meydanı Anadolu’nun hiçbir yerinde hareket yokken bu Cemiyet’i teşgil etmiş, ve o vakitten vatanın esenliği için çalışmış idi' diyordu.
Bir İngiliz yarbay; iki subay ve bir zırhlı otomobilin bulunduğu birlikle işgale geldikleri Urfa’da, İngiliz kumandan ziyaret ettiği Mutasarrıf Nusret Bey’e 'Galip bir hükümetin askeri neden karşılanmıyor'diye sorduğunda ondan 'Haksız yere memleketi işgal eden bir kuvveti karşılamaya çıkmak bir Türk mutasarrıfına yakışmaz. Bir misafir gibi gelseydiniz sizi Birecik’te karşılardım' cevabını alır. Mutasarrıf Nusret Bey’in bu davranışı İngilizlerin hoşlarına gitmediği için tehcir bahanesiyle görevinden alınarak İstanbul’a gönderilir."
Nusret bey aslında Yozgat bölgesindeki Ermeni tehciriyle ilgili suçlanarak idama sürüklenmişti... Oysa kenti 1919'da işgal altında tutan İngilizler aslında o kahraman mutasarrıfı Urfa'da Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin kuruluşuna öncülük etmesinden rahatsız olmuşlardı.
İTİBAR İADESİ VE VEFASIZLIK!..
1920'de haksız yere idam edilen Nusret Bey'e kısa süre sonra yeni hükümet iadeyi itibar sağlarken, ailesi de maaşa bağlanmıştı.
Konumuz aslında Kurtuluş Savaşı'nın ihanetleri ve kurbanları değil... Konumuz, o kurbanlardan birinin 100 yıl önce Atatürk'e inandığı Urfa'da, bağnazların halen Gazi'ye saldırabilmesi...
İşte Nusret Bey bu açıdan da çok önemli...
Nusret Bey henüz "Atatürk" soyadı ortada yokken Anadolu'nun makus talihini yenmeye çalışan Mustafa Kemal Paşa'ya inananların başında geliyordu.
İşte bu yüzden olsa gerek Urfa mutasarrıflığına atanmasından kısa bir süre sonra kentin ortasına görkemli bir anıt yaptırmış ve adını da "Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi" koymuştu.
Prof. Afet İnan, 1973'de yazdığı bir makalede, bu anıtın Türkiye'de Büyük Önder adına yapılan ilk yapı olduğuna dikkat çeker...
Urfalıların mutasarrıf Nusret Bey önderliğinde, kentin meydanına diktiği bu anıta "Mustafa Kemal Paşa" adını koyması şüphesiz çok anlamlı... Çünkü o yıllarda 2. Ordu Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Paşa en çok Çanakkale Zaferi'ndeki başarılarla biliniyordu.
1917'de, şimdiki adıyla Atatürk Bulvarı'nda bulunan mutasarrıflık binası önüne konulan anıt 1980 sonrası Abide mevkiindeki yerine taşınır...
İşte bu mevki Urfa'nın Antep, Diyarbakır ve Mardin'e gidiş güzergahının kavşağında bulunuyor.
Anıtın üzerindeki kitabelerin gösterdiği yönler de şüphesiz çok anlamlı;
Batı cephesindeki kitabede "Mustafa Kemalpaşa Caddesi"yazıyor.
Doğu cephesindeki kitabede "Kafkasya yolu" ibaresi var. Yani Diyarbakır yönü...
Güney cephesinde ise "Hindistan yolu" yazıyor. Orası da günümüzde İpek Yolu güzergahından Habur Sınır Kapısı, yani Irak ve İran tarafını gösteriyor.
Cumhuriyetten sonra kuzey cephesine konulan tabela ise Ankara yoluna işaret ediyor.
GAZİ'YE SAHİP ÇIK 'ŞANLI' ŞEHİR...
Peki, biz 100 yıl önceki vakaları, Şehit Nusret Bey'in haksız yere idamını ve onun, ortada henüz "Atatürk" soyadı yokken Gazi Mustafa Kemal'in adını Türkiye'de ilk kez Urfa'da bir anıt Çeşme'ye vermesini niçin mi anımsattık?..
Yobaz bir provokatör önceki gün Urfa'nın Siverek ilçesinde, tam da jandarma ilçe komutanlığı karşısındaki Atatürk büstüne saldırdı... Hem de, Urfa'nın kurtuluş mücadelesine kuvvacı çeteler gönderen Siverek'te yapıldı bu iğrenç saldırı...
Bu saldırı son dönemde cumhuriyetin kurucusuna her çevreden yürütülen taarruzun iğrenç bir parçası olarak elbette planlı...
Ancak asıl önemlisi Gazi'nin; henüz "Atatürk" soyadını almamışken, kendi adının Türkiye'de ilk kez bir anıta verildiği Urfa'da, tam da 100. yılda saldırıya uğraması!..
Bu saldırı işte bu açıdan da kahredici.... Çünkü bu kışkırtıcı bağnaz saldırı yalnızca Urfa'nın 1919'daki işgalini dağıtmak için kentteki Kuvvay-ı Milliyecilere yardım eden Atatürk'ün değil, Urfa'da Kuvvay-ı Milliyeyi örgütlediği için İngilizlerin iftirasıyla haksız yere idama sürüklenen Nusret Bey gibi bir kahramanın da kemiklerini sızlatıyor...
Kurtuluş Savaşı'ndaki işgalden; Atatürk, Nusret Bey, "12'ler" diye bilinen Kuvvayı Milliye kahramanları ile yiğit kuvvacı çetelerin çabasıyla kurtulan Urfa, cumhuriyetin kurucusuna en çok saygı duyması gereken kentlerin başında gelmeli... "Şanlı" unvanı bunu emrediyor çünkü...