200 metrekare gökyüzü
Romanlar.
Türkiye'nin her yerine dağılmış ve hep en yoksul, en horlanmış vatandaşlarımız. Adları suçla anılan, "çingen" diye itilip kakılanlarımız.
Dün Aydınlık'ta Zonguldak Devrek Çaydeğirmeni Beldesi'ndeki Romanların feryatlarını okuduk. Çay Mahallesi'nin bir tarafı dereyle, üç tarafı ise yüksek binalarla çevrilmiş. Derme çatma binalardan oluşan mahallenin ortasında 200 metrekarelik bir boşluktan gökyüzü görülebiliyor. 200 metrekare. Kocaman dünyanın, yüzlerce insana ayırabildiği gökyüzü kotası bu kadar. Yerde yer bulamayana, gökyüzü de çok görülmüş.
HAPİSHANE MAHALLE
Bölücü, terörist falan değiller. Tersine, hepimiz kadar vatanseverler. Askerlik, bayrak, onlar için kutsal. Ama mahalle gibi görünen bir hapishanedeler. Öyle ki, 1 metre genişliğinde, 4 metre yüksekliğinde bir koridordan mahalleye girilebiliyor. Fotoğrafı burada:
NEŞE Mİ KEDER Mİ?
Algılarımızda çalgıcılık yapan, dans eden, çiçek satıp fal bakan bir Roman imgesi var. Hep neşeli bir topluluk oldukları varsayılıyor. Roman düğünlerine bakarsanız başka türlüsünü düşünmek pek de mümkün olmayabilir. Ya da Roman mahallelerinde geçen filmlere, dizilere. Sürekli nedenli, nedensiz dans eden, göbek atan insanlar, rüya gibi...
Ancak hakikat öyle değil. Eğitimde devamlılıkları yoktur. Çünkü önce okulda dışlanırlar. "Okumayacağı belli" diye, kafadan notu verilir. "Normal" veliler, çocuklarının onların yanında oturmasını pek istemez. Sonra çoğunlukla okuyamazlar da. Çünkü 15'ine geldiğinde eve ekmek götürmek mecburiyetinde kalır. Ya da evlenmek. Güvenceli bir işte çalışanı yoktur neredeyse. Çünkü "normal" insanlar, onlara güvenip iş vermez. Bunun için bir neden yoktur, öyle olduğu yerleştirilmiştir zihinlere. Kendi işini kuracak sermayeden de yoksundur. Böylesi bir ortam; çocukların suça sürüklenmesi, uyuşturucu, fuhuş gibi belalara bulaşması için de elverişlidir.
GIRGIRİYE'DE ŞENLİK Mİ VAR?
Evet, hayat "Gırgıriye" filmlerindeki gibi eğlenceli değildir. Hâlbuki "Gıgıriye'de şenlik var", "Gırgıriye'de cümbüş var" değil mi? Filmlerine bu isimleri koyan düzen, Romanlara sınırı çizmiştir: Sizler de eğlenceli insanlarsınız işte! Kadere bakın ki, "Gırgıriye" bugün Ankara'nın en zengin bölgelerinden Çayyolu'nda bir yeni nesil meyhanenin adıdır. "Yeni nesil" dedikleri, eskisi gibi dertleşmeye giden garibanların değil de, "eller havaya" yapan zengin çocuklarının ya da dolgun maaşlı plaza insanlarının gittiği meyhane oluyor.
Yani Gırgıriye'de şenlik de yok cümbüş de. Gırgıriye'de işsizlik var. Gırgıriye'de evladının okumasını isteyen babalar, uyuşturucudan kurtulmasını isteyen analar var. Aslında Gırgıriye yok. Dert var, kaygı var, horlanma var. Gökçebey Roman Derneği Başkanı İsmail Demir diyor ki, "Cenazemize hoca bile bulamıyoruz."
HASAN'IN ACI SÖZLERİ
Kendisi de Roman olan Vatan Partisi Zonguldak Milletvekili Adayı, arkadaşım Hasan Demirkesen mahalleyi ziyaretinde şöyle diyor:
"Yıllardır bu parti içindeyim, yeniden doğdum. Bana diğer partilerin yaklaştığı gibi, öcü gibi değil, insanca yaklaştılar. Vatan Partisi, insan için kurulmuş, mazlum için kurulmuş bir parti."
Ah be Hasan arkadaşım. Seni bunları söylemek zorunda bırakan devran utansın. Öcü gibi yaklaşılmamak, insana insan gibi yaklaşmak ne zaman ayrıcalık oldu ki. Biz hâlbuki Hasan'a hiç kökeniyle bakmamıştık. Nasıl bakalım ki? Hasan'ın; Gökhan'dan, Savaş'tan, Mehmet'ten, Alev'den, Birsen'den ya da Umut'tan ne farkı olabilir ki? Hasan, Zonguldak'taki diğer Vatan Partililer gibi emekçi. O kadar.
FONCU DEVLET DEĞİL HALKÇI DEVLET
Şöyle devam etmiş Hasan:
"Eğitim ve sağlık imkânı yaratacağız. Buradaki kardeşlerimiz işsiz, Zonguldak’ın altındaki kömürü çıkartacak insan gücü burada. Bizler üretim içinde olursak, devlete ve millete yararlı insanlar oluruz. Sadaka istemeyeceğiz, üretim içinde olacağız. Mazlumun sesi için mücadele ediyorum. Sizin sorununuz, bizim sorunumuz. Sizlerin barınma sorunu çözülecek, insanca yaşama koşulları yaratılacak. Kardeşiniz olarak, Vatan Partisi’nden milletvekili adayı oldum. Sizden destek istiyorum.”
Hasan Demirkesen sizin gibi mert bir insan Roman kardeşlerim. Doğrusunu söylüyor. Siz her insanın her Cumhuriyet yurttaşının sahip olduğu haklara sahip olacaksınız. Kâğıt üzerinde değil, gerçek dünyada.
Vatan Partisi, sizleri Avrupa Birliği projelerinden fon sağlanacak kültür ögeleri olarak görmüyor. Siz bir "renk", bir "unsur" değilsiniz. Hâlis muhlis TC vatandaşlarısınız. Hükümetlere, belediyelere bakın siz! Hepsi Roman vatandaşa hizmet için AB'ye proje sunuyor, fon istiyor! Zonguldak Gökçebey'deki Romanların, Ankara Çankaya'daki vatandaşın ne farkı olabilir. Size vaadimiz budur: AB foncusu devleti bitireceğiz; mazlumun, halkın devletini yaratacağız.
SENİN GİBİ OLANLARA OY VER
Değerli Roman kardeşim.
Vatan Partisi, bu düzenin dışında. Tıpkı sizin gibi. Bizler birlikte bu ülkenin zencileriyiz. Bu ülkenin sorunu, çoğunluğun hâlâ zenci olduğunu fark etmemiş olması. Ama deniz bitti. Ekonomileri iflas etti. Hayat bu millete bir avuç beyazın dışında ezici çoğunluğun zenci olduğu gerçeğini gösteriyor. Sana dayatılan düzen partilerine oy verme. Senin partine oy ver, senin gibi olanı Meclis'e gönder. Sonra hep birlikte gönlümüzce dans ederiz.