44 Milyar Dolar verip Twitter’i neden aldı? ‘Büyük Veri Tanrısının’ kutsal elemanı: Elon Musk
Elon Musk, durup durup enteresan şeyler yaparak gündemde kalmayı ustaca becerebilen biri vesselam. Amerikanın genç oligarkları arasında en yakışıklı olanı, öncelikle. Ama, onun sınıfında olan dünyanın en zenginlerine, Amerikalı oldukları için “oligark” denmiyor galiba. Onlar sadece “acayip akıllı” ve “doğru zamanda, doğru yerde bulunma yeteneğine sahip mucize çocuklar.” Oligark olmak için Rus olmak gerek, bu işin tanımını öyle yapmakta Batılılar ve ABD! Yani kısaca, Abramovich Elon Musk’a karşı diyebiliriz.
Neyse, akıllı ve yakışıklı Amerikalı genç zengin iş adamı Elon Musk, şimdi de Twitter’e taktı ve çok büyük paralara, eline geçirdi diyebiliriz. Neden acaba? Twit atmak için zaten Twitter’ı satın almak falan da gerekmiyor ki! Herkesin ücretsiz şekilde üye olup, aklına gelen her konuda gece ve gündüz bülbüller gibi twitleyebileceği bir platform zaten! O zaman neden sayın Musk, 44 milyar dolar gibi kocaman bir parayı Twitter’a yatırmış olabilir ki? Sansürler altında ezilmiş olan dünyanın gariban halkını, sansürden kurtarıp hakiki ve sınırsız bir “özgür medya” sahibi yapmak için mi bu kadar yatırımı yapıveriyor bir günde?
Bu soruya evet cevabı vermek için, oldukça saf olmak gerek bizce. Bu “harika çocuklar” dünya halklarının refahı ve iyiliği için kıllarını bile kıpırdatmazlar. Yarım asırdan fazladır, pür dikkat takip ettiğimiz dünya politikası ve ekonominin kanunları, böyle bir saflığa izin vermeyecek kadar katı ve karanlık, maalesef.
O zaman gelin “Elon Musk, neden durup dururken Twitter’e 44 milyar dolar yatırdı” sorusunun cevabını, bizim kriterlerimizle araştıralım. Bunun için, biraz da geleceği tahmin etme bilimi denilebilecek bir yönteme başvuracağız. Bu konuda da, bu aralar Türkiye’de çok okunan bir yazarı, Yuval Noah Harari’nin kitaplarını ziyaret edeceğiz.
HOMO DEUS: İNSANIN TANRILAŞMASI
“Hayvanlardan Tanrılara Sapiens” kitabıyla insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan Harari, “Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi”nde çarpıcı öngörüleriyle yarınımızı ele alıyor. İnsanlığın olumsuzluk, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu bilim, tarih ve felsefe ışığında incelediği bu çalışmasında, insanın bambaşka bir türe, Homo Deus'a evrildiği bir gelecek kurguluyor. Bu kurgu ile şu soruları yanıtlamaya çalışıyor yazar:
- Yola "önemsiz bir hayvan" olarak çıkan Homo sapiens, tanrılar katına ulaşmak uğruna kendi sonunu mu hazırlıyor?
- Homo sapiens nasıl oldu da evrenin insan türünün etrafında döndüğünü iddia eden hümanist öğretiye inandı?
- Bu öğreti gündelik yaşantımızı, sanatımızı ve en gizli tutkularımızı nasıl şekillendiriyor?
- İnsanın kendisini, inekler, tavuklar, şempanzeler ve bilgisayar programlarının tümünden ayıran yüksek zekâsı ve kudreti dışında herhangi bir özelliği var mı?
- Tarih boyunca benzeri görülmemiş kazanımlar elde etmemize rağmen, mutluluk seviyemizde neden kayda değer bir artış olmadı?
Tüm bunları anlamak için tek yapmamız gereken, geriye dönüp bakmak ve Homo Sapiens'in aslında ne olduğunu, hümanizmin nasıl dünyaya hâkim bir din hâline geldiğini ve hümanizm rüyasını gerçekleştirmeye çalışmanın, aslında neden insanlığın kendi sonunu getireceğini incelemektir, yazara göre. İşte bu kitabın temel mesajı da budur.
Yazımız yarın devam edecek…