2025 yılı bütçesi ve zaafları
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz 2025 yılı bütçesi sunumunu hafta içinde yaptı. Bütçe giderleri 14 trilyon 731 milyar TL. Gelirler ise 12 trilyon 800 milyar TL. Daha bütçe yılı başlamadan tahmin edilen bütçe açığı 1 trilyon 931 milyar TL.
Önce tahmini faiz giderleri ile başlayalım. Giderler kalemi içinde tahmin edilen faiz gideri 1 trilyon 950 milyar TL. Toplam bütçenin yüzde 13’ü faiz giderlerine ayrılmış. Bütçe açığının nedeni faiz giderleri demektir.
Şimdi çok basit bir önerme yapacağım.
Devlet neden borç alıyor? Gelir ve gider arasındaki fark nedeniyle. Peki bu borcu nasıl alıyor? Hazinemiz devlet tahvili ve hazine bonosu çıkartarak bunu piyasalara sürüyor. Parası olan kesimler gelip bu bonolara paralarını yatırıp, ellerindeki paraları ortalama yüzde 50 faiz karşılığında devlete borç veriyorlar. Bu kesimler ağırlıklı olarak yurt dışı yatırımcılar (sıcak para sahibi Londra ve New York bankerleri), Türkiye’deki bankalar ve büyük holdingler (TÜSİAD, MÜSİAD).
Kısaca Türkiye’de bu paralar piyasaya nasıl çıkıyor bunu anlatalım.
Merkez Bankası para basıyor. Bu paraları kredi şeklinde bankalara veriyor. Bankalar da Merkez Bankasının bastığı bu paraları piyasalara sürüyor. Yani sonuç, Merkez Bankasının bastığı paralar bir şekilde borç olarak paraya ihtiyacı olan ve bütçeyi yürüten Hazine’ye dönüyor.
Diyelim ki Merkez Bankası bastığı bu paraları bankalara vermesin. Nereye versin? Aradan bankaları çıkarıp, Hazine’ye versin. Olmaz mı? Bal gibi olur. Böylece ne olur. 1 trilyon 950 milyar TL olarak bütçede öngörülen faiz ortadan kalkar. 2025 yılı tahmini bütçe açığı 1 trilyon 931 milyar TL ortadan kalkar. Türkiye nefes alır.
Bu olmaz mı? Tekrar edelim çok mantıklı değil mi? Evet kulağımızı başımızın arkasından tutacağımıza, önden düz şekilde tutarız ve sorunu çözeriz.
Ama birileri bağırmaya başlar mı?
Evet.
Ne diye bağırırlar. Karşılıksız para basıyorsunuz, enflasyona neden olacaksınız. Ama sen bunu zaten Hazine’ye para vermek için basmak zorundasın. Sadece ben bunu aradaki faizi ve aracıyı çıkararak dümdüz yapıyorum. Piyasada yine aynı para var.
Yanıt,
Ama bu faiz iktidarın mantıksız para harcamaması için bir fren gibi gerekiyor. Böyle bir mekanizma olmasa siyasiler rahat para harcarlar.
Başka,
Yabancı sermaye (Sıcak paracı Londra ve New York bankerleri) Türkiye’de getiri sağlayan kâğıt olmadığı için döviz getirmez. Biz de döviz açığını kapatamayız.
Hangisi doğru?
Aracıları çıkararak bütçenin gereksinimlerini faiz yükü olmadan karşılamak mı? Yoksa tahmini bütçe açığı kadar faiz ödemek mi?
Ne kadar basit bir mekanizma değil mi?