AKP’yi korku sardı!

AKP Hükümeti 14 Şeker fabrikasını satışa çıkardı. Ortalık karıştı. “Biraz bağırır çağırırlar, sonra geçer” diye düşünülmüştü. Ama yanıldılar. AKP tam da seçim öncesinde hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
Tepkilerin durulması bir yana giderek arttığı görülüyor. Çünkü daha önce satılan kamu kuruluşlarının ne hale geldiğini biliyorlar.

HERKESİ ETKİLİYOR

Şeker fabrikaları sadece işçiyi ilgilendirmiyor. İşçi, çiftçi, nakliyeci, besici, esnaf... herkesi etkiliyor.
Şeker pancarı üretimi ne patatese benzer, ne fasulyeye... Pancar çiftçisi sözleşmeli ekim yapar. Diğer bir deyişle garantili üretim. Şeker fabrikaları sözleşme yaptığı çiftçinin pancarını almakla yükümlüdür. Fabrika olmazsa şeker pancarı hiçbir işe yaramaz.
Çiftçiler bu nedenle kaygılılar. “Üretim dönemlerinde fabrikalarda çalışan binlerce işçi ve geçici işçi işsiz kalmaktan; pancarı, şekeri taşıyan nakliyeci iş bulamamaktan; fabrikanın ürettiği küspe, melas ile besicilik yapanlar hayvanını satmaya zorlanmaktan; çiftçinin, işçinin ihtiyacını karşılayan esnaf mal satamamaktan...” endişeli.
Fabrikalar kapanırsa ortada kalacaklarının farkındalar. Zincir koparsa hep birlikte döküleceklerini biliyorlar.

AKP’Lİ, CHP’Lİ, MHP’Lİ, VATAN PARTİLİ

Hükümetin şeker fabrikalarını satma kararı halkı birleştirdi. AKP’li, CHP’li, MHP’li, Vatan Partili... fark etmiyor. Söz konusu ekmek olunca, hepsi kol kola giriyor. “Kaderimiz ortak” anlayışıyla hareket ediyorlar.
Yaklaşık 30 ilde işçinin, çiftçinin, nakliyecinin, esnafın... gündeminde bu var.

AKP AĞIRLIKLI

Satışa çıkan fabrikalar şunlar: Afyon, Ağrı, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzurum, Kastamonu, Kırşehir, Yozgat, Ilgın, Erzincan, Muş, Turhal, Alpullu.
Bu fabrikaların bulunduğu bölgeler AKP ağırlıklı. Bazısında muhalefetin adı bile yok. Şimdi halk AKP’ye karşı öfkeli.

AKP’NİN KORKUSU BU

Önümüzde yerel ve genel seçimler var. Halk yeni cumhurbaşkanı için de oy kullanacak. İşçi, çiftçi, esnaf... ekmeğini kaybetme noktasında. Sandığa giderken tercihini de buna göre yapacak.
AKP’nin korkusu da bu. Halkın sert bir ceza vermesinden kaygılı. Bu nedenle fabrikaların bulunduğu bölgelerin AKP yöneticileri Ankara’nın yolunu aşındırıyor. “Fabrikaları satmaktan vazgeçin, hiç olmazsa seçim sonrasına erteleyin” diye yalvarıyorlar.

SARAY DUVARLARINI AŞTI

Gelen bilgilere bakılırsa işçinin, pancar çiftçisinin, nakliyecinin, besicinin, esnafın... sesi Saray duvarlarını aşmış.
“Bizi satanı biz de satarız” sözlerinin odaların duvarlarda yankılandığı konuşuluyor.
Bazı danışmanlar “Cumhurbaşkanı izin vermez” diyerek tepkileri yumuşatmaya çalışsa da AKP Sözcüsü Mahir Ünal, “karardan geri dönüş olmadığını” vurguladı.
Belli ki kafalar karışık. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek?

KİTLER BİLEREK BORCA BATIRILDI

1991-1995 yılları arasında Sanayi ve Ticaret bakanlığı basın danışmanlığı yaptım. Dönemin bakanları Tahir Köse ve Mehmet Dönen’le çalıştım. Türkiye’nin dev KİT’leri bize bağlıydı.
SEKA, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Türkiye Gübre Sanayi (TÜGSAŞ), İGSAŞ, Türkiye Çimento Fabrikaları ve Türkiye Şeker Fabrikaları.
Özal döneminde, Hazine, ödemesi gereken paraları ödemedi. Hepsi özel bankalara yönlendirildi. Bilerek borç batağına sokuldu. Hiç unutmuyorum TÜGSAŞ’ın Körfez Bankası’na olan borcunun faizi yüzde 252 idi. Kurumun günlük satışı banka borçlarının günlük faizini karşılamıyordu.
ANAP iktidardan gittikten sonra 2-3 yıl içinde bu kurumlar bataktan çıktı. Kâr eder hale geldiler. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. bu süreçte önemli görevler üstlendi.

CUMHURİYET KURDU ONLAR SATTI

Özal ve onun devamı olduğunu söyleyenler KİT’leri yağmalamaktan hiç vazgeçmedi. Şeker fabrikaları, Et Balık Kurumu, Sümerbank tekstil, ayakkabı fabrikaları, maden işletmeleri, çimento fabrikaları ve diğerleri...
1990’lı yıllarda “Özelleştirme yasası” kabul edilince dönemin Başbakanı Çiller Meclis kürsüsünden, “Son sosyalist devleti yıktık” diye sevinç çığlıkları attı.
AKP’li Maliye Bakanı Unakıtan, “Babalar gibi satarız” diye ortalıkta dolaştı.
Kurmakla değil, satmakla övündüler.
Cumhuriyet kurdu, onlar sattı!