ABD Kongre raporunda Türkiye’deki seçimler

ABD Kongre Araştırma Servisi, 15 Şubat’ta “ABD-Türkiye ilişkileri” başlıklı bir rapor yayınladı. Raporu, Kongre Araştırma Servisi’nin Ortadoğu uzmanları Jim Zanotti ve Clayton Thomas hazırlamış. Raporda, Türkiye’deki deprem ve sonrasındaki gelişmelere de atıf yapılarak seçim sonuçları ve iki ülke rasındaki ilişkilerin geleceği tartışılıyor. ABD Kongre Araştırma Servisi, 22 Aralık 2022’de 68 sayfalık bir rapor hazırlamıştı. TRT’nin haberine göre, Ocak ayındaki bu rapordaki Türkiye’ye karşı sert ifadeler ayıklanmış ve bazı bölümler çıkartılarak güncellenmiş. (TRT Haber, 12 Ocak 2023)

15 Şubat 2023 tarihli rapor da öncekinin deprem ve son gelişmeler üzerine güncellenmiş hali. Esas odaklanılan nokta seçimlerde ne olacağı. İki olasılık tartışılıyor. Birincisi Erdoğan’ın kaybetmesi, ikincisi ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi fakat Meclis’te çoğunluğun muhalefete geçmesi.

Raporda şöyle deniyor:

“6 Şubat 2023'te Türkiye'nin güneyinde meydana gelen feci depremlerin sonuçları Türkiye'nin siyasetini, toplumunu ve ekonomisini etkiliyor ve seçimlerin zamanlamasını ve doğasını etkileyebilir. 2023 seçimlerini farklı bir Türkiye cumhurbaşkanı kazanıp iktidara gelirse veya cumhurbaşkanının partisi koalisyonu parlamentoyu kontrol etmezse, iç ve dış politikada bazı değişiklikler mümkün olabilir.”

MUHALEFETİN DURUMU

Kongre raporunda, Türkiye’deki ekonomik sorunlara depremin de önemli bir etkisinin olacağı değerlendirmesinden sonra muhalefetin durumu ele alınıyor. Son dönemde Cumhurbaşkanı adaylığı konsunda hamle yaptığı belirtilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili “Alevi dini azınlıktan” ifadesine yer verilmesi dikkat çekiyor. Kılıçdaroğlu’nun kamuoyu yoklamalarında İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan daha az oy aldığı vurgulanıyor. İmamoğlu’nun, hakkındaki siyaset yasağı içeren mahkeme kararına rağmen adaylık yarışından vazgeçmediği kaydediliyor. Bunun yanısıra, muhalefetin birlik içinde olamadığı da bir “sorun” olarak saptanıyor.

BÜYÜK SORUNLAR

Raporda, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde en hassas başlık olarak “Türkiye’nin mevcut dış politika yaklaşımı” gösteriliyor. Bu çerçevede iki ülke arasında güncel plandaki ilişkilerde “büyük sorunlar” başlığı altında, “Rusya, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği ile Yunanistan” konuları sıralanıyor. Suriye’deki durum ise ayrı bir başlık olarak ele alınmış.

Bu raporda da birçok başka ABD’li kurumun değerlendirmesinde olduğu gibi, F 16 satışına Kongre onayı konusu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımına Türkiye’nin onay vermesiyle bağlantılı olarak ele alınıyor. Daha önemlisi, ABD’nin Yunanistan’daki askeri yığınağının, Türkiye’yi “hizaya getirmek” amacıyla yapıldığı ifade ediliyor. Kongre Araştırma Servisi uzmanları bizim de daha önceki bir yazımızda ele aldığımız Alan Makovsky’nin Kongre’de yaptığı bir sunuma atıf yapıyor. Makovsky, 31 Mart 2022’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde “Doğu Akdeniz'deki Fırsatlar ve Zorluklar” başlıklı sunumunda Türkiye’yi ABD amaçlarına uygun bir noktaya getirmek için, bir yandan Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan’da askeri yığınağı güçlendirmeyi, diğer yandan Kıbrıs’ta baskıyı artırma politikasını önermişti.

ABD İÇİN ÖNCELİKLER

CIA, Pentagon ve ABD Dışişleri ile doğrudan bağlantılı olarak faaliyet yürüten Kongre Araştırma Servisi’nin hazırladığı raporların işlevi, Kongre üyelerine, Türkiye ile ilgili herhangi bir konu önlerine geldiğinde nasıl tutum almaları gerektiğinin çerçevesini çizmek. Rapordaki görüşler, ABD yönetiminin genel olarak Türkiye’deki önceliklerini ortaya koyuyor. “Başka bir Cumhurbaşkanı seçilirse dış politikada ne gibi değişiklikler olur” sorusu etrafında yapılan değerlendirmede, Kıbrıs, Ege, Rusya-Ukrayna, Suriye, Irak politikalarında değişiklik olasılıkları tartışılıyor. Sıralanan bu konularda, Türkiye’deki “milliyetçi” iç siyasi iklim nedeniyle, farklı bir Cumhurbaşkanı’nın başlangıçta köklü değişiklikler yapmak konusunda zorlanabileceği vurgulanıyor. Devamında ise bu zorluklara rağmen, “ABD ve Batı ile ile ilişkileri kötüleştirmekten kaçınmak için” farklı bir Cumhurbaşkanı’nın “Rusya’dan ek silah alımları, Suriye’nin kuzeyi ile Ege/Doğu Akdeniz’de yeni askeri operasyonlar yapmaya “daha az eğilimli olacağı” kaydediliyor. Aslında böylece, ABD’nin destekleyeceği adayın hangi politikalarda değişiklikler yapmasının istendiği de belirtilmiş oluyor.