ABD ve İsrail’in çılgınlık dönemi

İsrail kontrolü iyice kaybetti.
Önüne gelen ülkeye saldırıyor.
Netanyahu kendini kurtarma derdinde.
İsrail halkını da riske atıyor.
ABD içine düştüğü durumdan endişeli.
Dünyada itibarı yerlerde.
İsrail’den vazgeçmesi mümkün değil.
Ama Netanyahu’nun yükü giderek ağırlaşıyor.
Onu harcayıp İsrail’i kurtarmak istedi.
5 Kasım seçimleri nedeniyle beceremedi.
Şimdi ikisi birlikte bataklıkta debeleniyor.

ÇILGINLIK

Yapılan işler…
Akılla izah edilebilecek bir durum değil.
Gazze ve Batı Şeria’dan sonra Lübnan.
Çoluk çocuk demeden öldürüyor.
Gazze’de bir ayda sonuç alacağını sanmıştı.
Neredeyse 12 ay geçti.
Amacına ulaşamadı.
Aynı yöntemi Lübnan’da uyguluyor.
ABD de engellemiyor.
Hatta para ve silah musluklarını açıyor.
Tam anlamıyla çılgınlık dönemi.
Bu, çıkmazın bir sonucu.
Yenilginin yaklaştığının göstergesi.

2006 DERSİ

Benzer bir şeyi 2006’da da denemişlerdi.
Lübnan’ın bir bölümünü işgal etmişlerdi.
Ama dayanamadılar.
Yenildiler ve çekildiler.
Tecrübeli isimler de hükümetlerini uyarıyor.
New York Times’ta bir değerlendirme.
Eski Gazze Tümeni Komutanı General Gadi Şemni çok karamsar.
Özetle şu analizi yapıyor:
“Taktiksel çatışmalarda başarılı oluruz
Ama savaşı kaybederiz.
HAMAS kazanır.
Ordunun çekilmesinden 15 dakika sonra…
Hamas şehirleri ve bölgeleri geri alıyor.
Tünellerin ele geçirilmesi ve yıkılması…
Yıllar sürebilecek ve karmaşık bir iş.
Savaşa ilişkin net bir plan yok.
Bu durum askerler ve subaylar tedirgin.
Hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Güneyde Hamas'a, kuzeyde Hizbullah'a karşı zafer çok zor.”

YORUMLAR

Televizyonlarda yapılan yorumlar.
Giderek İsrail propagandasına dönüşmeye başladı.
İsrailli emekli komutanlar kaygılı.
Gidişatın iyi olmadığını söylüyor.
Bizimkiler tam tersi.
Direnişin küçümsenmesi…
“Hizbullah’a MOSSAD sızdı” propagandası…
Örgütlerde önderliğe güvensizlik yaratma…
İran’a yönelik ciddiyetsiz eleştiriler.
Bazıları bilinçsizlikten…
Ama bazıları için aynı şeyi söylemek zor.
Sanki psikolojik savaşın parçaları.

ABARTMAYALIM

ABD ve İsrail.
Güçlerini abartmayalım.
Son 10 yıla bakalım.
ABD-İsrail, kazandı mı kayıp mı etti.
İşte birkaç örnek:
İşgal edilen Irak şimdi çıkın diyor.
15 Temmuz’da harekete geçtiler.
Türkiye’de darbe yapmak istediler.
Ordu-Millet el ele verdi, engelledi.
Türkiye-Irak sınırındaki hamleleri.
ABD-İsrail Koridoru açmak istediler.
Türk Ordusu paramparça etti.
Afganistan’da her şeylerini bırakıp kaçtılar.
Ukrayna’da halleri ortada.
Kafkaslarda hesapları tutmadı.
Avrupa’da halk ABD’ye karşı.
Yapılan seçimlerde alınan sonuçlar…
Amerikancılar kaybediyor.

KAYIPLAR

İsrail’in silah gücü yüksek.
Arkasında ABD ve NATO var.
Dünyanın en gelişmiş silahları emirlerinde.
Filistinliler, Hizbullah, kayıplar veriyor.
Bu İsrail’in kazanacağı anlamına gelmez.
Unutmayalım…
2. Dünya Savaşında 60 milyona yakın kayıp yaşandı.
Sadece SSCB’nin 30 milyon.
Moskova kapısına kadar geldiler.
Ama kazanan Hitler olmadı.
Dünya halkları galip geldi.
Çanakkale Savaşı’nı anımsayalım.
60 bine yakın şehidimiz vardı.
Savaş dışı kalan toplamda 252 bin kişi.
Ama direndik ve kazandık.
Kayıp verilmeden kazanılan bir zafer var mı?
Filistinliler ve Hizbullah savaşıyor.
Ölümü göze almışlar.
Kazanacakları kesin.