6 Şubat 2023 depremi tarihi kaydırdı

6 Şubat 2023 Pazartesi sabah 4:17’de, Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi merkez olmak üzere yurdumuzun coğrafi olarak 1/6’sı yıkıcı şekilde sarsıldı. 500 yıldır enerji biriktiren bölgede 180 km uzunluğunda fay hattı kırılarak, önce 7.7, aynı gün saat 13:24’te 7.6 şiddetinde yine Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde ikinci depremi meydana getirdi. 10 ilimizi yıkan bu depremde binlerce binanın tamamen yıkıldığından bahsediliyor. Depremin merkezi olan Kahramanmaraş şehri neredeyse tamamen yıkılmış denilebilir. Hatay, Adıyaman il merkezleri içinde aynı şey söylenebilir. Elbistan, Pazarcık, Islahiye, Nurdağ ve bazı ilçeler çok büyük yıkıma uğramış. Yine de yazının yazıldığı 9 Şubat 2023 günü itibariyle daha 10 ilin birçok köyüne henüz ulaşılamadığı söyleniyor.

***

Bu deprem yüzyılın depremi. Şu anda yapılabilecek en doğru tespit budur. Parasal boyutu hakkında birtakım tutarlar söylenmeye başlandı. GSYH’nin yüzde ikisi kadar bir hasar olduğu söyleniyor. 15-20 milyar dolar arası. Birkaç gün sonra bu tutar daha gerçekçi bir şekilde ifade edilir.

Tüm bunlar haricinde asıl net tespit edilmesi gereken bir durum var: 6 Şubat 2023 depremi “tarihi kaydırdı.” Bu yazıda bu tarihi kaydırmanın ne anlama geldiğini açıklamaya çalışacağım.

***

2020 yılı Şubat ayında tüm dünyada başlayan pandemi çok önemli bir sağlık sorunu olmakla birlikte, pandemi ile birlikte yaşanmaya başlayan ekonomik istikrarsızlık daha uzun sürede krize girmesi beklenen Atlantik sisteminin krizini etkiledi, öne çekti. G-7 olarak bilinen Atlantik sisteminin büyük ülkelerinde başta olmak üzere hepimizin bildiği ekonomik kriz yaşanmaya başlandı. Pandemi dünya tarihinde bir kayma başlattı. 19. yüzyılın ortalarından itibaren tüm dünyaya hakim olmaya başlayan emperyalist sistemin ömrünü kısaltan bir etki yarattı.

***

Dünyada yaşanan en büyük doğal afetlerden biri olan, yaşadığımız deprem felaketi de, boyutları ile bize Türkiye’de tarihi kaydırtacak etkilerinin olacağı öngörüsünü vermektedir.

Hepimizin bildiği gibi ülkemiz 1945 yılından sonra Atlantik sisteminin rüzgârına kapılmıştır. 1946 yılında Bretton Woods ikizlerinden IMF üyeliğini kabul etmiş, 1952 yılında da ABD’nin askeri kontrol mekanizması olan NATO’ya üye olmuştur. 1980 yılı ülkemiz ekonomisi için bir dönüm yılıdır. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu ekonomik sistem 24 Ocak kararları ile birlikte tamamen tasfiye edilmeye başlandı.

***

1945 yılında esmeye başlayan Atlantik rüzgârı 1960 yılında geçici olarak kesilse de, 2014 yılına kadar zaman zaman kuvveti azalsa da esmeye devam etti. 2014 yılından itibaren Atlantik rüzgârları yerine, içinde milli rüzgârları barındıran Avrasya rüzgârı öne geçti. Ancak uygulanmaya başlanan milli politikalar, doğal olarak o yıllara kadar sistemden nemalanan güçlerin dirençlerini kolay kıramıyordu. Ak Parti iktidarı içinde her iki tarafın; Atlantik ve Avrasya güçlerinin unsurları zaman zaman birbirlerine galip gelebiliyorlardı. Ak Parti bu süreçte yalpalayarak doğru ve yanlış ekonomik politikaları birbirinin içine geçmiş şekilde, “ne şiş yansın ne kebap” olarak kamuoyunda beliren biçimde sürdüregeldi. Bu uygulama şekli bir süre daha gidebilirdi.

***

İşte bu deprem, bu süreci öne kaydırdı. Ak Parti zaman geçirmeden karar vermek zorunda. Atlantik’te devam mı? Yoksa Avrasya mı? Amerikan Savaş Uçağı Gemisi George HW Bush bunun için Türkiye’ye gönderildi. Bazı iyi niyetli insanlarımız; bu gemide tonlarca gıda ve sağlık malzemesi ile doktor, hemşire ve hastane var. Neden kötü tarafa çekiyorsunuz, diyor. Hatırlar mısınız, 1999 Gölcük depreminde rahmetli Bülent Ecevit başbakan olarak Amerikan savaş gemisi ile gelen yardımı geri çevirmişti.

***

Türk siyasi-ekonomi tarihi gelişim süreci öne doğru çekilmiştir. 10 ilimizi kapsayan bu tarihi yıkım Ak Parti iktidarını olağanüstü koşullara doğru sürüklemiştir.

31 Aralık 2022 tarihli, mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2023 yılı bütçesi Gelir ve gider dengesi aşağıdaki şekilde bağlanmıştır.

“Gider MADDE 1- (1) Bu Kanuna bağlı (A) işaretli cetvellerde gösterildiği üzere, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli; a) (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 4.423.341.574.000 Türk lirası, b) (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idarelere 365.390.724.000 Türk lirası, c) (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlara 19.535.347.000 Türk lirası, ödenek verilmiştir.

Gelir ve finansman MADDE 2- (1) Gelirler: Bu Kanuna bağlı (B) işaretli cetvellerde gösterildiği üzere, 5018 sayılı Kanuna ekli; a) (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçenin gelirleri 3.762.439.808.000 Türk lirası, b) (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idarelerin gelirleri 37.133.891.000 Türk lirası öz gelir, 329.737.621.000 Türk lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 366.871.512.000 Türk lirası, c) (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri 19.102.343.000 Türk lirası öz gelir, 433.004.000 Türk lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 19.535.347.000 Türk lirası, olarak tahmin edilmiştir.”

1-a ve 2-a maddeleri arasında oluşan 660 milyar 902 milyon liralık fark bütçede gelir yaratılamadığı için borçlanılarak kapatılacaktır. Hükümet, harcamalarının yüzde 15’ini daha baştan borçlanma ile yapacağını açıkça beyan etmektedir. Bu bütçe giderine 200 milyar TL civarında borç yükü getireceği söylenen EYT (Emeklilikte yaşa takılanlar) ne kadar dâhil edilmiştir, meçhul.

***

Sonuçta seçim yılında Ak Parti iktidarının karşısına ciddi bir sorun çıkmıştır. Depremden etkilenen illerin toplam nüfusu 15 milyon dolaylarındadır. Bu nüfusun çok önemli kısmının artık barınma, beslenme, giyim, eğitim ve sağlık sorunu vardır. Ayrıca bu nüfus önemli bir süre üretim faaliyetine dönemeyecektir. 15 milyon insanımızın önemli kısmı barınma ve güvenlik nedeniyle yerleşim yeri değişikliğine gidecektir. Bu sorunları alt alta yazdığımızda hükümetin karşısına çıkacak bütçe bu sistemle karşılanabilecek boyutlarda değildir.

***

Yukarıda saydığım nedenlerle; tarih öne doğru kaymıştır. Vatan partisinin uzun yıllardan bu yana olmazsa olmaz ekonomik sistem önerisi; Üretim Devrimi Programı kapsamında “Devletçilik ve Halkçılık” ilkeleri artık uygulama menziline girmiş ekonomik programlardır.

Ak Parti karar vermek zorundadır. Bunu bilen Atlantik sistemi deprem yardımı kisvesi altında uçak gemisini müdahale edebilme şartlarını oluşturmak amaçlı kıyılarımıza getirme cesaretini kendisinde bulmuştur.

Ak Parti'nin kararı ne olursa olsun, Türkiye’nin kararı bellidir. Türkiye NATO’dan çıkacak Asya’daki başı dik yerini alacaktır.

Depremde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.