ABD saldırganlığını dizginlemede başarılı bir model: ŞİÖ

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını ve küresel GSYİH’nın yüzde 30’undan fazlasını kapsayan dünyanın en büyük bölgesel organizasyonu olan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 15-16 Eylül’de Özbekistan’ın Semerkant kentinde toplanıyor. Zirve, 2019’da Kırgızistan’daki buluşmadan sonra tüm liderlerin katıldığı ilk yüz yüze toplantı olma özelliği taşıyor. Zirveye örgüte üye ülkelerin yanında, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu gözlemci ve diyalog ortağı statüsündeki ülkelerden toplam 15 lider katılıyor.

ŞİÖ’ye, Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan’ın yanısıra Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan üye. Ayrıca, 2021’de İran’ın tam üyelik süreci başladı. Afganistan, Moğolistan, Beyaz Rusya gözlemci, Türkiye, Azerbaycan, Sri Lanka, Ermenistan, Kamboçya, Nepal, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar ise diyalog ortağı statüsünde.

ABD’Yİ ETKİSİZLEŞTİRDİ

Şanghay Beşlisi’nin kurulduğu günlerde Orta Asya Cumhuriyetleri’nin bir numaralı gündemi ABD’nin yönlendirdiği yobaz terör örgütleriyle mücadeleydi. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’da arkasında CIA’nın bulunduğu çeşitli “İslamcı” etiketli grupların yürüttüğü büyük çaplı terör ve tedhiş eylemleri ve Çin’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde ayrılıkçı faaliyetler doruğa çıkmıştı. Rusya ise Çeçenistan’daki ayrılıkçılarla mücadele ediyordu. CIA bu ülkelerdeki istikrarsızlaştırma faaliyetinde kullandığı teröristleri Afganistan’da yetiştiriyordu. Bu örgütlerin finansmanı ise uyuşturucu üretimi ve dağıtımından sağlanıyordu. Bu nedenle ŞİÖ’nün kuruluşunda öncelikle güvenlik alanında işbirliğinde üç temel konu öne çıktı: Terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla mücadele. ŞİÖ, daha Şanghay Beşlisi günlerinden itibaren, bu temel doğrultusunda çok önemli başarılar elde etti. Öncelikle üye ülkelerin sınırlarında tam denetim sağlandı, daha önemlisi bölge ülkelerinde en önemli istikrarsızlık kaynağı olan Batı destekli ayrılıkçı ve yobaz terörün beli kırıldı. Böylece, bölge ülkeleri arasındaki ihtilaflardan da yararlanarak bölgede etkinlik kurmaya çalışan ABD’nin elindeki aletler aşama aşama ortadan kaldırıldı.

Bunun yanı sıra Hindistan ile Çin, Pakistan ile Hindistan gibi ülkeler arasında geçmişten bu yana devam eden kangren haline gelmiş sınır anlaşmazlıklarının çözümünde de ŞİÖ, çok önemli bir işbirliği alanı görevi gördü. Hatta Hindistan ve Pakistan Orduları, bir yandan sınır anlaşmazlıkları nedeniyle teyakkuz halinde beklerken, bir yandan sembolik katılımlarla da olsa ŞİÖ askeri tatbikatlarında bir araya geldi.

ENERJİ GÜVENLİĞİ

ŞİÖ coğrafyası, dünyanın enerji tedariki için önemli bir noktada yer alıyor. ŞİÖ’ye üye ülkelerin bulunduğu bölge, dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 25’ine, doğalgaz rezervlerinin yüzde 50’den fazlasına, kömürün yüzde 35’ine ve bilinen uranyum rezervlerinin yaklaşık yarısına sahip. 2012 yılında ŞİÖ’ye diyalog ortağı statüsüyle katılan Türkiye, Örgüt bünyesindeki Enerji Kulübü’nün 2017 yılı dönem başkanlığını üstlendi. Böylece, ilk defa ŞİÖ Enerji Kulübü’nün dönem başkanlığını üye ülkeler dışındaki bir ülke üstlenmiş oldu. ŞİÖ Enerji Kulübü, Çin Halk Cumhuriyeti, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Türkiye, Tacikistan, Afganistan, Hindistan, İran, Moğolistan, Pakistan, Belarus ve Sri Lanka’nın katılımıyla 2013 yılında kuruldu. Kulüp, üye ülkeler arasında enerji güvenliği konusunda diyaloğu geliştirme, enerji stratejilerinin güncelleştirilmesi ve enerji alanında işbirliği imkanlarının artırılmasını amaçlıyor.

TÜRKİYE İÇİN BUGÜN DAHA ÖNEMLİ

Güvenlik alanından başlayarak, ekonomik ve ticari ilişkilere, taşımacılıktan kültüre kadar uzanan bir işbirliği örgütü yapısı kazanan ŞİÖ, Atlantik sisteminin emperyalist hegemonyacılığına karşı çok kutupluluğu, savunmanın ötesinde hayata geçiriyor. Kuruluş belgelerinde de açıkça vurgulandığı üzere karşılıklı yarar ve birbirlerinin içişlerine karışmama prensibiyle, ekonomi başta olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmeyi; bölgede barış, güvenlik ve istikrarı sağlamayı hedefliyor; adil bir uluslararası siyasi ve ekonomik düzenin kurulması için çaba gösteriyor. Bu bağlamda ŞİÖ’nün, Çin’in öncülüğündeki Kuşak ve Yol Girişimi’nin yanısıra, Rusya’nın öncülüğündeki Avrasya Ekonomik Birliği ile de bütünleştiğini söylemek mümkün.

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin ardından oluşan yeni uluslararası ortamda toplanan ŞİÖ’nün bu Zirvesi büyük önem taşıyor. ABD, ŞİÖ’nün iki temel direği olan Rusya ve Çin’e karşı tecrit politikası uygulamaya çalışıyor. Rusya ve Çin, güçlerini birleştirerek, ŞİÖ, BRICS, Kuşak ve Yol Girişimi gibi ortaklıklarla Avrasya, Afrika ve Latin Amerika’da geniş işbirlikleri kurarak ABD saldırganlığını boşa çıkarıyor. Bu nedenle ülkemiz için, Türkiye’ye yönelik hem askeri hem de ekonomik bir kuşatma politikası izleyen ABD tehditlerine karşı ŞİÖ ile bütünleşme bugün dünden daha önemlidir.