AK Parti neden artık iktidar olamaz?
Bu yazı AK Parti aleyhine yazmak amacı ile yola çıkılarak kaleme alınmadı. Bu yazı; AK Parti’ye ya da onun Sayın Cumhurbaşkanı dâhil bir üyesine herhangi bir nedenle yaptığı hatayı yüzüne vurmak ya da asimetrik propaganda yöntemi ile belden aşağıya vurmak amacı ile de yazılmadı.
Bu yazı, toplumsal ve uluslararası gelişmelerin geldiği aşamada AK Parti ve buna benzer partilerin Türkiye’de artık toplumların gereksinimlerine cevap veremeyecek partiler durumuna gelmesi dolayısı ile iktidar olamayacaklarını anlatmak amacı ile yazıldı.
Önce AK Parti ve benzeri partilerin dayandığı toplumsal ve uluslararası temeli doğru anlamak gerekmektedir.
TARIMDAN KOPAN KESİM
AK Parti esas olarak tarıma dayalı, tarımsal üretimin geçim kaynağı olduğu kesimler ile tarımsal kesimden elde edilen gelirin dağıtıldığı, tarımsal üretimin oluşturduğu ekonomik iklime dayanarak geçinenlerin ideolojik olarak dayandığı partidir. Bu sosyolojik temele dayanarak oluşan ideolojik ve düşünsel ortam AK Parti ve benzeri partilere beslenme ortamı sağlamaktadır.
Bu temele ayrıca, özellikle 1950’li yıllardan sonra köyünde kasabasında yaşarken, tarımdan koparılmış ve kentlere göç etmek zorunda bırakılmış, ancak tarımsal kültür temelini hala hafızalarında ve yaşam tarzlarında yaşatan geniş kentli-köylü kitleleri de katabiliriz.
KABUK DEĞİŞTİRME AŞAMASI
AK Parti yukarıda anlattığım temel üzerinde, sağ muhafazakâr seçmen olarak tabir edilen kesimlerin sesi olarak uzun yıllar iktidarda kaldı. Sadece AK Parti değil 1950’lerin Demokrat Partisi'nden başlayarak Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi, Fazilet, Selamet, Refah vb. gibi partiler, Türkiye’nin bu tarım üretiminden geçinen, tarımsal nüfusuna dayanarak siyaset yaptılar.
Türkiye artık kabuk değiştirme aşamasındadır. Türkiye artık farklı bir ekonomik yapı ile birlikte buna dayalı olarak farklı bir sosyolojik yapıya doğru evrilmektedir.
AK Parti bu değişimi gerçekleştirebilecek ideolojik ve düşünsel altyapıya sahip parti değildir. AK Parti artık bundan sonra koalisyonlarla iktidarda bulunabilecektir.
DEV SANAYİ YATIRIMLARI
Türkiye artık sanayi toplumuna dönen bir ülkedir. Türkiye’de tarım artık sanayi tarımı, toplumsal ve büyük miktarlarda ürün üreten bir üretim kolu olmaya dönüşmektedir.
Türkiye dev sanayi yatırımları yapmak zorunda olan bir toplumdur.
Türkiye’nin en küçük köyleri dahi artık yalnızca tarım ile geçinmekten çok, yerel özellik ve tarihi değerlere yaslanan bir iç ve dış turizm aktörü olmak yolundadır. Bunların öncüllerini biliyoruz. Safranbolu, Beypazarı, Birgi, Kula, Eskişehir, Şirince, Gölyazı, terörden arındıkça Tunceli, Kars, Mardin, Urfa, Van ve daha niceleri.
AK Parti bu gelişen yeni toplumsal dinamiklere yaslanarak politika yapma şansını kaybetmiştir.
Bu toplumsal gelişmelerin yanında, uluslararası toplumsal gelişmelerde artık AK Parti türü partiler lehine değildir.
Türkiye hakim sınıfları yıllardan bu yana emperyalizme, 1950’lerden bu yana NATO ve ABD’ye yaslanarak politika yapma, iktidar olma alışkanlıklarına sahip oldular.
UFUKTA BİZİ BEKLEYEN NE?
Bugün, ABD ve Avrupa’nın dünya hakimiyeti olan Atlantik sistemi yıkılmak üzere olduğu ayan beyan ortadayken, emperyalist sitemi yanlarına alarak iktidarda kalmaya çalışıyorlar.
ABD’nin her türlü güvenceyi vererek, sırf petrolü dolarla satması için “satın aldığı” Suud hakim sınıfları bile artık ABD’ye sırtını dönerken, kan düşmanı olan Şii-İran ile Sünni-Suudi Arabistan aralarındaki buzları eritirken, bizim hakim sınıflarımız ve onların temsilcileri hala ABD’den medet umarak iktidar olabileceklerini zannetmektedirler.
Unutmayalım; seçimi kazanmak ayrı, iktidar olabilmek ayrı şeylerdir.
Türkiye’nin ufkunda “Bağımsız Türkiye” var. Bağımsız Türkiye’nin hiçbir yere diyet borcu olmayan iktidarlara ihtiyacı var. İktidar diyet borcu olmayanların olacak. Türkiye diyet borcu olmayan tek partisi Vatan Partisi iktidarına doğru hızla gitmektedir.