Alex, Kuyt, Vaslui, gol-(TAMAMI)
Fenerbahçe yarın ön elemelerden ilkini oynayacak. Nasıl bir futbol oynaması gerektiğinin yanı sıra hazırlık maçlarının da iyi bir analizini yapmamız gerekiyor. Ve de bunun şimdi tam sırası. Bir gün sonra hem bizim için, hem de sarı lacivertli futbolcular için analiz vakti gecikmiş olabilir. Sanıyorum Teknik Direktör Aykut Kocaman da aynı şeyi düşünüyor. Uygulamaları hakkında aldığım haberlerden bu anlaşılıyor.
Hazırlık maçlarını tek tek analiz etmenin bir anlamı yok, toptan değerlendirme daha iyi. Görünen şu, özellikle son Tiflis maçında inanılmaz göz doldurucu bir futbol vardı. Ondan önceki maçlarda olduğu gibi gol atılamaması kafalarda soru işareti bıraktı. Gol kısırlığı çekiliyor gibi bir anlayış oluştu. Ancak girilen gol pozisyonlarına bakıldığında, sezon başı antrenmanlarının, son vuruşlardaki kuvvet yetersizliğini yarattığı görüşündeyim ve gol kendiliğinden gelecek.
Hazırlıkların en sevindirici tarafı, büyük bir sakatlık yaşanmadan, tam kadro halinde ön elemede Vaslui karşısına çıkılacak olmasıdır. Bu belki de Fenerbahçe tarihinde ilk kez oluyor. Bir başka ilk daha var, o da Alex... Evet, yıldız futbolcunun fizik yeterliliği konusu açıkça konuşulunca belli ki sambacı gurur yapmış. Fenerbahçe’ye geldiğinden bu yana ilk kez, sezon başı antrenmanlarına yüzde yüz olarak katıldı. Zaten ortaya koyduğu oyunlardan, kendisini kuvvetli ve zinde hissettiği belli oluyor. İkili mücadelelerde daha dayanıklı, son pasları gücü yerinde olarak veriyor. Önceki yıllarda ya kılı dönüyor, ya eşinin, çocuklarının sorunları oluyordu. Yani hep sezon başın antrenmanlarından kaytarmak için bir bahanesi oluyordu.
Aynı görüntüyü veren bir başka futbolcu da Kuyt... Hele ortaya geçtiğinde topu önde tutup oyalamayı, arkadaşlarını bekleyerek müthiş paslarla gol yollarına sokmayı biliyor. Kendisi de her an iki direk arasında. Alex ile ikili oynamayı da kaptığı her halinden belli. Sow henüz hazır olmadığından tercih edilmeyecek. Sorun oruçta değil, siyahi yıldızın dizlerinde. Yine de Vaslui‘ye önde ikinci bölgede basılacak. Zira onlar da öyle yapıyor. Bu belki kontra atak yeme riskini artıracak, ama Mehmet Topal her zaman olduğu gibi oranın bekçisi olduğunu gösterdi. Ayrıca uzaktan bol bol atılan şutlara katılması sarı lacivertlilerin bir başka artısı.
Yarın akşamki karşılaşma öncesi bilinmesi gerekenlerden bir şey daha var. Belki gözden kaçtı ama daha 10 yıllık takım denen Vaslui aslında Romanya’nın köklü ekiplerinden Galati’nin devamından başka bir şey değil. Dolayısıyla “sanal” 10 yıllık laflarına kanmamak gerekir. Bilindiği gibi onlar da beton gibi savunmaya kapanıp kontra ataklarda bir veya iki fırsat yakalamaya çalışıyorlar. İşte orada gol becerileri yüksek, az ama öz atıyorlar. Kısacası rakip kolay değil ama kolaylaştırmak Fenerbahçe’nin elinde. Sarı lacivertliler tribünleri ile birlikte sabır oyunu oynamak zorundalar. Biliyorum, içinde bulunduğumuz ortam dolayısıyla bu zor. Su uyuyor, Fenerbahçe düşmanları uyumuyor. Öyleyse içeride-dışarıda tüm rakiplere karşı sakin olmak ve tahriklere kapılmayarak yola devam etmek gerekiyor.