22 Kasım 2015...

Seçimden çıkan olumlu tabloyu dün yazdık: Diktatörlük bitti! Kendisini dünyanın merkezi sanan kişinin süngüsü düştü... Eskisi gibi bağırıp çağırması, kükremesi, onu bunu tehdit etmesi, hakaret yağdırması bundan sonra sadece kendi düşüşünü hızlandırır! 

Gelelim diğer gerçeğe: 

Türkiye, seçim sonuçlarının resmen açıklanmasının beklendiği 20 Haziran tarihinden itibaren hükümet sıkıntısı ile karşı karşıya... 

*** 

Baktığınızda herkes bunu yalanlıyor... 

AKP de CHP de MHP de HDP de “Türkiye hükümetsiz kalmaz” diyor... Ama bunun nasıl olabileceğini söyleyen tek parti var: 

AKP! 

Onların tek derdi yeniden iktidar olmak...  

Aksi halde geçmiş dönemin hesabı sorulur ki; bundan fena halde korkuyorlar! 

O yüzden CHP’yle de MHP’yle de HDP’yle de işbirliğine açıklar... 

Hiçbir “ön şart” öne sürecek halde değiller... 

*** 

CHP, “Ülkeyi koalisyonsuz bırakmayız” diyor ama AKP’ye kapıyı kesinlikle kapatıyor!  

Kemal Kılıçdaroğlu, HDP ve MHP ile kuracağı bir hükümetin hayalini görüyor. 

*** 

MHP ise koalisyon hükümeti kurulması fikrini destekliyor ama bir şartı var:  

O koalisyonun içinde kesinlikle MHP olmayacak... Onların beklentisi; AKP-CHP-HDP Koalisyonu’nun görevde olduğu bir dönemde tek başına muhalefet olarak kalıp; bir sonraki seçimde tek başına iktidar olacak güce ulaşmak! 

Yani; bir taşla üç kuşu birden vurmak... 

*** 

HDP’nin tavrı da net:  

O da AKP’yle asla ortak olmayacağını ve dışarıdan kurulacak bir AKP azınlık hükümetine de destek vermeyeceğini açıkladı. 

Peki ne diyorlar? 

“Hiç kimse çıkmazsa göreve biz talip oluruz...” 

İyi de hükümeti kimle kuracaklarını yine söyleyemiyorlar... 

*** 

Kısacası tablo şu: 

CHP ve HDP, AKP’yle hükümet kurmama... 

MHP de hiçbiriyle koalisyon ortağı olmama sözünü tutarsa; geriye tek seçenek kalıyor: 

22 Kasım 2015’te erken seçime gitmek... 

Peki; bu kime yarar? 

AKP’ye yaramayacağı kesin... 

Zaten onlar da bunu bildikleri ve partiden oy kaçışının artmasından korktukları için “ne pahasına olursa olsun” hükümet kurmak istiyor... 

Onların dışında kalan üç parti ise AKP’den gelebilecek yeni oyları toplama hevesinde olduğu için, uzlaşmaktan kaçınacaktır! 

*** 

Peki; bu üç parti, AKP’nin hangi teklifi karşısında verdiği sözden vazgeçer ve koalisyon ortağı olur... 

Bana göre bu olasılık MHP ve CHP için artık söz konusu bile olamaz... 

Çünkü bu iki partiden hangisi verdiği sözden dönerse, bitişini deklare etmiş olur. 

HDP için ise durum farklı: 

İstedikleri anayasa değişikliklerini ve Apo’nun serbest bırakılmasını AKP’ye kabul ettirirlerse, “AKP’ye destek vermeyiz” sözünü unutur ve koalisyona girerler... 

Bu da Türkiye’yi kelimenin tam anlamıyla bir felakete sürükler! 

*** 

Benim kişisel görüşüme gelince: 

22 Kasım 2015 Pazar günü için program yapmayın... Oy vereceksiniz! 

TÜRBANLI MECLİS!  

Meclis Genel Kurulu’na türbanlı girmek, geçtiğimiz dönem serbest bırakıldı ve AKP’li 7 kadın milletvekili bu karardan hemen sonra kapandı. 

Yeni Meclis’te ise türbanlı kadın vekil sayısında patlama var: 

Meclis’e giren 96 kadından 21’i türbanlı... Bunların 18’i AKP’li, 3’ü ise HDP’li... 

İşte o vekiller: 

AKP milletvekilleri Lütfiye Selva Çam, Sema Nur Çelik, Sema Kırcı, Emine Yavuz Gözgeç, Ayşe Keşir, Zehra Taşkesenlioğlu, Canan Candemir, Ravza Kavakçı Kan, Fatma Benli, Özlem Zengin, Nursel Reyhanlıoğlu, Sevde Bayazıt, Radiye Sezer, Hüsnüye Erdoğan, Leyla Şahin Usta, Hamide Sürücü, Ayşe Doğan, Ayşenur Sula Köseoğlu... 

HDP milletvekilleri Seher Açıknar, Hüda Kaya, Hatice Seviptekin... 

AKP’deki 23, HDP’deki 28, CHP’deki 20 ve MHP’deki 4 kadın vekil ise türban takmıyor. 

*** 

Bu yazıyı “bilginiz” olsun diye yazdım! 

Bu konudaki yorumu “geleceğin tarihçileri” yapacak! 

GÜNÜN SORUSU 

“Atatürk Orman Çiftliği’nde Atatürk’ün vasiyetini ve şartlı bağışını ihlal davası”nda tüm müdahillikler kabul edildi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, isteyen herkesin “vasiyetin mirasçısı” kimliğiyle bu davada müdahil olabileceğini açıkladı. Sorum size: 

Erdoğan’ın “davalı” olduğu bu davada, “davacı” olmaya var mısınız? 

SİYASETÇİ AÇIK OLMALI! (156+43!)  

Birileri ille de Abdullah Bey’e parti kurduracak... 

Oysa bir siyasetçinin hiçbir gizlisi saklısı bulunmamalı... 

Geçmişte kamuoyu vicdanını sızlatmamış olmalı... 

Her soruyu açık seçik yanıtlayabilmeli... 

Gizliye-saklıya sığınmamalı!  

Abdullah Bey ise bu konularda sabıkalı... 

Görevi bittiği halde yedi ay üç hafta boyunca Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nü işgal etti; masrafları ödediğini henüz belgelemedi. 

Oturduğu yeni evi “hangi 20 milyon lira”yla aldığını açıklayamadı. 

Suudi Kralı’nın getirdiği hediyeleri ne yaptığını söyleyemedi... 

Soruları duymazdan geldi; halkın vicdanını yok saydı. 

*** 

Abdullah Gül’ün siyasete dönmesini isteyenler önce onu ikna edip bu soruları yanıtlamasını sağlamalı... 

Aksi halde; Abdullah Bey’e aday olacağı her koltuğu zehir etmek, görevimizdir! 

GÜNÜN İSYANI 

Seçim sonuçlarını değerlendiren AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Seçime AK Parti ile CHP/MHP/HDP ittifakı girdi. AK Parti 258, ittifak 292 vekil çıkardı. Halk bize ana muhalefet, ittifaka iktidar görevi verdi” demiş... İsyanım kendisine: 

HDP ile MHP’yi aynı ittifaka koymuşsun... Fransız mısın? Ayrıca ana muhalefete geçmenin o kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun Şamil? Bunun için önce 13 yıldır yaptıklarınızın hesabını vermeniz gerektiğini bilmiyor musun?