Ağlayarak savaş kazanılmaz
Türkiye’de Ak Parti Hükümeti’ne yakın medyanın Filistin yayınlarını ibretle izliyoruz. Özetle şöyle yapılıyor: Bomba İsrail uçağına yerleştirildi, pilot uçağa bindi, uçak kalktı, Gazze’ye geldi, pilot düğmeye bastı, bomba uçaktan fırlatıldı, bomba düşmeye başladı, bomba patladı… Madem gözünüzü İsrail’den ayıramıyorsunuz en azından İsrail kamuoyundaki panik ve şaşkınlığa bakın diyoruz. O da yok!
İsrail toz duman. Basın ‘tarihi darbe’ başlıkları atıyor. Bakanlarına ‘çete bunlar’ diyen bile var. Demir kubbe delik deşik oldu. Tel Aviv’in ayakları titriyor. Halk, Hükümet’in istifasını istiyor. Yönetim tepkiyi bastırmaya çalışıyor. Ordu ve istihbarat arasındaki problemler büyüyor. Hizbullah harekete geçecek diye ödleri patlıyor. İsrail askerleri Netanyahu’ya sert tepki gösteriyor.
Türk medyasında ise bunların hiçbiri yok! Sadece mağdurun dramı öne çıkarılıyor. Haber bültenlerinde duygu tüccarlığı yapılıyor, karamsarlık yayılıyor. Psikolojik savaşın gönüllü memurları sanki! Yayınlarının verdiği mesaj: Aciziz, çaresiziz, perişanız…
Peki Türkiye’nin milli menfaatlerine uygun, ABD’yi geriletecek, İsrail saldırganlığını durduracak ve Filistin halkının devletine kavuşacağı bir çözüm yok mu? Var. Ama bir tane yayın organında bile yer almadı! Madem gözlerinizi bombalardan ayıramıyorsunuz şöyle ifade edelim: Dün Aşağı Öveçler Mahallesi Kabil Caddesi No: 12 Çankaya/Ankara adresinde 10 adet bomba patladı. Çözüm bombaları. Bombaların bombası. Tam 10 bomba! Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı Genel Merkez binasında patlattı. Her biri bomba etkisinde 10 maddelik çözüm! Ağlamak, yakınmak dışında bir şey yapamayanlara duyurulur!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakınındaki gazetecilerden biri ‘Her saniyesini bildiğimiz bir filmi izliyoruz’ diye sızlanıyor. O filmlerin izleyicisi değil aktörü olmak mı istiyorsunuz; Vatan Partisi’nin 10 maddelik çözümüne bakın!