'Adalet Yürüyüşü'nün sonuçları

Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı “Adalet Yürüyüşü” dün sona erdi. 16 Nisan halk oylamasında “Hayır” oyu verenler arasında oltaya takılanlar olsa da yürüyüşün artıları ve eksileri önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak.

Yürüyüşü Bolu’nun Gerede çıkışında izleme olanağım olmuştu. Yürüyüşü takip eden CHP’lilerle ve gazetecilerle de sık sık görüştüm. Destek için bayramda bile konvoya katılan HDP’lileri dinledim.

Katılmasalar da destek veren CHP’lilerle de sohbet ettim. İyi niyetlerinden kuşku duymadığım CHP’lilerle zaman zaman da tartıştım. 25 günlük “Adalet Yürüyüşü”nden çıkardığım sonuçlar özetle şöyle:

CHP’DE PKK VE FETÖ HASSASİYETİ

CHP’de, PKK ve FETÖ hassasiyeti törpülendi. Hassasiyet yönetim kademelerinde sıfırlanırken, tabanda da azaldı.

Zaten plan da buydu. CHP ile PKK/HDP’yi yan yana getirmek. Şimdilik belli ölçüde yol alındı. CHP tabanı PKK ve FETÖ ile ittifaka ısındırıldı.

GENEL BAŞKANLIK GARANTİLENDİ

Katıldığı tüm seçimleri kaybeden Kılıçdaroğlu’nun koltuğu sallanıyordu. Muhalefet olağanüstü kongre diye sahneye çıkınca apar topar “olağan kongre” için düğmeye basılmıştı. Kılıçdaroğlu, “Adalet Yürüyüşü” ile CHP’deki iktidarını sağlamlaştırdı.

CHP’de “kontrol dışı” bir genel başkanın önü şimdilik kesildi.

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Ankara’da toplantılar yapan bir Pentagon yetkilisi CHP ile ilgili bir soruya, “CHP’den bir şey olmaz. Ama uzağımızda değil yakınımızda durması gerekir” yanıtını vermişti.

CHP’nin önümüzdeki günlerde ABD’nin uzağında değil yakınında durması garantilendi.

ERDOĞAN’IN YÜZDE 51’İNE YARADI

Kılıçdaroğlu genel başkanlığı garantilerken Cumhurbaşkanı Erdoğan da yüzde 51’i sağlamlaştırdı. PKK ve FETÖ ile yan yana görüntü veren CHP yönetimi Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdü.

PKK/HDP ile çektirilen “o fotoğraf”ın seçim afişi yapılması için şimdiden talimat bile verildi.

Ortaya çıkan ittifak, Erdoğan’ın işini kolaylaştırdı.

AKP TABANI ASYA’YA CHP TABANI BATI’YA

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası çoğunluğu AKP’ye oy veren seçmende bilinç sıçraması yaşandı. Eskiden ABD ve AB’nin yanında yer alan bu kesimlerde ABD ve AB karşıtlığı öne çıktı.

Ama, ABD ve AB karşıtı olan CHP tabanı, “Adalet Yürüyüşü” ile ABD ve AB’nin yanına savruldu. “Erdoğan’a karşı, ABD ve AB ile ittifaka” yönlendirildi.

KOMŞULARIN CHP’YE BAKIŞI DEĞİŞTİ

Bölgede yeni bir saflaşma yaşanıyor. Bir tarafta ABD, Barzani, PKK/PYD, Suudi Arabistan, ... Diğer tarafta Rusya, Çin, İran, Türkiye, ... Suriye ve Irak merkezi hükümetinin de Türkiye’nin içinde bulunduğu tarafa gelmesi an meselesi. Çünkü çıkarları bunu gerektiriyor.

CHP bu saflaşmada ABD’nin yanında yer aldı. Kılıçdaroğlu Suriye Devlet Başkanı Esad’a saldırarak Erdoğan’dan boşalan BOP Eş Başkanlığına göz kırptı. Dost ülkelerin diplomatlarının “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili değerlendirmeleri de böyle. Yürüyüş, “CHP Batı’nın partisi” imajını güçlendirdi.

CHP komşu ülkelerde itibar kaybetti.

YÜRÜYÜŞÜN ASIL SAHİBİ KİM?

Ortaya çıkan sonuçlara bakınca, insan ister istemez soruyor:

“Bu yürüyüşün asıl sahibi kim?”

Ankara ve İstanbul’daki kritik merkezlerde yapılan toplantıları ve değerlendirmeleri saymıyorum. ABD ve İsrailli diplomatların tavsiyelerini şimdilik pas geçiyorum. Onlarla ilgili ayrıntıları da zamanı geldiğinde elbette yazacağız. Ama bu sürecin nereye götürülmek istendiği çok açık!

HAPİSHANELERDE UMUT!

Bu arada, devam eden PKK, FETÖ ve darbe davalarını izleyen avukatlar anlattı. Yürüyüş en çok cezaevlerinde izleniyormuş. Hatta “yakında çıkarız” diye “umutlananlar” bile ortaya çıkmış.

ABD adına darbe yapmaya kalkan, Türk Ordusuna en büyük darbeyi vuran FETÖ “adalet” istiyor. Binlerce askerimizi, onbinlerce vatandaşımızı, Kürt çocuklara okuma yazma öğreten öğretmenleri bile öldüren PKK “adalet” peşinde.

Şaka gibi!