Aman dikkat! ABD planı devrede!

Barzani Kerkük ve Musul vilayetinin önemli bölümünü fiilen topraklarına kattı. 25 Eylül’de bağımsızlık için halk oylaması yapacak. Sonucu başından belli bir seçim.
PKK/PYD Suriye’de alanını genişletiyor. Türkiye-Suriye sınırında koridor açılamasa da PKK/PYD Fırat’ın doğusuna iyice yerleşiyor.
Barzani’nin de, PKK/PYD’nin de arkasında ABD var.
Konunun uzmanları Barzani’nin bağımsızlık kararını ilk adım olarak değerlendiriyor. Arkasının geleceğinden kimsenin şüphesi yok. Uluslararası İlişkiler Uzmanı, Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, “Barzani başarırsa arkasından hemen Suriye gelecektir, PYD de aynı yolu izleyecektir” uyarısı yaptı. Planın mutlaka engellenmesini istedi. Bölgede görev yapmış tüm komutanlar da aynı görüşte.

KİM ENGELLER?

Barzani’nin bağımsızlık ilanı engellenmeli. PKK/PYD’ye “dur” denilmeli.
Tamam da kim engelleyecek, kim “dur” diyecek?
Yanıt tek: Türkiye!
İşte bam teli de burası. Herhalde anlamışsınızdır. Son günlerde yaşadıklarımızın sırrı da ortada.

TAŞLAR TEK TEK DÖŞENDİ

Son dönemde yaşananlar aynı planın parçaları. Hukuka güvenin sarsılması. FETÖ soruşturmaları konusunda şüphe yaratılması. Serbest bırakılan damatlar…
15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişiminin üzerine gidilmesini engelleyen tehditler. Bürokraside üst düzeyde görev yapan “Gizli FETÖ”cülerin korunması.
Arkasından da CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun durumu!
Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
Her şeyin safı makbulmüş. Ama insanınki değil. Bunların tesadüf olduğuna beni kimse inandıramaz. İnce bir plan söz konusu. Yugoslavya’da, Irak’ta, Suriye’de uygulanan taktikler. Diğer bir deyişle “çalışılmış” hareketler.

KİM BUNLAR?

Bu işlerin “üst aklı” belli. ABD ve CIA. Artık bu sır olmaktan çıktı. Peki bu planlarda görev alanlar kim?
Ben Erdoğan’ın yerinde olsam bu işler için güvenilir uzmanlardan bir ekip kurar, araştırırım. Çünkü hedefte kendisi de var. İktidarda olan kuvvet sürekli kriz değil, hayatın normale dönmesini ister.
Kim bunlar? İktidara yalakalık için işgüzarlık yapanlar mı? Yoksa devletin bütün kurumlarına yerleşmiş, bilinçli hareket eden organize bir ekiple mi karşı karşıyayız?
Açığa çıkması gerekmez mi?

CIA PROJESİ: CHP İLE HDP’Yİ BİRLEŞTİRME

Önce TSK ile PKK’yı yan yana getirmeye çalıştılar. IŞİD’e karşı Musul, Rakka operasyonunda çok gayret gösterdiler. Ayn el Arab’da (Kobani) belli ölçüde başardılar. Ama arkası gelmedi.
Son dönemde CHP ile HDP’yi yan yana getirmek için düğmeye bastılar. Kılıçdaroğlu’nun “adalet” yürüyüşünü bu iş için kullanmaya çalışıyorlar. CHP’den ve HDP’den açıklamalar peş peşe geldi.
Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş’ı ziyaretten söz ederken Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger HDP milletvekilleri için de yürüdüklerini ilan etti.
HDP’den selam anında alındı. HDP’li Mithat Sancar, “Yürüyüşü fırsata çevirme” çabasında. İmralı müdavimi Sırrı Süreyya Önder işi ağırdan alıyor. CHP’den çağrı bekliyor. “Yan cebime koy” tavrında.

TUZAK

Cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşelidir. İlk başta çok masum gibi görünen hareketlerin perde arkasının pek masum olmadığı çok görüldü. Son dönemde Ukrayna, Gürcistan, … gibi ülkelerde yaşananlar ortada.
Asıl amacın ne olduğu sonradan anlaşıldı. İki ülkenin halkı da büyük acılar çekti. Arkada ABD olunca acısız olmuyor. Suriye ve Irak’ta yaşananları söylemeye bile gerek yok. Her şey açıkta. Milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı, yüzbinlerce tecavüze uğramış kadın!
Söz konusu “2.İsrail” olunca bütün riskler alınıyor.
Türkiye de hızla tuzağa çekilmek isteniyor.
Ama hemen belirtelim. Bu millet yaşayarak tecrübe kazandı. Tuzağa düşmez!