AKP’ye uyarı..!

Afrin’deki PKK/PYD varlığına yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”sürerken, ABD ile Türkiye arasındaki gerilim de tırmanıyor.
Erdoğan-Trump görüştü. Bırakalım işbirliğini, görüşme ile ilgili yapılan açıklamada bile anlaşılamadı. Aynı durum Dışişleri Bakanları Çavuşoğlu-Tillerson için de geçerli. 30 kilometrelik “güvenli bölge”muamması devam ediyor.

DÜŞMAN BÜYÜK

ABD tehditlerini sürdürüyor. PKK/PYD’ye silah sevkiyatını da bırakmış değiller. O silahlar namlularını Türkiye’ye çevirmiş durumda. Kilis’e, Reyhanlı’ya, ... atılan füzeler ortada.
PKK/PYD piyon. Türkiye’de de Suriye’de de savaştığımız asıl düşman ABD.
ABD’liler son günlerde, “ABD ordusu ile Türk ordusunun karşı karşıya gelme tehlikesini”çok vurgular oldu. Tehdit kokan açıklamalar duyuluyor.
Yani düşman büyük. O nedenle Türkiye bu gerçeğe uygun hareket etmeli.

SINANMIŞ MODEL

Sık sık tekrarlıyorum. Türkiye’nin başarılı olması ve zafere ulaşması için yapacağı iş belli. Rusya, İran, Irak Merkezi Hükümeti ile birlikte hareket etmek. Bunun yolu da Esad yönetimi ile işbirliğinden geçiyor.
Irak’ın kuzeyinde yaşananlar Suriye’de de örnek olmalı. Sınanmış ve sonuç alınmış bir model. Artık zaman kaybedecek vakit de yok!

AKP KARAR VERMELİ

AKP içinde anket yapılsa yüzde 80 “Esad yönetimi ile hemen ilişkiye geçilsin”der. Meclis’te, başta Suriye’ye sınır illerinin milletvekilleri olmak üzere konuştuğumuz tüm milletvekilleri, bir an önce Şam yönetimi ile açık ve doğrudan temas istiyor.
Bazıları görüşlerini parti yönetimine ve hükümete de iletmiş. Ama AKP hâlâ adım atmamakta ısrar ediyor.

PROVOKASYON TEHLİKESİ

Türkiye’nin, Suriye topraklarında operasyon yaparken Şam yönetimi ile ilişkiye geçmemesi, sadece harekatı yazılı olarak bildirmekle yetinmesi, ABD’nin işine geliyor.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat’ın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin Batı basınında büyütülerek verilmesi de bunun göstergesi.
Faysal Mikdat Suriye’nin hava sahasını korumaktan söz ediyor. Geçmişte örnekleri çok. CIA ve MOSSAD Türkiye ile Suriye arasında çatışma çıkarmak için bir provokasyon yaparsa ne olacak?
Türkiye yeni bir “uçak krizini” kaldıramaz.

GÜVENSİZLİK TEHLİKELİ

Türkiye gelişmeleri iyi değerlendirmeli.
Suriye’den kaygı uyandıran bilgiler geliyor. Faysal Mikdat’ın açıklamalarının Suriye yönetiminin bir kararı olduğu ve Rusya’nın bilgisi dahilinde yapıldığı çok açık.
Türkiye, Suriye konusunda geçmişte büyük hatalar yaptı. Yeni hatalara tahammül yok. Şam’la ilişki kurulmaması “Afrin’de teröristler temizlendikten sonra ne olacak? Türkiye’nin niyeti ne?” sorularını gündeme getiriyor. Bu da dost ülkelerde güvensizlik yaratıyor. ABD doğabilecek krizin pususuna yatmış durumda.

TÜRKİYE’YE DÜŞEN GÖREV

Cuma günü Suriye’deki camilerde verilen vaazlar sıkıntılı. Suriye halkı içinde Türkiye’ye tepki artıyor. Biz sadece bugün değil, yarın da yan yana yaşayacağız. İki halkın düşmanlığına değil, dostluğuna ihtiyacımız var.
Koşullar Esad yönetimi ile ilişkiye geçmeyi zorunlu kılıyor. Türkiye Esad yönetimi ile temasa geçerse hiçbir kaybı olmayacak. Ama geçmezse, maliyeti büyük olacak.
AKP’nin bu maliyeti kaldırması da çok zor.
Uyarması bizden!

BEDELİNİ HALK ÖDÜYOR

Türkiye’de garip bir durum yaşanıyor. “Eğitimden anlamayanlar” eğitim konusunda karar verici. “Ekonomiden anlamayanlar”ekonomik kararların altına imza atıyor. Askerliğini kısa dönem yapmış olanlar, askeri harekat konusunda uzman!
Terörle mücadelede ömrünü, vücudunun belli bölümlerini vermiş olanlar susuyor, görev boyunca ayakkabısına çamur değmemiş olanlar televizyonlarda nutuk atıyor.
Eskiden televizyon kanalları ABD’den “bordolu” olanların işgali altındaydı. Şimdi “kadrolu”ların işgali altında.
Diplomasi ayağı da öyle. “Diplomasiden anlamayanlar” diplomasi konusunda ahkam kesiyor.
En son konuşması gerekenler en önce konuşuyor. Türkiye’nin Osmanlı’dan bu yana ciddi bir diplomasi birikimi var. Ama bu işin sorumluları köy kahvesinde nutuk atar gibi hareket ediyor.
Bedelini de 80 milyon halk ödüyor...