Afrin harekâtının şifreleri
PKK/PYD kontrolünde olan Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekâtı” başladı. Harekât öncesinde çok ciddi bir istihbarat çalışması yapıldığı anlaşılıyor. Afrin’de yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, PKK/PYD’ye ait tüm karakollar ve merkezler vurulmuş.
PKK/PYD, ABD’nin verdiği tünel de açan iş makineleriyle hazırlık yapsa da daha ilk günden büyük yara aldı. 108 merkezlerinin aynı anda vurulmasından şaşkın. Bu telsiz konuşmalarına da yansımış durumda.
ORTAK HAREKÂT
Afrin’e harekât haftalardır gündemde. Bazı sıkıntılar yaşandığı da gerçek. Harekâtın hemen öncesinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın sürpriz bir şekilde Moskova’ya gidişi de bunun göstergesi.
Gelişmelere bakınca harekâtın bir “ortak harekât” olduğu anlaşılıyor. Yani “Astana Süreci”nin aktörlerinin ortak kararı.
PAKET
Harekâtın sadece Afrin’e bir operasyon olmadığı, Afrin harekâtının “paketin bir parçası” olduğu anlaşılıyor. Peş peşe yaşananlar özetle şöyle:
- Rusya askerlerini Afrin’den çekti.
- Türkiye harekâta başladı.
- Adı anlamlı: Zeytin Dalı Harekâtı.
- Eşzamanlı olarak Suriye, İdlib’deki Ebu Zuhur Havaalanı’nı ele geçirdi.
- Şam-Halep yolunun güvenliğini sağlayacak hamle.
- İdlib’in geleceğini belirleyecek kritik dönemeç.
- Türkiye daha önce İran ve Rus Büyükelçilerini Dışişleri’ne çağırmış, “Suriye’yi durdurun” demişti. Bu kez ses çıkarmadı.
- İran, Afrin harekâtının kendilerinin de lehine olduğunu açıkladı.
- Rusya harekâtla ilgili olarak ABD vurgusu yaptı.
- Eşzamanlı olarak Soçi’de yapılacak Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne katılacaklar konusunda anlaşma sağlandığı bildirildi.
Bunlar açıklananlar. Ayrıca açıklanmayanlar da var.
İLK KEZ
Türkiye ile Suriye arasında temaslar 2011 yılında kesilmişti. Bu durum çok eleştirilse de bir türlü düzelmedi. Son dönemde aracılar yoluyla ve gayriresmi bazı temaslar olsa da istenilen noktada değildi.
Afrin harekâtı öncesinde Esad yönetimiyle ilk kez açık temas kuruldu. Türkiye, Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekâtı” konusunda doğrudan Esad yönetimine bilgi verdi.
Başbakan Binali Yıldırım da gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıda Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni M. İlker Yücel’in sorusuna verdiği yanıtta, “Rejim de işin bir parçası, yok sayamayız” dedi.
Yeni dönemin haberini verdi.
SURİYE ORDUSU, TÜRKİYE SINIRINA
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Ulusal Kanal’da Baki Özilhan’ın konuğuydu. Suriye ile temasa geçilmesini ve Suriye ordusunun sınırımıza gelmesini istedi.
Bu konuda Türkiye’nin acı tecrübeleri var. 1. Körfez Savaşı sonrasında Saddam’ın ordusu Türkiye sınırından çekilince ne olduğunu gördük.
ABD, PKK’yı sınırımızın hemen ötesinde besledi, eğitti, büyüttü. Türk ordusu buna çözüm bulmak için harekete geçti. Barzani ile Saddam’ı anlaştırıp Irak ordusunun Türkiye sınırına kadar gelmesi için çalıştı.
Bu projenin başında Eşref Bitlis vardı. İş ilerleyince ABD müdahale etti ve Eşref Bitlis’in uçağına sabotaj yaptı. Eşref Bitlis’i şehit etti.
PKK rahatladı.
Aynı taktiği Suriye’de de izliyor. Suriye ordusu sınırımızdan uzaklaştırıldı. Meydan ABD’nin destek verdiği teröristlere kaldı.
ABD NE YAPIYOR?
“ABD izin vermez”, “ABD’ye rağmen Afrin’e harekât yapılamaz”... diyenler boşa düştü. ABD bölgede oyun kurucu olmaktan çoktan çıktı. Şu anda Washington’dan yapılan açıklamalarla idare ediyor.
Tabi bu “ABD havlu attı” anlamına gelmiyor.
Türkiye’ye yönelik yeni hamleler peşinde. Türkiye’nin Afrin’e operasyonunun kesinleştiği günlerde, Sarraf davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Davanın yargıcı Richard Berman, her iki tarafın avukatlarından Türk ve Amerikalı yetkililerle yaptıkları bütün görüşmelerin detaylarını istedi.
Diğer bir deyişle “Erdoğan’la ne görüştünüz anlatın” dedi.
Zamanlama da istek de manidar.
ABD BOŞ DURMUYOR
Bu arada, New York merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de Türkiye ofisini kapatma kararı aldı.
Afrin harekâtı ile eşzamanlı olarak ABD’de sosyal medyada Türk bankalarına çok yüksek miktarda ceza kesileceği bilgisi dolaşmaya başladı.
Anlayacağınız ABD boş durmuyor.
Bölge ülkeleriyle işbirliği Türkiye’nin güvenliği. Hem askeri olarak hem de ekonomik...
Başka seçenek de bulunmuyor!..