AKP kendini kurtaramaz!

ABD Suriye’ye saldırdı. “Ey Amerika” diye mangalda kül bırakmayanlara bir haller oldu. ABD bombaları Suriye’ye düşer düşmez Dışişleri Bakanlığı “... Tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz” açıklaması yaptı.

Arkasından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Suriye rejiminin cevapsız bırakılması düşünülemezdi” diye ABD saldırısına destek verdi. AKP Sözcüsü Mahir Ünal da televizyonlara çıkıp ABD’nin arkasında saf tuttu. Sonra Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Erdoğan da “Yapılan operasyonu doğru bulduklarını” ilan etti.

AKP’DE RAHATSIZLIK

Yapılan açıklamaları AKP’lilere sordum. “ABD’nin PKK/PYD’ye verdiği 5 bin TIR silahı ne çabuk unuttunuz” dedim.

Birçok AKP milletvekili şaşkın, taban ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Saadet kökenli kıdemli bir AKP’li “Her gün kürsülerde Amerika eleştirilirken yöneticilerimiz aniden çark etti. ABD bombalarına selam durdu. PKK’ya silah yardımını unutuluverdi. Bunu parti tabanı kabul etmez” dedi.

AKP yöneticileri Esad’a karşı ABD ile yan yana geldiler. Nereden nereye..!

ACELENİZ NE?

AKP, ABD ne derse inanmaya hemen hazır. Geçmişte Irak’ta da aynı şeyi yapmıştı. Şimdi aynı hataya Suriye’de düştü.

Türkiye’ye sürekli kumpas kuran ABD Suriye’de de kurmaz mı? Nedense bunu aklına getirmedi.

ABD Müslüman Suriye’yi Kandil gecesi vurdu. Bu bile AKP’yi etkilemedi. Bombaların nereye düştüğünü bile öğrenmeden destek açıklamaları geldi.

AKP neden bu kadar aceleci?

PAÇAYI KURTARMA DERDİNDE

AKP’de sıkıntı her geçen gün büyüyor. Önümüzde peş peşe seçimler var. İşlerin iyi gitmediği de ortada. AKP’de bir kesim, “ABD’ye taviz vererek paçayı kurtarabiliriz” diye düşünüyor. Beştepe’de de bunlardan epeyce var.

PKK’yı 5 bin TIR silah veren ve “kara gücü” yapan, ABD’ye erken desteğin mantığı da bu.

ABD’nin çok güvendiği Davutoğlu’nun yeniden ortalıkta görülmesi de anlamlı.

Bu arada, Trump’un serbest bırakılmasını istediği ABD uyruklu papaz Andrew Craig Brunson bugün hakim karşısına çıkacak. Bakalım “taviz lobisi” orada da etkili olacak mı?

YİNE YANILIYORLAR

Ama yine yanılıyorlar. ABD, Suriye’yi bombalama kararı aldığı saatlerde “Sarraf Davası”nda hareketlilik vardı. Savcı “3 Türk bakan ve iki oğlunun suçlu olduğuna ilişkin kanıtlar bulunduğu” ile ilgili hakime bildirimde bulundu.

Yeni hazırlıklar da olduğu biliniyor. Çember giderek daraltıyor. Arkasının geleceği çok açık.

AKP, ABD’ye tavizle paçayı kurtaramaz. Sadece ABD’yi daha da cesaretlendirir. “Sarraf Davası” bile her şeyi anlatıyor. ABD kararını çoktan verdi. Umarız AKP yaptığı yanlıştan vakit geçirmeden döner.

***

28 ŞUBAT DAVASI

28 Şubat sürecini yakından takip ettim. ABD o dönemde alınan kararlardan hiç hoşlanmadı. Özellikle Kıvrıkoğlu dönemi ABD için kabus olmuştu.

Süreci sona erdirmek için erken seçim formülünü dayattı. Önlemek isteyenleri de terörle tehdit etti. Çankırı Valisinin aracına bomba, Mavi Çarşı yangını, ... Bütün taşeron örgütlerini devreye soktu.

Arkasından FETÖ’yü kullanarak Ergenekon, Balyoz, ... tertipleri yürürlüğe koydu. “Kontrolden çıkan” Türk Ordusu kontrol altına alınacaktı. 15 Temmuz darbe girişimiyle her şey açığa çıktı.

ABD VE FETÖ İLE KOL KOLA

28 Şubat davası da bu amaçla yapılmıştı. İddianameyi hazırlayanlar, tertiplerde rol alanlar ya kaçak, ya tutuklu. Yani her şey açık. Ama AKP içindeki bir kanat “FETÖ iddianamesi ile yola devam” dedi.

Dava sürecinde neler yaşandığı biliniyor. Hiç de hoş olmayan şeyler. Sonuçta FETÖ iddianamesi ile 21 komutana müebbet hapis cezası verildi.

ABD’deki kaçaklar sosyal medyada sevinç çığlıkları attı. “Gizli FETÖ”de çok mutlu...

Suriye’de ABD ile, 28 Şubat’ta FETÖ ile...

Bu işte bir gariplik yok mu?