Alkol vücudumuza ne yapıyor?
Alkol sosyal kullanımı da olan bir maddedir. Ancak dikkat etmemiz gereken en önemli nokta bağımlılığa yol açabilmesidir. Alkol kullanım miktarı ve sıklığı artacak olursa bağımlılığın yanı sıra yaşamsal organlar üzerinde son derecede önemli sonuçlar doğurabilmektedir. Alkol genç yaşta yeti yitimi ve ölüme neden olmaktadır. 20-39 yaş arası ölümlerin yaklaşık yüzde 14’ü alkolle ilişkili sorunlardan ortaya çıkmaktadır.
Alkol kullanımı ile ilişkili olarak ortaya çıkan tıbbi sonuçlar, alkol bırakıldığı zaman büyük oranda geri döner. Bazı hastalıklar ise alkol bırakılsa dahi devam eder. O zaman alkol kullanırken bağımlılık gelişmesi ve ciddi tıbbi sonuçlar doğurması ihtimali akılda tutulmalı ve kontrollü içme ilkelerinden vazgeçilmemelidir.
Alkolle ilişkili sorunların ortaya çıkması olasılığını azaltmak için öncelikle tüketilen alkol miktarını ve sıklığını kontrol etmek gerekir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre erkekler için bir seferde 4 birim*, haftada 14 birim alkolün üstüne kesinlikle çıkmamak gerekir. Bu miktar kadınlarda bir seferde 3 birim, haftada 7 birimdir. Ancak düşük risk, hiç risk olmadığı anlamına gelmez. Eğer hızlı içilirse, başka bir sağlık sorunu varsa veya kişi 65 yaş üstünde ise bu miktarlar da ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bazı durumlarda ise hiç içki içilmemelidir. Bağımlılık bu durumların başında gelir. Alkolle etkileşime giren bir ilaç kullanılıyorsa, alkol mevcut bir tıbbi durumda kötüleşmeye yol açıyorsa, araç kullanılacaksa, 18 yaş altıysa veya hamilelik sırasında hiç alkol alınmamalıdır.
GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN ETKİ
Alkol en önemli etkilerini merkezi sinir sistemi üzerinde gösterir. Alkole bağlı bunama alkol kesildikten sonra da düzelmemektedir. Bunama düzeyinde olmayan hafıza bozuklukları da görülebilir. Hafızada boşluklar, alkol etkisinde olan olaylar ve davranışları hatırlayamama görülebilir. Bu alkol bağımlıları için çok rahatsız edici ve çoğunlukla utanç duyulan bir etkidir. Felç, alkole bağlı koma, sara nöbetleri, yürüme ve denge bozuklukları, sinir uçlarında hasarlanma sonucu el ve ayaklarda güçsüzlük, ağrı, yanma ve duyu değişiklikleri ortaya çıkabilir. Hafıza, öğrenme ve yargılama kapasitesi yüksek doz alkol etkisindeyken bozulur. Alkol etkisi geçince düzelir.
Alkolün toplumda en yaygın bilinen etkisi karaciğerde oluşturduğu harabiyettir. Yağlanma ile başlayan bu harabiyet giderek dönüşü olmayan siroza kadar ilerler. Yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsak uzun süreli ve yüksek miktarda alkol kullanımından etkilenmektedir. Ülser, beslenme bozuklukları ve kanama sık görülür. Akut ve kronik pankreatit ölüm riski barındıran ciddi tıbbi bir durum yaratır.
Alkol bağımlılarının yüzde 25’inde kalp damar hastalıkları gelişir. Yüksek tansiyon felç riskini artırmaktadır. Bağışıklık sistemini etkileyerek enfeksiyon ve kanser ihtimalini artırmaktadır.
Erkeklerde, erkeklik hormonu olan testosteron üretiminin azalması ile sperm sayısı ve hareketliliğinde azalma olur. Bu da cinsel işlevlerde bozulma ve kısırlığa yol açar. Kadınlarda adet bozuklukları yapar.
Özellikle B vitaminlerinde eksiklik oluşturur. Hafıza bozuklukları, kalp hastalıkları, sinir uçlarında harabiyet, nörolojik hastalıklar, kansızlık, cilt hastalıkları yapar. Beslenme bozuklukları ve vitamin eksiklikleri ile ilişkili hastalıkların düzelmesi için alkolün kesilmesi şarttır.
Birçok alkol bağımlısı uyuyabilmek için alkol aldığını söyler, ancak alkol ciddi uyku bozukluklarına yol açar. Alkolle sağlanan uyku dinlendirici bir uyku değildir. Alkol kullanım bozukluğu olmayan kişilerde de düşük miktarda alkol kullanımı dahi uykunun kalitesini bozmaktadır.
Sonuç olarak 18 yaş altı, araç kullanmadan önce, hamilelikte hiç alkol kullanmamak; alkol kullanımının düşük riskli miktar ve sıklıkta kullanılmasına özen göstermek bizi birçok hastalıktan ve bu hastalıklara bağlı yeti yitiminden korur.
*Bir birim alkol aşağı yukarı 1 küçük kutu bira, 1 kadeh şarap veya 1 tek rakı, viski, votkaya denk gelmektedir.