19. Ağıt, Musa Yukarı Kaldırdı Asasını
Biliyor musunuz, asma tomurcuğu sizden nefret ediyor,
Cırcır böcekleri ve örümcekler ve kuşlar ve otlar da...
Sabah evden çıktığınızda kime günaydın diyeceksiniz?
Kim katlanabilir lanetli selamınızı almaya sizin?
Bir bahçe edindiniz, yeşertemediniz, yüreğiniz çorak.
Bir testiniz var suyu içilemez, kanlı, boz bulanık,
Saygın bir tarihiniz vardı, ama sapkın bir yola girdiniz.
Anlamıyor musunuz, İbrahim’in nefreti niçin üstünüzde?
Böyle olmasaydı, Firavun’u aratır mıydı şeriatınız?
Çocuk mezarlarına gömülenlerin dirilişi yakındır,
Ahını aldığınız halkın gönlü, tekrar yeşerttiğinde çölü.
Kenan diyarı ayaklarının üzerine kalktığı ilk gün,
Kanlı işlerle uğraşmanın bedeli için kapınızı çalacak.
Dibinden kırdığınız gül yerinden fışkırıp tutuştuğunda,
Evini yıktığınız kadın, “Allah kurtarsın”a gelecek,
Gelirken size küçük oğlunun kanlı gömleğini getirecek.
Düşündünüz mü sizi insanlıktan kimin çıkardığını?
Sizden tiksiniyor, sizden nefret ediyor Gazze gecesi,
Kudüs’te esen rüzgar da tiksintide, anlayın bunu.
Erkek çocukları öldürmeyi kimden miras aldınız acaba?
Nil nehrinden kurtulan Musa yukarı kaldırmış asasını,
Anlamıyor musunuz, ışığını sizden sakınıyor güneş.
Sakınmasaydı, hiç kapının arkasında kalır mıydınız?