AKP’nin seçim stratejisi
Türkiye’de sorun çok. Ekonomide, dış politikada, PKK ve FETÖ ile mücadelede atılması gereken adımlar var.
İran’a yönelik yaptırımların 2. aşaması 4 Kasım günü (bugün) başlıyor. Türk firmaları tedirgin. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Her şey el yordamı ile gidiyor.
Türkiye yaptırımlara uymayacağını açıklamıştı. Ama son günlerde bir sessizlik var. Bu da İran’la iş yapan firmalarda tedirginlik yaratıyor.
İKTİDAR MUHALEFET
İhracatçıya, sanayiciye güven verilmesi gerekiyor. Ama sorular yanıtsız. Hatta muhatap bile bulunamıyor.
İktidar uyuyor. Muhalefet ise başka işlerle meşgul. Konu gündeminde bile değil.
Sadece İran mı? Ülkenin her sorununda durum aynı!
SALI GÜNÜ MESAİSİ
Ülkede acil çözüm bekleyen sorunlar varken yine seçim havasına girildi. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçim yaklaşırken yine eskiye dönüldü. Salı günkü partilerin Meclis grup toplantıları evlere şenlik.
Siyasette seviye yine yerlerde.
İçi boş tartışmalar. Hakaretler, suçlamalar, ...
Kayıkçı kavgası tam gaz.
DURUM
Ülkede işler iyi gitmiyor.
Ekonomi kötü.
“Ani duruş” uyarıları gerçek oluyor.
Sanayici ve tüccarın deyimi ile yaprak kımıldamıyor.
Durgunluk içinde bir de enflasyon var.
Merkez Bankası Hükümet’in 20 Eylül’de açıkladığı hedefleri revize etti.
2018 için enflasyon tahminini yüzde 23.5’e çıkardı.
Daha da vahimi gıda enflasyonu.
Tahmin yüzde 29.5.
Gerçek rakam bunun da üstünde.
Halkın sofrası daha da küçülecek.
ERDOĞAN’IN SEÇİM STRATEJİSİ
AKP bu koşullarda seçime gidiyor.
Genel seçimler ekonomik kriz nedeniyle öne alınmıştı.
Ama yerel seçimlere krizin ortasında gidilecek.
AKP Genel Başkanı Erdoğan seçim stratejisini belirlemiş görünüyor.
Son günlerdeki konuşmalarına bakılırsa eski taktik yine devrede.
Seçim kampanyasını CHP ve Kılıçdaroğlu üzerinden götürecek.
ZAYIF HALKA
Konuyu AKP’lilerle görüştüm.
Belirlenen stratejiden pek memnun olmasalar da itirazları yok.
“Enflasyon yüksek. İşsizlik artıyor. Piyasada durgunluk giderek büyüyor. Üretim durma noktasında. Döviz kurları malum. Buna ek olarak partili belediyeler de yıpranmış durumda. Bu koşullarda normalde seçim kazanmamız zor. Bu nedenle seçim kampanyasını kendi minderimizde yapmamız lazım. Bunu da en iyi Reis bilir” diyorlar.
CHP ve Kılıçdaroğlu’nu da “zayıf halka” olarak görüyorlar.
Seçim kampanyasının “Erdoğan-Kılıçdaroğlu ve CHP kapışması” ile yürütülmesi halinde sonucun belli olduğunu düşünüyorlar.
BEŞ AYLIK SÜREÇ
Seçimlere daha beş ay var. Öyle görünüyor ki Türkiye önümüzdeki günlerde gerçek gündemi ile değil, suni gündemle uğraşacak.
Ekonomide alınan kararlar da tamamen seçime yönelik.
Halkta oluşan tepki yatıştırılmaya çalışılıyor.
Üretime yönelik adımlar değil, günü, daha doğrusu yerel seçimi kurtarma çabası öne çıkıyor.
Tabi bu arada fatura daha da kabarıyor.
Tekrar belirtelim;
Bu anlayışla, bütün belediyeler kazanılsa bile Türkiye’yi yönetmek mümkün olmaz.
Umarım AKP bunu vakit geçirmeden anlar..!
İktidar, muhalefet bir an önce kayıkçı kavgasını bırakıp ülke sorunlarına yoğunlaşmalı. Her konuda milli duruş sergilenmeli.
Başka çıkış da yok!