AKP’nin ekonomiyi getirdiği nokta

AKP, 2002-2014 arasında ekonomiyi neoliberal politikalarla yöneterek büyük bir krizin eşiğine getirdi. 2002-2006 dönemi 2011 krizi sonrası Derviş programını aynen uygulayan AKP herkesin gözünü boyadı. Ama  sonrasında borçla finanse edilen çılgın tüketim ekonomisi yaratıldı. Gelinen nokta aşağıdaki rakamlarla kendini en iyi şekilde gösteriyor.

2002-2014 ortalaması

GSYH (milyar dolar): 800

Kişi başına gelir (dolar): 10.404

Büyüme (yüzde): 4.9

Enflasyon (yüzde): 10.7

İşsizlik (yüzde): 10.8

Bütçe açığı (yüzde): -3.5

Cari açık (yüzde): -5.1

Bu rakamlar bize şunu ifade ediyor:

- Orta gelir tuzağındayız.

- Yüzde 5’in altında bir büyüme ile işsizliğin önlenmesi mümkün değildir.

- Yüzde 10’ları aşan enflasyon ile milyonlarca insan hayat pahalılığı altında ezilmeye devam edecektir.

- Bu cari açıkla ekonomiyi çevirebilmek mümkün değildir.

- Bütçe faiz ödemeleri nedeniyle devamlı açık vermektedir.

BORCA BATIK HALE GELDİK

- Özel sektörün uzun ve kısa vadeli borç toplamı 270 milyar dolara ulaştı

- Kişiler borç içinde yüzer hale geldi

- Kamunun brüt borç stoku 651 Milyar TL oldu. (İç borç 444 milyar TL, dış borç 207 milyar TL)

- Satacak ülke varlığımız kalmadı. Yabancılar ahtapot gibi bizi sardı ve sarmaladı.

MUTSUZ YAŞAYANLAR ÇOK FAZLA

17 milyon yoksula ulaşmış bir ekonomi.11 milyon emekli, 6 milyon asgari ücretli, 1 milyon engelli, 2 milyon taşeron işçi mutsuz. İşsiz sayınız 6 milyonu geçmiş. İşsiz gençlerin sayısı artmış. 10 milyon genç giderlerini karşılayacak gelirden yoksun.

2 milyonu aşan Suriyeli yaşantımızı olumsuz yönde etkiliyor. İleride ciddi bir dert olacağı kesin.

YOLSUZLUK VE RANT TAVAN YAPTI

- Arsa spekülasyonundan önemli rant elde edildi ve bu kazançlar vergilenmedi.

- İnşaat sektörü yarattığı rantı halkla paylaşmadı ve yeterli vergiyi ödemedi.

- Özelleştirmelerde belli grup ve kişiler kollandı ve bundan da aracılar önemli komisyon gelirleri elde ederek haksız kazançlar yaratıldı.

- İhalelerde yolsuzluklar yapıldı ve ekonominin kaynakları verimli kullanılmadı.

- 17-25 Aralık tarihi “Yolsuzluk ve İktidar Savaşı” olarak tarihte yerini aldı.

- Kayıt dışı ekonomi daha da büyüdü.

BU EKONOMİYİ SAVUNANLAR DA VAR

- Haksız kazanç sahipleri

- İhaleleri alarak zenginleşenler

- Ülkemize mal satanlar. Bizi tüketim çılgınına çevirenler

- Arsa spekülatörleri

- Düşük kur-yüksek faiz politikasından yurt dışına büyük servet transfer edenler

- Ülkemize borç verip faiz kazananlar

- Kredi kartı ve bireysel kredi ile refahını artırdığını sanan dar gelirli insanlar yani sahte refah büyüsüne kapılanlar.

- AKP ekonomik politikası canlı bir tüketim yaşamı yarattığı için piyasalarda namuslu ve hakkı ile kazanan, üretim yapan, mal satan, ihracat yapan, bu canlılığın dinamiğinden yararlanan insanların kazançları ve katkılarını yaratılan fayda olarak kabul edebiliriz. Bu da AKP ekonomisinin güzel tarafı. Ama verilen hasar ve maliyet, yaratılan faydadan kat be kat fazla.

- Bu durumda bu ekonomik politikalardan vazgeçmek ve ulusal çıkarları esas alan bir üretim modeli ile çözümler üretmek şart...