ABD devletlere diş geçiremiyor özel sektörü tehdit ediyor

Konumuz, ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo’nun 22 Ağustos 2022 tarihinde TÜSİAD’a gönderdiği mektup. Mektubun içeriği, Türk özel sektörünün, ABD’nin yaptırım uyguladığı Rus şirket ve kurumları ile ticaret yapmaması. ABD’nin uyarıları dikkate alınmazsa, yaptırımlar bu kararlara uymayan Türk şirketlerine de uygulanacakmış.


TÜSİAD’ın korkudan dizlerinin bağının çözülmesine, burada yer vermeye bile gerek yok. Sırf bu tehditler yüzünden yıllardan bu yana komşumuz İran ile neredeyse hiç ticaret yapmıyoruz. Burnumuzun dibindeki petrol ve doğal gaz rezervlerini, sanki yokmuş gibi davranıyoruz. Sn.Perinçek bu konuda TÜSİAD’a gereken açıklamayı yaptı: “Utansınlar, rezilliktir, ayıptır, siz bu kafayla Türkiye’de hiçbir şey üretemezsiniz. Türkiye ekonomisini mahvedersiniz, yakarsınız.” Söylenecek her şey söylenmiş.


KEMALİST BAKIŞ


Faroz Ahmad’ın “İttihatçılıktan Kemalizme” adlı kitabında, Türk burjuvazisi hakkında yaptığı yorum bugüne ve bu olaya tepki vermekten imtina eden TÜSİAD’ın haline de çok iyi bir bakış oluyor. “Kemalistleri, kendi burjuva destekçilerinden ayırt eden şey, önemli bir unsurunu sanayiinin uzun vadeli bir Türkiye perspektifine sahip olmalarıydı. Oysa burjuvazi, durumu, kendi dar perspektifi açısından değerlendirerek Avrupa’nın denetiminde bir ekonomide ticari aracı rolünden elde edeceği kârla yetinmekten memnun görünüyordu.” Feroz Ahmad-İttihatçılıktan Kemalizme- sy.184-Kaynak Yayınları 3. baskı
Sn. Cumhurbaşkanı ve Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Nebati’nin ekonomi ile ilgili yaptıkları her açıklamada “serbest piyasa ekonomisi ilkelerinden taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz” sözlerinden sonra ABD Hazine Bakanlığı'ndan gelen bu yazı konusunda nasıl tepki vereceklerini ise, bu yazının yazıldığı 24 Ağustos Çarşamba günü itibariyle hala bekliyorum.


ATLANTİK ÇARESİZ


Bu yazıda benim değinmek istediğim 2 husus var.
Bunlardan birincisi; ABD ve temsil ettiği Atlantik cephesinin ne kadar çaresiz durumda olduğudur. Rusya’ya yaptırımlar konusunda, Türk devletine diş geçiremedikleri için, Türkiye’nin bağımsızlık ve dik duruşta yumuşak karnı olan, TÜSİAD’a (Türkiye büyük burjuvazisi) yumruk atıyorlar.
İkinci husus ise; geçen haftaki yazımda belirtmiştim, Türkiye Rusya’dan ithal ettiği akaryakıt miktarını 2021yılına göre iki katına çıkardı. Geçen yıl toplam akaryakıt ithalatının yüzde 24’ünü Rusya’dan yapan Türkiye, 2022 Mayıs ayında Rusya’dan yaptığı akaryakıt ithalatını toplam ithalatının yüzde 44’üne çıkardı.
Bu nasıl bizim gözümüze takıldı ise, ABD’nin gözüne, bizden daha fazla takılmış, hatta batmış.


PETROL MESELESİ


Daha önceki yazılarımda bahsettim. BOTAŞ, devletin doğal gaz ithalatı yapan KİT’i, hiçbir tehdide bakmadan; hem Rusya’dan hem de İran’dan doğal gaz ithalatı yapıyor. Hatta BOTAŞ, yaptırım olmasına rağmen, İran’dan doğal gaz alımını aydan aya arttırıyor. Bunun aksine BOTAŞ, ABD’den yaptığı LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alımını da azaltıyordu.
Eleştirdiğimiz TÜPRAŞ; İran’dan akaryakıt alımına yanaşmıyor, ancak Rusya’dan akaryakıt alımını arttırıyordu. Biz TÜPRAŞ’ı Rusya’dan ham petrolü ucuza alıp, iç piyasaya pahalı sattığı için eleştirmiştik. Aşırı kâr ile birlikte, esas eleştiri nedenimiz, enflasyona yol açan baş etken enerji fiyatlarındaki artıştır. Burada Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı indirimden yararlanmak, tüm Türk milletinin hakkıdır.


TEHDİTLER İŞE YARAMIYOR


Rusya’dan akaryakıt almak Atlantik’i o kadar tedirgin etmiş ki. Önce gizliden yaptığı tehdidi, Wall Street Journal adlı gazeteye sızdırarak, tehdidini açıktan yapmak zorunda kaldı. Aslında bu ABD’nin tehditlerinin de yavaş yavaş işe yaramadığını gösteriyor. Türkiye; özel sektörün nazını, korkularını yaşamasını bekleyecek durumda değil. Akaryakıt ithalatı vakit geçirmeden “kamulaştırılmalı”. Asya’daki komşumuz ve gerçek müttefikimiz Rusya ile başta akaryakıt ve doğalgaz olmak üzere, ticaret ve bankacılık serbestçe yapılmalıdır.