Akıl ve yürek birlikte lâzım (TAMAMI)

SEMİH KORAY

Akıl ve yürek birlikte lâzım


İnsanoğlunun, gözleriyle görmese de varlıklarının bir biçimde farkında olageldiği iç organlarının başında herhalde beyin, yürek ve mide gelir. Bu üç “organ”ın nasıl ilişkilendirildiği, bir bakıma, değişik toplumsal sistemlerin ya da aynı toplumsal sistem içinde yer alan farklı sınıfların birer aynasını oluşturur.

İki kesik başın öyküsü

Bütün büyük insani edimler, beynin ve yüreğin birlikteliğini gerektirir. Kimi zaman biri, kimi zaman diğeri ağır basar. Bu yelpazenin bir ucunda kimya biliminin kurucusu Lavoisier yer alır. Solunum üstünde çalışan Lavoisier, kafası kesilen birinin beyninde kalan kanın taşıdığı oksijen nedeniyle, beynin kısa bir süre daha çalışacağını öngörmektedir. İdama mahkum edilince, yakın arkadaşı ünlü matematikçi Lagrange'dan, başı giyotin sepetine düştüğü zaman gözlerine bakmasını ister. “Eğer gözlerimi iki kere kırpıyorsam, bil ki, insanın kafası kesildikten sonra da beyin bir süre daha çalışıyor demektir” der. Lagrange'ın tanıklığına göre, Lavoisier'nin kesik başı, gülümseyerek iki kez göz kırpmıştır.
Akıl-yürek ilişkisinin diğer ucunda, Ömer Seyfeddin'in “Başını Vermeyen Şehit” öyküsündeki Deli Mehmet yer alır. Deli Mehmet ile Deli Mevlut, uzun süre birlikte savaşmış iki yiğit askerdir. Bir düşman askerinin Deli Mehmet'in uçurduğu başını alıp gitmekte olduğunu gören Mevlut, Mehmet'e “Canını verdin, başını verme” diye bağırır. Bunun üstüne Mehmet'in başı kesik bedeni doğrulur, düşman askerinin üstüne yürür ve onu devirerek başını geri alır.

Yüreksiz akıl da, akılsız yürek de işe yaramaz

“Mide,” halk açısından zorunlu emeğin karşılığıdır. Emperyalizm açısındansa, bizim gibi ülkelerde, “ülke battıkça çıkan, çıktıkça batan bir kesim yaratmak,” bu kesimi emperyalizme midesinden bağlamanın yoludur. Hem de böylelerinin akıl ve yüreklerine, emperyalizmin mührü vurulmuş olur.
Ulusun ise, aklın ve yüreğin birlikteliğine ihtiyacı vardır. Bugün Türkiye'de yüreksiz aklın da, akılsız yüreğin de işe yaramayacağı bir dönemden geçiyoruz. Akılsız yürek, devrimin rotasını ve programını doğru tayin edemeyeceği için, heder olur. Yüreksiz akıl, emperyalizmin dümen suyuna girer. “Atatürk'te birleşmek” hem Lavoisier kadar bilimin yol göstericiliğine inanmayı, hem de başını vermeyen şehit gibi yüreğinin sesini dinleyen “çılgın Türk” olmayı gerektirir.

Fırsatı akla ve yüreğe tanımak

Amerika bir zamanlar “fırsatlar ülkesi” diye tanıtılırdı. O fırsatlar “mide”ye tanınan fırsatlardı. Avrasya'nın Gelişen Dünyası'ndan doğmakta olan yeni uygarlık, halkın refahını kamu önderliğinde ve dayanışma içinde sağlayarak, insanın aklını ve yüreğini yepyeni ufuklara yöneltecek olan uygarlıktır.
Bugün aklını ve yüreğini ortaya koyarak Atatürk'te birleşen ve ülkemizin bu yükselen uygarlıkta kendine yakışan öncü konumu almasını sağlayacak olan tek seçenek, Cumhuriyet Güçbirliği bağımsız adaylarıdır.

semihkoray@aydinlikgazete.com