ABD, Atilla’ya karşı!
Amerikan derin devletinin imbiğinde damıtılan Zarrab Davası’nın gazı sonunda, dünyaya salındı: “ABD, Atilla’ya karşı!” Vay be! Heyecan verici değil mi? Bir Hollywood dizi filmi adı gibi. Başta Avrupa sinemaları olmak üzere, pek yakında dünya salonlarında gösterime giriyor. Mutlaka izleyin. Olacaklara hazır olun.
ABD’nin savaş açtığı Atilla kim? Bu Atilla’nın, Amerika’nın üzerine vazife değilken, haksızca tutuklayıp yargılamaya kalktığı Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla olmadığı açık. Tutuklanan Türk bürokratın adı, “Seyfettin” olsaydı, davanın adını “ABD, Seyfettin’e karşı,” mı olacaktı?
Bu tutum, ABD-NATO’nun Atatürk’ü ve Erdoğan’ı tatbikatta düşman safına koymasına benziyor. Peki, adı geçen Atilla kim?
TANRININ KIRBACI: ATİLLA!
Atilla, Avrupa’da kavimler göçünü başlatan, barbar kavimleri düzenleyip Roma İmparatorluğu’nun köhne düzenini yıkan Türk Hun Devletinin kurucusu büyük devlet adamı. Avrupa’nın dinmek bilmeyen korkulu rüyası: Tanrının kırbacı Atilla!
Batı kamuoyunun bilinçaltında Atilla, barbar, düşman Türk anlamını taşır! Demek ki, ABD’nin amacı farklı. Amerikan psikolojik savaş makinesi, “ABD, Barbar Türklere karşı!” mesajını vermek istiyor. Müthiş değil mi?
MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİMLERE ENGEL
Emperyalist merkezler Soğuk Savaş sonrasında, 1990’lı yıllardan itibaren, Samuel Huntington’ın “Medeniyetler Çatışması” tezini dünyada yaygınlaştırdı. Bu teze göre, uluslararası ittifak ya da ihtilaflarda belirleyici olan unsurun politik ya da ekonomik ideolojiler değil, medeniyetler olduğu ileri sürülür.
21. yüzyılda da bu eğilimin dinler, inançlar vs. üzerinden devam edeceği ifade edilmiştir. Tarihsel gelişmenin temeline, bilimsel sosyalizmin sınıfsal çelişmeye dayalı gelişme yöntemini değil, “medeniyetler çatışmasını” koyarak, mazlum ve gelişmekte olan devletlerin milli demokratik devrimlerini saptırmak, engellemek istemiştir.
Aynı zamanda yıkılmakta olan Küreselci Emperyalizm, hegemonyasını devam ettirebilmek için bilim dışı medeniyetler çatışması tezine sarılarak milli devletlere saldırırken, döktükleri kana, Batı kamuoyunu razı etmeye çabalamaktadır.
BU DAVA, HAÇLI SEFERLERİ DAVASI
“ABD, Atilla’ya karşı,” dava adının sırrını burada aramalıyız. Dava başka dava. Bu davayla, Atlantik’in Asya üzerine açtığı Haçlı Seferlerinin yeni bir boyutuyla karşı karşıyayız. Dava, Türkiye’ye ve mazlum ülkelere karşı açılan Haçlı savaşı hamlelerinin sonuncusudur.
Bu açık bir psikolojik savaş saldırısıdır. Aynı savaş ilanını, 11 Eylül provokasyonu ertesinde, Bush’un ağzından ilan edilmişti: “Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır.’’ Ardından gelsin Afganistan işgali ve dökülen kan, gelsin Irak, Libya, Mısır, Suriye, Yemen, Myammar tertipleri... saldırıları ve kan ve kan ve dökülen sadece mazlum kanı!
PARÇA TESİRLİ PSİKOLOJİK BOMBA
Ve sırada İran ve Türkiye! İşte Burada dur, ey katil! Ey Atlantik, kafanı duvara vurmaktasın. Belli ki imparatorluk geleneği olan bu milli devletleri parçalayayım derken kafanı parçalayacaksın. Parçala, helal olsun!
Amaç Türkiye içinde kutuplaşmalar yaratmaksa bu gerçekleşmeyecek. Yüzde yüz başarısız olacak. Yok, eğer İran ile Türkiye arasına nifak sokulmak isteniyorsa, bu da bugün ters tepmiş durumda: Tarihinde esir olmamış iki milli devlet ortak düşmana karşı birlikte operasyon yapıyor.
Bu dava ne Sarraf, ne Erdoğan, ne Hakan Atilla, ne Halk Bankası vs. davasıdır. Bu dava Haçlı-Müslüman çatışmasına indirgenmiş, küreselci emperyalizmin, Ortaçağ kafasıyla, mazlumlara açtığı haksız saldırısıdır.
TOSLAYAN AMERİKA FOSLAYAN AMERİKA
“ABD Atilla’ya karşı,” diye atılan slogan, Asya’ya yüzünü dönmekte olan Batı kamuoyunun dikkatini çelmek, kendi haksız savaşında yanına çekmek için atılan bombadır. Hıristiyan Batı kamuoyu nezdinde Amerikan Türk savaşının, bir kez daha ilanıdır.
Çöken Atlantik, medeniyetler kavgasından medet arıyor. Ancak patlatılan “ABD, Atilla’ya karşı” psikolojik bombası, Asya kayasına toslayıp foslamıştır... Fos Amerika!