Aldanış I

Adadım yüreğimi
Yağmurların yeşile döndüğü yere;
Limon çiçeklerine, incir kuşlarına,
Erik sürgünlerinin ışıltısına.

Adadım yüreğimi
Bahar canlarının yollara vuran,
Sarı aylar gibi yoksulluğuna.
Çalkalanan takadan kuzey yelinde
Sürmene sularına karışan kana.

Kara kumlar içinde yıldız arayan,
Derin gecelerin suskunlarına.
Adadım yüreğimi karayeline;
Derede taş çıkaran ve meşelerde
Kütük çekenlerin çılgınlığına.

Semer köprüler içre
Süzülen balıkların,
Adadım yüreğimi ardından giden aya.
Ben de gittim kaç gece,
Yiten yıldızlarını elimle saya saya.

Kemençenin sesine adadım yüreğimi,
Geceleri deşen horonlarına.
Kasaba içlerinde akşamüstleri,
Kara dolamalara düşen uşaklarına.

Yüz gemi yükü tuz
Yedim bu türkü için.
Yine de bir damla su içmem adına.
Gizlerini bildiğim tutkum sanadır,
Göğsümde tutuşan yanık sözlerden...

Dişlerin kenedinden
Sızacak kanım ile,
Adanan yüreğimle çalacağım ezgimi.
Yeni dünyalar size getireceğim,
Yüreğimi sererek ayağınıza değin.

Düşürür de kaparım
Gökçe güzelliğini,
Sanmasın kara günün uğruları da.
Bu adanış sanadır ey yaban çağıldanış.

Senin için yanarım
Ülkem köpük gelinlik,
Senin seslenişini türküleştirip...
*Acı Türkücü, 12 Eylül faşizminin karanlık ortamında, 1981’de yayınlandı. O günlerde, kısa sürede tükenen kitabın ikinci baskısı 31 yıl sonra, Kaynak Yayınları’ndan yapıldı.
Acı Türkücü yakında kitapçılarda olacak.