Altın yenir mi?

Cari açığı hepimiz biliyoruz. Türkiye’nin ithalat-ihracat rakamları arasındaki fark ile turizm gelirleri-giderleri ve sermaye hareketleri sonucu kalan net tutardır. Türkiye buradaki fark kadar borçlanmak zorunda kalır.

Medyada konuşulan, “Türkiye’nin kısa vadeli borçları 170 milyar dolar. İktidar bu parayı bulup kapatamayacak. Bu yüzden dolar kuru artacak”, “Türkiye’nin toplam dış borcu 430 milyar dolar. Türkiye bu borcu zor çevirir.”

Bunun gibi kurulan birçok cümlenin kökeni, bizim bu cari açık belasıdır.

Cari açık nasıl kapanır.

Cari açığı kapatmak için dövize ihtiyacınız vardır. Ne yaparsınız;

  • İthal ettiğiniz malların bir kısmını, yurt içinde üretmeye başlarsınız. (Rafineri ve petro kimya tesisi)
  • En önemli ithal kalemlerimiz olan enerji kaynakları için araştırma yaparsınız. (Doğal gaz)
  • Ya da eğer döviz bulamıyorsanız, onun muadiline yönelirsiniz. Dövize benzeyen herkes tarafından para olarak kabul edilebilecek bir mal ararsınız.

O da altından başka bir şey değildir.

Uygarlığın belli bir aşamasında, insanlık parayı keşfetmek zorunda kalmıştır. Parayı da doğada az bulunan, korozyona uğramadığı için eksilmeyen bir maden olan altın ve gümüş ile çözmüştür.

Bu da Anadolu’da olmuştur. Atalarımız Lidyalılar, iktisat tarihindeki en önemli eşiklerden birini atlamışlardır.

ALTIN-AĞAÇ MESELESİ

Türkiye’nin altın madeni rezervleri 3 bin 500-4 bin ton aralığında olduğu tespit edilmiştir.

2020 yılında 44 ton altın üretecek Türkiye kendisine ait rekoru kıracak, Avrupa’nın da en büyük altın madeni üreten ülkesi haline gelecektir.

2017 yılında yapılan bir yasal düzenleme ile Merkez Bankamız Türkiye’de üretilen altın madeninin öncelikli alıcısı konumundadır. Bu yasal düzenlemeden sonra da çıkarılan tüm altın madenini Merkez Bankamız almıştır.

Türkiye’de üretilen altın madenini yerli ve yabancı özel sektör işletmeleri yapmaktadır.

Sadece dört altın madeni, FETÖ dolayısı ile kamulaştırılan İPEK KOZA şirketi, TMSF aracılılığı ile devlet tarafından işletilmektedir.

Şimdi bir hesap yapalım. Türkiye’de kamu yıllık 100 ton altın üretirse, yarattığı istihdam ve katma değer haricinde cari açığı kapatmada ne kadar katkı sağlar.

Bugün (31 Ağustos 2020) altının 1 KİLO fiyatı 62.835.-USD, 1 ons altın fiyatı ise 1.964,22 USD.

1 ton altın değeri 62.835*1.000 = 62.835.000 - dolar

100 ton altının değeri 62.835.000 * 100 = 6.283.500.000.- USD

Tekrar edelim.

Türkiye’de en az 3 bin 500 TON altın rezervi var. Bu rezervi devlet değerlendirir, senede 100 TON altın üretirse Türkiye USD ve AVRO yerine kullanabileceği yıllık 6 milyar dolardan fazla değer üretecektir. Ürettiği bu değer, borçlanarak değil, kendi doğal kaynaklarını değerlendirerek olacaktır.

Nedense Türkiye’de kömür, demir, bakır, çinko, mermer, traverten, granit vs. madenlerin çıkartılmasında kesilen ağaçlara ses çıkartılmazken, Alman vakıflarının himayesinde Bergama köylülerimiz ayaklandırılmakta, aydınlarımız vicdanlarından yakalanarak, başka hiçbir madene değil ama altın madenine canlarını ortaya koyacak şekilde karşı çıkarılmaktadır.

Orman bakanlığı rakamlarına göre Türkiye’de yılda kesilen ağaç içinde, altın madeni için kesilen ağaç, istatistiki bir değer dahi taşımamaktadır.

YILLIK 6 MİLYAR DOLARLIK DEĞER

Siyanür ise başka bir başlık. Madenciler siyanürün çok pahalı bir madde olduğunu. Siyanürü doğaya bırakmanın, öncelikle bir ton kayanın içinde aranan 1-3 gram altını da telef etmek olacağını. Dolayısı ile siyanürün eser miktarda dahi doğaya bırakılmasının kendilerince mümkün olmadığını söylemektedirler.

Ayrıca Türkiye’de kullanılan siyanürün en çok yüzde 5’i altın üretiminde kullanılmakta olup, yüzde 95’inin başka sektörler tarafından kullanıldığını, ancak o sektörlere yönelik herhangi bir karşı çıkışın olmadığını belirtmektedirler.

Sonuç şudur;

Türkiye kendi cari açığını kapatacak, yılda minimum 6 milyar doları kendi toprağından kazanacak olanaktan mahrum bırakılmaya çalışılmaktadır.

Bu bilim dışı karşı çıkışa en çok karşı çıkması gereken aydınlarımız alet edilmektedirler.

Türkiye 2017 yılından bu yana, Türkiye’de çıkan altına Merkez Bankası'na ön alım koşulu getirmiştir. 2019 ve 2020 yılının bu ayına kadar dünyada en fazla altın alan Merkez Bankasıdır.

Doğal kaynaklarımız bizimdir. Aydınlarımız alet edilerek bu kaynaklarımızın değerlendirilmesi engellenemeyecektir.