AB yollarında değişiklik yok
Bu gelenek Türkiye'den Avusturya'ya gelen devlet görevlileri ve siyasetçiler büyükelçilik vasıtasıyla Avusturya'da yaşayan Türklerle veya onların siyasi parti ve dernek temsilcileri ile buluşturulmasıdır. Türkiye'den gelen misafirler büyükelçiliğin muhteşem toplantı salonunda bir araya getirmektedirler ve görüş alışverişi yapılmaktadır. Toplumun temsilcilerinden sonra bir de Avusturya’da görev yapan basın temsilcileri ile de mutlaka bir toplantı yapılmaktadır ve yaptıkları görüşmeler basına anlatılmaktadır.
31 Ağustos gününden itibaren çeşitli etkinliklere katılmak için Türkiye'den Dışişleri Bakan Yardımcısı ve “AB Başkanı” Faruk Kaymakçı bir kaç günlüğüne Viyana’daydı. Kaymakçı önce Alpbach Ekonomi Formu’nda Ukrayna ve Rus savaşı ile bir konuşma yapmıştır. Alpbach Ekonomi Forumu etkili bir formudur. Buraya bakanlık, başbakanlık ve hatta cumhurbaşkanlığı düzeyinde çeşitli siyasiler ve tanınmış ekonomistler davet edilir. Ayrıca Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden davet edilen seçkin öğrenciler gelir ve konuşmacı sunumunu yaptıktan sonra sorular sorarlar. Türkiye ilk defa bu sene forma konuşmacı olarak davet edilmiştir.
Alpbach Avusturya’nın Tirol eyaletinde güzel bir köydür. Bazılarına göre dünyanın en güzel köyüdür. Dört tarafı ormanla bezenmiş, köyün içi rengarenk çiçeklerle donanmış bir turizm cenneti köydür. Otelcilik esastır ve oldukça pahalı olacağını düşünmekteyim. Bu köyde düzenlenen ekonomi formunun salonu da ilginçtir. Doğanın özelliğini bozmamak için, köyün kurulmuş olduğu dağın içine adeta saklıkent yapılmıştır. Bu form toplantısı dağın içine yapılmış toplantı salonlarında yapılmaktadır. Yüzlerce insanın toplantı için köyde bulunmasına rağmen, köyün içinde bir kişi bile görülmez. Dağın içinde yapılan yer binlere varan insanı içinde barındırmaktadır.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakçı önce burada konuşmuştur. Rusya ve Ukrayna savaşı hakkında Türkiye'nin düşüncesini paylaşır. “Haksız savaş” diye değerlendirdiği ve savaşta Rusya'nın haksızlığının üzerinde durduğunu basına yapmış olduğu konuşmasından anlıyoruz. Alpbach Ekonomi Formunda yapmış olduğu konuşmadan sonra ise Viyana Diplomatlar Akademisi’nde Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri ve AB üyeliği konusunda da Kaymakçı bir konuşma yapmıştır.
Bu konuşmaların özeti, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği hakkında olumlu hava esmektedir. Kaymakçı’ya göre, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Avusturya’nın anlaşılır endişeleri vardır. Bu endişelerin giderilmesi için zamana gereksinim duyulmaktadır. İki ülke arasındaki ilişkiyi düzenlenecek bilim ve kültürel etkinlikler ve ekonomik ilişkiler iyileştirecektir. AB Başkanı Kaymakçı’ya göre Batı Ukrayna ve Rusya savaşında Türkiye'nin üyeliğinin önemini daha iyi anlamıştır: Kaymakçı’ya göre “Türkiye AB üyesi olsaydı, bu savaş olmazdı.” Ayrıca Kaymakçı, savaşa engel olamamanın sebeplerinden ikisinin “Batı’nın caydırıcı olamaması ve NATO’nun tartışmaya açılması” olarak ifade etti. Türkiye’nin enerji ve gıda güvenliğini sağlanmasında ve düzensiz göçler konusunda Türkiye’nin çok güvenilir bir ülke olduğunu ifade ederken, “Avrupa Birligi üyeliği konusunda daha vaktimizin olduğunu ve Avusturya’nın üyeliğe engel olmaması gerektiğini” hem Alpbach hem de Viyana Diplomatlar Akademisinde yaptığı konuşmalarında dile getirdiğini anlattı.
Elli altmış yıldır Avrupa Birliği kapısında üyelik için bekletilen Türkiye'nin, üye olması için ne kadar daha beklememiz gerekiyor sorumuza, Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakçı Türkiye'nin üyelik başvurusundan sonra üç askeri darbe yaşadığını, demokrasimizin yaralar aldığını ve bunun da Avrupa için sorun oluşturduğunu anlattı. Türkiye'nin üyelik konusunda önemli adımlar attığını, üyelik şartlarını da yerine getirdiği takdirde, “Türkiye’nin beş altı yıl içinde AB üyesi olacaktır.” Kaymakçı devamla “AB’ye Türkiye’nin üyeliğinden daha değerli bir ülke yoktur şu anda” sözlerini kullandı. “Onun için de AB Türkiye'den vazgeçemiyor, aksi takdirde yaşanılan sıkıntılara bakıldığında, AB üyelik sürecini koparabilirlerdi.” sözlerini dile getirdiği görüldü.
ABD’nin neden Rusya ile daha fazla ticari ilişkisi olan Batı Avrupa ülkelerine değil de, sadece Türkiye iş dünyasına tehditte bulunduğu sorumuza ise, “AB ülkeleri zaten Rusya’ya uygulanan ambargoya uymaktadırlar, ABD ambargonun delinmesine izin vermeyeceğiz diyor, onun için de İran ile iş yapanlarla ben iş yapmayacağım, Rusya da böyledir” diyerek ABD’nin uyarısının normal olduğu düşüncesini savundu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakçı, Türkiye’nin Batılı ve NATO üyesi bir ülke olduğunu konuşması sırasında tekrar tekrar dile getirdiğinden Ukrayna - Rusya savaşında Türkiye’nin yerinin neresi olduğuna dair sorumuza vermiş olduğu cevapta, “Türkiye’nin bu savaşın haksız ve mantıksız olduğunu, ayrıca kınadığını duyurdu, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini dile getirmiştir. Türkiye konumundan dolayı diplomatik ilişkilere önem vermiştir. Diplomatik ilişkiye önem vermemiş olsaydık iki bakanı Antalya’da bir araya getiremedik. Türkiye diplomatik ilişkilere önem vermemiş olsaydı, bugün Avrupa’da Afrika’da, İrlanda’da dünyanın birçok yerinde tahıl konusunda sıkıntı yaşanırdı.”
Bakan yardımcısı Kaymakçı’nın basın toplantısındaki sunumundan ve sorularımıza verdiği cevaptan çıkardığımız sonuç, NATO üyesi NATO'cuyuz ve AB konusunda ise Batılı bir ülkeyiz. Türkiye’nin AB üyeliği beş altı yıl içinde hayal gibi görünürken, bir yarım asır daha AB ile oyalanmaya hoş geldiniz.