2018 dolar yılı olacak demiştik

Piyasalardaki gelişmeler öngörülerimizin haklı olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle 18 Mart 2018 tarihli yazımızı yeniden dikkatinize sunuyoruz.

Öteden beri doların bu yıl tutulamayacağını söylüyoruz. Kısa aralıklarla düşmesi ve yükselmesine göre değil ekonomik ve siyasi gelişmelere bakarak analizler yapılması gerektiğini vurguluyoruz.

DOLAR YÜKSELİR DÜŞMEZ

Doların yükselmesine sebep olan ve olacak etkenleri siyasi, ekonomik ve küresel olarak üçe ayırdığımızda 2018-2019 yılının iç siyaset bakımından oldukça hareketli ve belirsizliklerle geçeceğini söyleyebiliriz.

Genel ve yerel seçimler, kim cumhurbaşkanı olacak, sorusunun gündemi işgal etmesi, ittifaklar ve bunun topluma yansıması nedeniyle ekonominin iyi seyredeceğini, TL’nin değer kazanacağını (doların düşeceğini) söylemek zor.

Zeytindalı operasyonu artık bir savaş demek. Türk ordusu Afrin’de savaşıyor. Vatanın bekası olarak yapılan bu savaşın sonuçlarını hiç kimse kestiremiyor.

ABD ekonomisi gelişmekte olan ülkelerin aleyhine olumlu gelişmeler gösteriyor.

ABD’nin Trump’la ne yapacağı belli değil. Beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyoruz ve karşılaşmaya devam edeceğiz.

FED faiz artırımını bu yıl 3 kez yapacak.

Küresel likidite gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ekonomilere doğru yön değiştirmiş durumda.

EKONOMİMİZ HALSİZ!

Ekonomimize bakarsak takati kalmamış. Reel sektör alarm veriyor. Nakit darlığı had safhada. İnşaat sektöründe yaprak kıpırdamıyor.

Cari açık artış eğiliminde. Dış ticaret açığı 100 milyar dolar seviyesinde. Bu kadar açık veren bir ülkede nasıl yerli paranızın değerini koruyabilirsiniz?

Bunun yanında 450 milyar dolar dış borçla ülkenin ekonomisini çeviriyorsunuz. Borcu borçla ödüyorsunuz.

Bu da yetmiyormuş gibi katma değer yaratan, tarımımız için çok önemli olan şeker pancarı ekimini yok edecek özelleştirmeler yapıyorsunuz. Üretmek yerine tüketmeye devam...

ÇÖZÜM

Yorgun ve artık yönetme reflekslerini kaybetmiş bu iktidarın değişmesi ve ülkenin çağdaş bir anlayışla yönetilmesi yollarını açmak gerekiyor.

İstiklal Marşı’nı değiştirme özentisi, Osmanlı’ya dönüş fantazileri, dinin sömürülmeye devam edilmesi gibi çağdışı bir dünya kurmaya yönelik sistemin değiştirilmesi gerekiyor. Ülkemiz bu cahiliye döneminden bıktı ve yoruldu.

Dolara dur denecek sistem karanlıklardan aydınlığa çıkma iradesi ile mümkün olacaktır.

Bu şekilde yönetilen toplumda sadece rant yaratan ekonominin sağlıklı bir yapı içinde olması bekleyenler sürekli hayal kırıklığı yaşayacaklardır.