64 köşeli etik!
Fiilen “düşük” durumdaki Başbakan, Başbakanlık için yeni bir logo tasarlatmış... Bu yeni logo, bir süredir Başbakanlık binası olarak hizmet veren Çankaya Köşkü’nün 1 No’lu ana kapısına ve Köşk’ün dış duvarlarına asılmış... Altın rengindeki logonun, kenarındaki motifler güneşi ve iç içe geçmiş Selçuklu yıldızlarını betimliyormuş...64 köşesi bulunan yeni Başbakanlık logosunda her köşe, ayrı bir etik değeri simgeliyormuş...Düşünsenize; tam “64 etik değer...”İyi de nedir bunlar?Başbakanlık, ne yazık ki bu sorunun yanıtını vermemiş...***Çalmamak...Rüşvet almamak...Yolsuzluk yapmamak...Adam kayırmamak...Atatürk’ün mirasına ihanet etmemek...Ormanlık alana kaçak bina yapmamak...Mahkeme kararlarına uymak...Karşı düşünceyi savunana hakaret ya da küfür etmemek...Kin tutmamak...Ekmek parasının derdindeki gazetecileri, sırf işlerini olması gerektiği gibi yaptıkları için patronlarına şikayet etmemek, işten attırmamak...Kamu malını, babasının malı gibi Diyanet İşleri Başkanı’na falan tahsis etmemek...Devlet kadrolarını eş, dost, akraba, hısım ve oğul arkadaşlarıyla doldurmamak...Seçimlerde devlete ait olanakları kullanmamak...Mahkemelere baskı yapıp yandaş hırsızları aklatmamak...Erkek arkadaşlarıyla oturup çay içen kızlarımızı “Kızlı erkekli oturuyorlar” diye hedef göstermemek...Kadıköy’den Beşiktaş’a gelen vapurları dikizleyip kadın yolcuların dedikodusunu yapmamak...“Dolmabahçe’deki camiye ayakkabılarıyla girdiler ve bira içtiler” ya da “Belden yukarısı çıplak zincirli adamlar, Kabataş’ta başı örtülü bir kardeşimizi bebeğiyle birlikte yerlerde sürüklediler, üzerine idrarlarını yaptılar” diye yalan söylememek...Polis tarafından öldürülen 14 yaşındaki bir çocuğu terörist ilan etmemek, acılı annesine hakaret etmemek...Sigara içenlerin üzerine yürüyüp utandırmamak...Felaket bölgesindeki madenci yakınlarını tokatlamamak...Gideceği her ilde, TGB’li gençleri 24 saat özgürlüklerinden mahkum ettirmemek... Vatansever gazetecilere, siyasetçilere, hukukçulara, subaylara bir tarikatla birlikte kumpas kurmamak; düzmece belgelerle hapse attırmamak, operasyon ortaya çıktığında tüm suçu tarikata yıkıp sütten çıkma ak kaşıklığa soyunmamak...Demokrasiyi tramvay olarak görmemek...Bu ülkenin diplomatlarını “monşer” diye küçültüp yuhalatmamak...Kadının; kaç çocuğu, nasıl doğuracağını, kadınlara ve doktorlara bırakmak... Karışmamak!Devleti kuran kahramanlarımıza saygı duymak, “İki ayyaş, diktatör, faşist” diye saldırmamak...Geçmişin vatan hainlerini kahramanlaştırmamak, anıtlarını dikmemek...Lüksten, şatafattan, israftan uzak durmak...Kibre kapılmamak...Alçak gönüllü, kibar, merhametli ve affedici olmak...Acaba Başbakanlığın yeni logosunda bu “etik değerler”den kaçı var?***Davutoğlu’na çağrıda bulunuyorum:Şu 64 etik değeri tek tek sayın bize...Sayın ki; birileri “etik” nedir, öğrensin!
YAVUZ!Gezi ‘de bizim kolumuzdayken birden bire çark edip “sarayın sanatçısı” olan Yavuz Bingöl evlenmiş... Arkadaş sarayın sanatçısı ya; doğal olarak saraydaki de “şahidi” olmaya söz vermiş... Ama şehitlerin arka arkaya geldiği bir dönemde doğabilecek tepkilerden çekinmiş olmalı ki; Galatasaray Adası’ndaki muhteşem düğüne sözcüsünü göndermiş...Davetliler arasında ise adı yolsuzluk iddialarına karışan eski AB Bakanı Egemen Bağış ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan varmış...***Ah be Yavuz, çok merak ediyorum:Nikah fotoğraflarındaki “yeni dostlarına” bakarken azıcık olsun yüzün kızarıyor mu?
GÜNÜN SORUSUAKP iktidarının baskısıyla geçmiş yıllarda ona yakın yazarı işten çıkaran Hürriyet dün de Yalçın Doğan ile spor yazarı Bilgin Gökberk’in biletini kesmiş... Gazete yönetimi bu kez işten çıkarmaların siyasi değil, ekonomik gerekçelerle yapıldığını söylüyormuş... Sorum Aydın Doğan’a:Bu iki yazarı attınız diye koca Hürriyet batmaktan mı kurtulacak?
SÖZ SİZDE! (156+90!) Bugün “Abdullah Bey’e soru sorma sırası” okurlarımızdan Onur Mutlu’da... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin...***“Abdullah Bey...Ülke ekonomisi günden güne kötüye gittikçe...Hukuk sistemi yerini dini cemaatlere bıraktıkça...Yoksul sayısı artıp halk karnını doyurma derdine düştükçe...Tabutlar içinde gencecik şehitlerimizin cenazeleri geldikçe...Eminim ki birilerinin çıkıp sizden hesap soracağı kabusundan kurtulduğunuzu düşünüyorsun. Ama biz buradayız ve hep olacağız. Sorular gayet basit ve net: Huber Köşkü’nü işgaliniz sırasında sizin ve ailenizin harcamalarını ödediğinizi gösteren faturalar nerede? Kanlıca’da oturduğunuz evi hangi parayla aldınız? Suudi Kralı’nın hediyeleri ne oldu?Abdullah Bey; biz buradayız... Hep buradaydık, hep de burada olacağız...Ve size kötü bir haberim var: Hep soracağız!”
GÜNÜN İSYANIMHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Reuters’e verdiği demeçte AKP tarafından kurulacak bir azınlık hükümetine, Kasım ayında erken seçime gidilmesi koşuluyla destek verebileceklerini söyledi... Partisinden tepki gelince, “Ben böyle bir şey söylemedim, sözlerim çarpıtıldı” dedi. Bunun üzerine Reuters, konuşmanın tam metnini yayınladı; Semih Bey sırra kadem bastı! İsyanım kendisine:Ya konuşma ya da sözlerinin arkasında dur!