AKP vaatlerini unuttu mu?

Ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Dün açıklanan haziran ayı enflasyon rakamları da bunun göstergesi. Halkın temel tüketim maddeleri gıdadaki aylık artış yüzde 6’ya dayanmış durumda.

Memura ocak ayında yılın ilk altı ayı için öngörülen zam oranı yüzde 4’tü. Temmuz ayına gelindiğinde enflasyon farkı 5,17’ye çıktı. Enflasyon farkı memura verilen zammı solladı.

Bu ilk kez yaşanan bir durum.

Memurun, işçinin, emeklinin dayanma gücü giderek yok oluyor.

BORÇLANMA İLE YOLA DEVAM

Sıkıntının yılın ikinci yarısında da ağırlaşarak devam edeceği çok açık. Ama AKP’den gelen sesler endişe verici.

Ekonomiyi bu hale getiren politikaların aynen devam ettirileceğini gösteren açıklamalar yapılıyor. Başbakan Binali Yıldırım Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Kurulundaki konuşmasında Türkiye’nin eskiden olduğu gibi “borçlanarak büyüyeceğini” söyledi.

AKP’nin ve Erdoğan’ın ekonomi kurmayları da borçlanmada risk görmediklerini bildirdiler. “Kamunun borçlanma rakamları düşük, daha borçlanabiliriz” mesajı verdiler.

Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede ekonominin başına geçeceği iddia edilen Prof. Dr. Daron Acemoğlu “İMF programları”dan umut bekliyor.

DERS ALINMADI MI?

Belli ki hâlâ ders alınmış değil.

Haziran enflasyonu beklenenin iki katı.

Dövizde yükseliş sürüyor.

Faizler tırmanışta.

Cari açık büyüyor.

Ekonomistler, ekonomide “ani duruş” tehlikesine dikkat çekiyor.

Yeniden İMF’ye başvurmadan söz ediliyor.

15 yıl sonra birçok rakam 2003 öncesine yaklaştı.

...

Ama hâlâ aynı politikalarda ısrar havası var.

NEDEN!

Peki AKP bunca sıkıntıya rağmen neden hâlâ günü kurtarma peşinde. Yerel seçimler nedeniyle radikal tedbirlerin alınamadığına ilişkin yorumlar öne çıkıyor. Ama ekonomi kulislerinde daha çok Erdoğan’ın İngiltere ziyaretine vurgu yapılıyor.

Verilmiş sözler olduğu ifade ediliyor.

Kuşkular giderek büyüyor.

AKP SEÇİM ÖNCESİ NE DEMİŞTİ?

AKP seçim öncesi açıkladığı seçim beyannamesinde ekonomi ile ilgili özetle şu noktalara dikkat çekmişti:

-İstikrarlı ve güçlü ekonomi.

-Yenilikçi üretim.

-Mali disiplin.

-Kararlı duruşla enflasyonun tek haneye indirilmesi.

-Cari açığın düşürülmesi.

-İhracatta yeni pazar bulunması.

-Dış yatırımların çekilmesi.

-Tarımsal desteklerin artırılması

-...

En önemlisi de “üretim ekonomisine” geçilmesi.

ÇABUK MU UNUTULDU?

Yapılan açıklamalara ve gelen bilgilere bakılırsa;

Yüksek faize, yüksek enflasyona alışılmış gibi.

Üretim ekonomisinden söz edilmez oldu.

İşsizlik sorununa çözümü tartışan yok.

Borçlanarak büyümede ısrar ediliyor.

Ama bu politikalarla büyümenin, “küçülme” olduğunun herkes farkında.

BÖYLE GİTMEZ

Borçlanma ekonomisinin sonuçları ortada. Bu politikalarla varılacak yer de belli. Ekonominin böyle gitmeyeceği kesin. Türkiye’nin üretim ekonomisi bir seçeneği de yok.

AKP yanlıştan dönmezse sonucun ne olacağını tahmin etmek de zor değil. 24 Haziran’da kayıp 7 puandı. Önümüzde yerel seçimler var.

Vaatlerini unutanları, halk da unutur.

İzleyip göreceğiz..!