Açık açık askerî vesayet

Türkiye’yi 15 yıldır yöneten AKP kadrosu, bu milleti nasıl kandırdı?

“Türkiye’de askerî vesayet var. İktidara gelince askerin siyaset üzerindeki baskısına son vereceğiz; ülkeye demokrasiyi getireceğiz!”

Bugün geldiğimiz nokta; çok açık bir askerî vesayet sistemi oldu.

AKP Lideri Erdoğan, ordudaki laik kadroları budayıp kendisine bağlı bir subay grubu yarattı. Bu AKP’ci subayların başını da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar çekiyor.

Yalanlanmayan haberlerden anlıyoruz ki Erdoğan sıkıştığı ilk noktada, Hulusi Akar’ı devreye soktu. Onu, sözcüsü İbrahim Kalın’ın gözetiminde Abdullah Gül ile görüşmeye yolladı. Ve Sayın Akar, Gül’e, cumhurbaşkanlığına aday olmaması için özel mesajlar iletti.

Ve Gül de aday olmaktan vazgeçti.

İşte bu olay, 28 Şubat sürecinde bile karşılaşmadığımız bir askerî vesayet örneğidir.

Ve demokrasimiz çok ciddi bir tehditle karşı karşıyadır: Askeri müdahale tehdidi.

Şimdi soru şudur: 24 Haziran’da AKP ve Erdoğan seçimi yitirirse, Erdoğan koltuğunu yeni seçilen isme bırakacak mıdır?

Yoksa bunu engellemek için Hulusi Akar ile başka planlar peşinde midir?

Temennimiz, Türkiye’nin bu seçimi darbesiz biçimde atlatması yönündedir. Çünkü, iktidar partisi, seçimleri kazanmak için askerî güç kullanmayı göze aldığını Abdullah Gül örneği ile ortaya koymuştur.

SEÇİMİ KAZANMAK MI KENDİMİZİ TATMİN ETMEk Mİ?

Sadece bu olay bile gösteriyor ki 24 Haziran’da Türkiye, “Cumhuriyet rejimi kalsın mı yoksa yıkılsın mı?” sorusuna cevap verecek.

Başta, AKP Genel Başkanı Erdoğan olmak üzere AKP ileri gelenleri, cumhuriyet rejimi ile hesaplaşma sloganları ile siyasette yükseldiler. Daha alt düzeydeki siyasetçiler de cumhuriyet rejiminin karşısında olduklarını ortaya koyan nice açıklamalar yaptılar.

AKP kadroları bir yandan Fetullah Gülen’le savaşır gözükürken bir yandan da onun hocası Said-i Nursi’yi yüceltmek için adına pulllar bastırıyor, AKP’li belediyeler Said-i Nursi kültür merkezleri açıyor. Çünkü Said-i Nursi, cumhuriyet düşmanlığının ideolojik sembolüdür.

Sadece cumhuriyet rejimine değil Kemal Atatürk’e karşı yürüttükleri yıkım projelerini yaygınlaştırıyorlar. TV’lerde bunların adamları Atatürk düşmanlığı yapıyor. Statlardan bile Atatürk’ün adı bir bahane uydurularak kaldırılıyor.

Askeri öğrencilerin düzenlediği ve tüm izinleri alındığı belirtilen “Anıtkabir’de buluşuyoruz” etkinliğine katılan askeri öğrenciler gözaltına alınıyor.

YAYILDILAR

Cumhuriyet ile Atatürk özdeş olduğundan ikisine birden yönelik AKP düşmanlığı, ülkenin kılcal damarlarına kadar yayılıyor. Bunlardan birkaçını hatırlatalım:

AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, 2011’de hem de TBMM Atatürk ve cumhuriyet kavramlarını değersizleştirmek için şunları söyleyebilmişti: “Türk şehitlikleri düzmecedir. Çünkü Yunan ordusu Ege’de savaşmamıştır. Bu savaşlar Ankara hükümetini meşrulaştırmak için uydurulmuştur.”

2015’te AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu cumhuriyet rejimini yıkmak sürecinde olduklarını sosyal medyadaki şu mesajıyla açığa vurmuştu: “Tabiki Sn Cumhurbaşkanı’mızın zekası. 600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi”

Manisa’da, AKP İl Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Oyit, Babuşçu gibi sosyal medya hesabında şunları yazıyor: “600 yıllık yedi düvele hükmeden Osmanlı’nın, 90 yıllık reklam arası bitmiştir. Zafer inananlarındır.”

Yalova- Çınarcık’ın AKP’li Belediye Başkanı Bülent Gültekin “Vallahi dil ile haykırılmasa da hilafet gelmiştir arkadaş” diye yazabiliyor ve cumhuriyetin bittiğini söylemiş oluyor. Balıkesir’in Gönen ilçesindeki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında konuşan Gönen Kaymakamı Faruk Bekarlar, Atatürk’ün adını anmıyor ve 10. Yıl Marşı’nın çalınması istenince de mikrofonu kapattırıyor.

Gaziantep Şahinbey İlçesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, okullara Kemalist Yalanlar adlı Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine hakaret eden yıkıcı bir kitap dağıtıyor.

Bu kadroları sandıkta yenebilmek için güçlerin birleştirilmesi kaçınılmaz. Özellikle CHP’ye daha çok görev düşüyor.

Son zamanlarda geniş katılımlı bir ortaklık oluşturma yolunda olumlu adımlar atan CHP yönetimini, parti tabanını tatmin etmekten çok seçimi kazanabilecek bir aday bulmaya çağırıyorum.