15 Temmuz ve Çin
Çin’in güneyindeki Guangzhou (Guanco)’dan öğleden sonraki uçak epey bir süre hava muhalefeti nedeniyle kalkamadı. Uzun bir bekleyişten sonra havalandık, gök gürültüleri arasında Şanghay’a vardık, ancak iniş mümkün olmadığından Şanghay’ın üzerinde turlamak zorunda kaldık. Sonunda şehrin öbür ucundaki farklı havaalanına inebildik. Maceralı bir yolculuktan sonra Şanghay’daki eve vardığımda gece yarısı olmuştu. İki saatlik yolculuk 10 saati aşmıştı. Geç saatte de olsa, her zamanki gibi internetten Türkiye’de neler olduğunu öğrenmek için bilgisayarımın başına oturdum. Boğaziçi Köprüsü’nün bir tarafının askerler tarafından kapatıldığı haberi veriliyor, ancak ne olduğunu tanımlayamıyorlardı. “FETÖ’nün darbe girişimi bu” dedim ve hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak için, her eğilimden gazete ve tv kanallarını izledim. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in gür ve kararlı sesiyle yaptığı “Bu Amerikancı Fethullahçı bir girişimdir. Türk Ordusu bu girişimi bastıracaktır. Milletimizin içi rahat olsun!” tarihi açıklaması, darbe girişiminin bastırılmasının adeta ilanı oldu. Yüreğim Ankara’da, İstanbul’da direnen Türk askeri ve Türk milletiyle birlikte sabaha kadar gözümü kırpmadan gelişmeleri izledim, notlar aldım.
GECE PEKİN’DEN GELEN TELEFON
16 Temmuz sabahı 08.00’de telefon çaldı. Arayan Şanghay Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Milletvekili dostum Prof. Guo Changang’dı. “Gece 02:00’de Pekin’den beni uyandırıp Türkiye’de neler olduğunu sordular. Onlara sabah 8:30’da kesin bilgi vereceğimi söyledim. Ne oldu?” dedi heyecanla. “Dün gece Ankara ve İstanbul’da Türk ve Amerikan güçleri savaştı. Amerika’yı yendik. ABD ve FETÖ kaybetti. Türkiye’nin bahtı açıldı” dedim kısaca.
Bir yıl sonra Prof. Guo, İstanbul Sarıyer Orduevi’nde, emekli Amiral Cem Gürdeniz’in yemek davetinde, o günü şöyle anlattı: “Beni Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden aradıklarında ‘İlerici Ordu, İslamcı hükümeti deviriyor deniyor’ ne dersiniz diye sordular. Adnan Bey sayesinde Türk Ordusu’nda FETÖ’cü örgütlenme olduğunu öğrenmiştim. FETÖ’nün darbe yapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirttim, ancak sabah 8:30’da ararsanız kesin bilgi veririm dedim. Adnan bey ile konuştuktan sonra tablo netleşti. Ayrıntılı bir bilgilendirme yaptım. Çok memnun kaldılar.” Ortaçağ tarihi konusunda uzman, deneyimli bilimci Prof. Guo Changang, güvenli bilgiler alarak hükümetin ve Çin Komünist Partisi’nin doğru bir politika oluşturmasına katkı yapmaktan hoşnuttu.
XİNHUA’NIN YANLIŞ YORUMU
Çin Halk Cumhuriyeti çok katmanlı bir yapı. Cumhurbaşkanlığı’nın doğru bilgilendirmiştik, ama 16 Temmuz günlü gazeteler, Amerikan bakışıyla bozulmuş haberlerle çıktı. Bütün gazetelerin yanlış haberlerine dayanak olan Xinhua Haber Ajansı’nın gerçeği yansıtmayan yorumu idi. (1) Yorumda şöyle deniyor: “Gözlemciler, başarısızlığa uğrayan darbe girişiminin Türkiye'de laik güçler ile dini güçler arasındaki çatışma sonucunda meydana geldiğini kaydediyor.” Xinhua’nın standartlarına göre uzun sayılabilecek “yorum”da, neredeyse “darbe girişiminin bastırıldığı” tespitinden başka doğru bilgi bulunmuyordu.
Biz Vatan Partisi Çin örgütü olarak, Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği üyeleri ve yurtsever vatandaşlarımızla seferber olduk.Türkiye karşıtı bu yanlış haber ve yorumları düzeltmek için dört bir yandan çalıştık. Xinhua Haber Ajansı’na yanlışlarını tek tek göstererek, yazılı ilettik. Aynı zamanda Çin’in Türkiye uzmanlarına bir bir ulaşarak, 15 Temmuz’da Türkiye’nin Amerikan vesayetinden kurtulduğu müjdesini verdik. Vatan Partisi’nin açıklamalarını İngilizce ve Çinceye çevirerek basına dağıttık. Özel olarak da Çin Komünist Partisi Uluslararası İlişkiler Bakanlığı’nı ve Çin Dışişleri Bakanlığı’nı FETÖ’cü Darbe girişimi konusunda aydınlattık.
FETÖ’NÜN KARA PROPAGANDASI
Tabii FETÖ de boş durmuyordu. Şu işe bakın! FETÖ mensupları Çince haberleşme gruplarına, bir gün önceden darbe başarılı olacakmış gibi haberler hazırlayıp dağıtmışlardı. Bazıları farkında olmadan bu yanlış haberi yayınladılar. Daha sonra uyarılarımız üzerine haberi çekmek zorunda kaldılar. Şanghay 24 Televizyonu ise Türkiye’deki darbe girişimi hakkında FETÖ’cü elebaşı TUSKON Başkanı, kaçak Rıza Nur Meral ile röportaj yayınladı. (2) Çin’deki FETÖ örgütlenmesi, 15 Temmuz için başında Salih Tınmaz isimli FETÖ yöneticisinin liderliğinde bir “propaganda birimi” kurup Çin basınını Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aleyhine yönlendirmek için yoğun faaliyet yürüttüler. 17 Temmuz günü haberlerde iyi derecede Çince bilen Salih Tınmaz, Şanghay 24 Televizyonu’nda darbeyi masum göstermeye çalışıyordu. (3)
FETÖ’nün bu “kara propaganda birimi”nin faaliyetlerini de Çin’deki Türkiye cephesi olarak elbirliğiyle önledik.
TC ŞANGHAY BAŞKONSOLOSLUĞU’NUN HALİ
15 Temmuz darbe girişimi konusunda Çin kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlü Çin’deki diplomatik temsilciliklerimizin durumu da parlak değildi. Şanghay Başkonsolosu 15 Haziran’da görevinden el çektirilip Ankara’ya çağrılmıştı. Ancak, Başkonsolosluğa vekâlet eden kişi de FETÖ mensubuydu. Nitekim iki hafta sonra Çince bilen tek konsolos olan bayan konsolosla birlikte görevden alındı. Başkonsolos Vekili’nden, merkezi kapatılan ancak Çin’de faaliyet yürüten FETÖ’nün işadamları örgütü TUÇSİAD’ın Şanghay merkezinin kapatılması için yerel hükümete başvurmasını istedik. Mecburen kabul gördü ancak Başkonsolos Vekili dilekçeyi bize yazdırdı!
Bir süre sonra Şanghay Başkonsolosluğu’nda iki meslek memurundan başka diplomat kalmamıştı. Aylarca böyle devam etti. Pekin’deki Büyükelçiliğin durumu da farklı değildi. 10 kişi meslekten uzaklaştırıldı. Etkisiz olan Büyükelçi’nin de süresi dolunca merkeze döndü.
ÇİN’DEN DESTEK ZİYARETİ
Türkiye’de durum istikrar kazandı. Aydınlatma çabalarımız etkili oldu. Çin basınındaki yanlış haberler hemen kesildi. Ardından gayretlerimiz sonucu, etkili Türkiye uzmanları Halkın Günlüğü gibi belirleyici gazetelerde doğru analizler yayımladılar.
Ancak görevimiz bitmedi. Çin Hükümeti’nin Türkiye’ye destek ziyaretinde bulunmasını sağlamak için çalışmaya karar verdik. Pekin’i karargâh tuttuk. Daha önce e-postalarla, iletilerle bilgilendirdiğimiz yetkililerin kapılarını çaldık. Üç günlük ısrarlı çalışmalar sonuç verdi. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhang Ming’in Ankara’yı ziyaret edeceğini bildirdiler. Gerisini 3 Ağustos tarihli Milliyet Gazetesi’nin “Çin’den Erdoğan’a ve Türkiye’ye destek” (4) başlıklı haberinden aktaralım:
“FETÖ terör örgütünün darbe girişiminin ardından Türkiye’de mevcut yönetime Çin Halk Cumhuriyeti’nden güçlü bir destek mesajı geldi. Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi, Dışişleri Bakan Yardımcısı ZhangMing’i, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete destek mesajlarını iletmesi için Ankara’ya gönderdi… Böylesi bir süreçte Çin’den gelen destek dikkat çekici bulundu.”
“Çin yönetiminin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete destek mesajını iletmek üzere Dışişleri Bakan Yardımcısı ZhangMing, bu akşam Ankara’ya geldi. Zhang Ming’in ziyaretinin 3-6 Ağustos 2016 tarihlerini kapsadığı belirtildi.”
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinden Türkiye’ye bizzat gelerek destek veren bir tek Çin oldu. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, ziyaret etmedi ancak bir gün sonra Cumhurbaşkanı’nı arayarak desteğini bildirdi. ABD çok sonra Türkiye’nin zorlamaları sonucunda Başkan Yardımcısı Joe Biden’i göndermek zorunda kaldı.
Gelin görün ki Anadolu Ajansı her yıl, 15 Temmuz’un bastırılmasına karşı verilen uluslararası destekleri haberleştirirken Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın ziyaretini yok sayıyor. (5) AA’nın dört yıldır tekrarlanan haberinde Mesut Barzani’nin ziyareti var, ama koskoca Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı yok! İyi mi!
SONUÇ: ÇİN’LE İLİŞKİLERDE YENİ DÖNEM
Türkiye, 15 Temmuz’da Amerikan vesayetini parçalayıp çıktı. ABD’nin devletimizin içinde oluşturduğu Gladyo’yu un ufak etti. Türkiye, 71 yıl sonra yeniden Ankara’dan yönetilmeye başlandı. Türkiye özgürleşti. Amerika’nın FETÖ’cü Darbe girişimi, ulusal bütünlüğümüzü korumak, Doğu Akdeniz ve güneyimizdeki güvenliğimizi hedef alan tehditleri bertaraf etmek, ekonomimizi kurtarmak için Avrasya’ya yönelme inisiyatifini tetikledi. Ardından Batı Asya’nın güvenliği için “Astana Süreci” geliştirildi. Son olarak Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızı korumak için Libya atağımız gündeme geldi. 15 Temmuz sonrasında, Çin’in de olumlu tutumuyla ilişkilerde yeni bir iklim oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile son dört yılda iki kez buluştu. Terörle mücadelede anlayış birliği sağlandı. İki lider arasında telefon teması kurumlaştırıldı.
Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Pekin’e ziyaretinde özlü olarak “Çin’in güvenliği, Türkiye’nin güvenliğidir!” açıklamasını yaptı.(6) Çin ise 3. Köprünün hisselerini satın alarak, kredi vererek ve son olarak “swap anlaşması”nı yenileyerek, Türkiye’nin “kara gün” dostu olduğunu gösterdi. Daha gidecek çok yolumuz olsa da önemli yokuşlar, tümsekler aşıldı, aşılıyor.15 Temmuz zaferimizle Türkiye’nin ufku aydınlandı. “Asya Kartalının sol kanadı’ Türkiye yükselişe geçti.
1.http://turkish.cri.cn/781/2016/07/16/1s177309.htm
2.http://www.kankanews.com/a/2016-07-17/0017608134.shtml
3.http://www.kankanews.com/a/2016-07-17/0017607778.shtml
4. https://www.milliyet.com.tr/gundem/cin-den-erdogan-a-ve-turkiye-ye-destek-2289129
5.https://www.aa.com.tr/tr/15-temmuz-darbe-girisimi/dunya-darbe-girisimine-karsi-turkiyenin-yaninda-oldu/1908476
6.https://www.haberturk.com/dunya/haber/1585731-cavusoglu-cinin-guvenligini-kendi-guvenligimiz-gibi-goruyoruz