ABD’nin psikolojik savaşı ve Suriye yalanları
ABD emperyalizminin klasik taktiği.
Hedefindeki ülkelere saldırır.
Eş zamanlı psikolojik savaş yürütür.
İtibar suikastları yapar.
Devşirdiği kurumlar, kişiler…
Onları da harekete geçirir.
Bir de ABD’ye bağlı olmayan…
Ama gönüllüler vardır.
Onlara CIA dilinde “kendi gelen” denir.
Neyse…
İşte ABD psikolojik savaşından birkaç örnek:
1. KÖRFEZ SAVAŞI
1. Körfez Savaşını anımsayın.
Dünya televizyonlarının savaş haberleri…
Haberler öncesi kullanılan tanıtımlar…
Türkiye’dekiler de dahil…
Hepsinde aynı görüntüler vardı.
Kuveyt’te petrole bulanmış karabatak kuşları.
Saddam denizleri kirletmişti.
Kuşlar ölüyordu.
İzleyenlerin yüreği parçalanıyordu.
Çevreciler harekete geçirildi.
Hepsi Saddam’a sövüp sayıyorlardı.
Gördüklerim beni de rahatsız etmişti.
KİMSE SORGULAMADI
Bir süre sonra durum anlaşıldı.
Görüntüler 10 yıl öncesine aitti.
Fransa kıyılarında batan bir tankerin yarattığı kirlilikti.
Kimse haberin doruluğunu sorgulamamıştı.
ABD yalanları tekrarlandı.
Gerçek ortaya çıktı.
Ama savaş bitmiş, Irak yerle bir edilmiş…
On binlerce Iraklı öldürülmüştü.
Saddam yıkılmadı, ama eli kolu bağlandı.
IRAK İŞGALİ
Aradan 12 yıl geçti.
ABD Saddam’ın devrilmesine karar verdi.
Bu kez “Kitle imha silahları var!” dedi.
2003’te düğmeye bastı.
Dünya basını ders almamıştı.
Yine ABD yalanlarının peşine takıldı.
Bu gerekçe ile 1 milyon Iraklı öldürüldü.
On binlerce kadına tecavüz edildi.
Sonra ne oldu?
Bir gram bile kitle imha silahı bulunamadı.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Powell.
“CIA bizi yanılttı!” dedi.
Peki dökülen kanın bedelini kim ödeyecek?
Umurunda bile olmadı.
ROMANYA, LİBYA
Romanya’da Çavuşesku’nun devrilmesi.
Benzer durum orada da yaşandı.
CIA devredeydi.
“Üniversitede binlerce öğrenci kurşuna dizildi.
Temeşvar’da binlerce kişi öldürüldü.”
Daha bir sürü yalan.
Çavuşesku devrildi
İddialar doğru olmadığı anlaşıldı.
Kaddafi ile ilgili söylentiler.
Dünya kamuoyunu kandırmak içindi.
SURİYE
Şimdi de Suriye…
Yapılanlar neredeyse birebir kopya.
Bu da arkasında kimin olduğunu gösteriyor.
ODATV bir derleme yapmış.
Yalanları sıralamış.
İşte onlardan birkaçı:
“Suriyeliler dönüş için akın ediyor.
Cilvegözü sınır kapısında uzun kuyruklar.”
İnandırıcı olsun diye bir de fotoğraf konmuş.
Cilvegözü denmiş ama değil.
Pekin-Hong Kong-Macau ekspres otoyolu.
SEDNAYA HAPİSHANESİ
Hapishane üzerinden propaganda.
Klasik bir yöntem.
Fotoğraflar yayınlandı.
Gerçek kısa sürede anlaşıldı.
Sednaya’dan değil Vietnam’dan.
Oysaki Irak işgali sonrası…
Ebu Garip hapishanesindeki rezaletler…
ABD’nin yaptıkları… Hepsi gerçekti.
Bir çocukla röportaj yapılıyor.
“Hapisteki babamı 14 yıldır görmedim.” diyor.
Muhabir “kaç yaşındasın” diye soruyor.
Çocuk “on” yanıtını veriyor.
Tartus kentinden plajından görüntüler…
Aslı İtalya’da Arienzo plajından.
Ama olsun vurun Esad yönetimine…
135 MİLYAR DOLAR
“Esad 135 milyar dolarla kaçtı.” yalanı.
Uzmanlar hesap yapmışlar.
Bu para bin tondan fazla ağırlık yapıyor.
Esad’ın gittiği uçak 40 ton taşıyabiliyor.
Bu parayı taşımak için en az 25 uçak lazım.
Tıra vurursak 60-70 tır eder.
Akla ziyan iddialar…
Salla gitsin.
Elbette CIA CIA’lığını, MI6 MI6’lığını…
MOSSAD MOSSAD’lığını yapacak.
Benim üzüldüğüm Türkiye’de oltaya takılanlar…