AKP, ABD ve Rusya’yı aynı anda idare edebilir mi?
Son günlerde AKP içinde hareketlenme var. Bazı AKP’lilerin anlatımıyla, “olumsuzluklar ve tehlikeler” öne çıkarılarak, Erdoğan ABD ile anlaşmaya zorlanıyor.
New York Eyalet Bölge Mahkemesinde hazırlıkları yapılan davalar, borç bulmada yaşanabilecek sıkıntı, seçim kararı alınması ile birlikte ABD’den gelecek hamleler, ... sıralanıyor. Erdoğan’a “teslim olmaktan başka çare yok” mesajı veriliyor.
FETÖ TAKTİĞİ
Erdoğan’ı ikna etmeye çalışanlar arasında “seçilmişlerin” de “atanmışların” da olduğu söyleniyor. Yıllardır Erdoğan’ın yakın çevresinde yer alan, ancak son dönemlerde biraz uzak duran bir AKP’li, Erdoğan’a tuzak kurulmaya çalışıldığı görüşünde.
“FETÖ de aynı yöntemi kullanırdı. Birlikte olunan dönemde Reis’i kontrol altına almak için sürekli suikast senaryoları yazdılar. Kendileri yazıp kendileri oynardı. Reis gerçeği göremeyince büyük hatalar yaptı. Sonrası malum. Şimdi de benzer taktik içinde olanlar var. Reis aslında yalnız. Yalnız olunca da hata yapma ihtimali yüksek” dedi.
ABD’NİN HAMLELERİ
Bunları niye yazdım?
ABD, Irak’ta ve Suriye’de zora girince taktik değiştirmeye başladı. Türkiye’yi yönetenlerin zaafiyetlerini kullanarak işleri yeniden rayına oturtma çabası içinde. “Havuç sopa politikası” yürürlükte.
ABD Senatosundaki gizli oturumda Türkiye’ye yönelik “sopa” öne çıkarken, bazı yöneticiler de havuç uzatıyor.
Bu aralar temaslar hızlandı. Aradaki kişi Türk olsa da ABD adına hareket ediyor. Onların istek ve görüşlerini aktarıyor. Devletin tepesinden gelen “2011 modeli” açıklamalar da bu girişimlere bağlanıyor.
ABD’Lİ ZİYARETÇİLER
ABD’den resmi ve gayri resmi ziyaretçiler de arttı. Başkan Trump’un Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster bu hafta sonu, Dışişleri Bakanı Tillerson da gelecek hafta Türkiye’de.
Talebin kimden geldiğine ilişkin verilen bilgiler de çelişkili. Özellikle Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’ın ziyareti önemli.
ZİYARETİN ARKA PLANI
ABD’de yaşayan Habertürk yazarı Serdar Turgut, konuyu ABD derin devletinin “çelik çekirdeği” içinde yer alan eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey’le konuşmuş. “McMaster ile Tillerson Türkiye’de sadece Münbiç ve Fırat’ın doğusunu mu konuşacaklar?” diye sormuş.
Jeffrey’in yanıtı ilginç:
“Hayır, daha büyük konular konuşulacak. Irak ile Suriye bağlamında ikili ilişkilerde daha iyi koordinasyon mekanizmalarının nasıl kurulacağı ve İran’ın ileride nasıl dizginleneceği üzerine de yoğunlaşılacak.”
Jeffrey yorum yapmıyor, kesin konuşuyor.
İRAN MASADA
Bu arada, ABD’de İran konusu öne geçmeye başladı. ABD devletine yön veren kuruluşlar da İran mesaisi yapılıyor.
C. Powel’in 2003’te Irak işgali ile ilgili Birleşmiş Milletlerde yaptığı konuşmayı hazırlayan Lawrence 5 Şubat günü New York Times’te bir makale yazdı. Powel için yazdığı konuşma ile Irak işgaline destek olduğunu vurgulayan Lawrence özetle şu uyarılarda bulundu:
“Irak savaşı bölge ve ABD önderliğindeki koalisyon açısından büyük kayıplara neden oldu ve Ortadoğu’yu destabilize etti. Bu unutulmamalıdır. Şimdi de Trump yönetimi kamuoyunu, İran tehdidine karşı tek çıkış yolunun savaş olduğuna ikna etmeye çalışıyor.”
TÜRKİYE İRAN TUZAĞINA DÜŞER Mİ?
ABD’de İran planları yapılırken elbette Türkiye de hesaba katılıyor. Amerikalıların Türkiye’den her üs ve liman talebinde Trabzon limanı ile Doğu Anadolu’daki üslerin de yer aldığı biliniyor.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığı ile tanınan “Karar” gazetesinin manşetleri de anlamlı. Sık sık Rusya ve İran’ın hedef alınması dikkat çekici.
ABD’ye yakınlığı ile tanınan Davutoğlu’nun Erdoğan’ın yanında fotoğrafa girmesi kafa karıştırıyor.
RUSYA, İRAN DA BOŞ DURMUYOR
Tabi bu arada Rusya ve İran da boş durmuyor. ABD’nin bölge planlarını yakından takip ediyor. ABD’nin BOP için İran’ı devre dışı bırakma çabaları izleniyor. İran’a bir saldırı anında Suriye’dekine benzer bir tablonun oluşacağı da açıkça görülüyor.
Kritik ülke Türkiye. Putin, Erdoğan, Ruhani arasında kısa bir aradan sonra yeni bir zirve gerçekleşecek. Türkiye’nin ABD tuzağına düşmemesi için her türlü girişim devrede.
Peki AKP iktidarı aynı anda hem ABD’yi, hem Rusya’yı, hem İran’ı, hem Çin’i idare edebilir mi?
Hayır! Artık öyle bir dünya yok. Türkiye böyle bir hataya düşerse sonu felaket olur. Bunu görmek için denemeye gerek yok!
Sakın...!