Amerika, ekonomimizi mahvedici güce sahip midir? - 2

Geçen yazımızda bu sorunun cevabı için ABD ekonomisi ve Türkiye-ABD ticaretini incelemiştik. Bugün de dünyayı sömüren ABD'nin sömürücü yüzünü göstermek istiyoruz.

KENDİNİ KUTSAYAN AMERİKA
Bob Dylan'ın "Tanrı'yı kendi yanımıza alarak savaşmak" sözünde vücut bulan fikir Amerika'nın dünyada milyonlarca kişiyi öldürmesine yol açtı.
Filipinler'in işgalinde sözde uygarlık görevi yapılırken en az yarım milyon Filipinli ölüyordu. Bu savaştan yüzyıl sonra Filipin Ulusal Kongresi'nde konuşan başkan George W.Bush utanmadan "Bizim askerimiz Filipin halkını sömürge yönetiminden kurtarmış" diyebiliyordu.
1914'te Meksika, 1915'te Haiti işgal edilirken "ABD'nin etkisini olanca gücüyle dünya üzerinde göstermeye hakkının olduğu ve bu amaca ulaşmak için de gerekli her türlü aracın kullanılabileceği" inancı ile hareket ediliyordu.
ABD, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren kendisini üstün görme kibri ve şımarıklığına girdi. Vietnam'da 10 yıl, Panama'da, Grenada'da, Irak'ta ve Suriye'de yaptığı işgaller ve kısa savaşlarda binlerce insanın ölümünü umursamıyordu.
Öyle ki Baba Bush 1991'de Sovyetler Birliği dağıldığında yaptığı konuşmada tarihi değiştirerek "İki yüzyıldır Amerika dünyaya özgürlük ve demokrasinin esin kaynağı olarak hizmet vermektedir" diyebilmiştir.
Peki, Amerikalı aydınlar ne diyordu: Amerika'nın yayılmacı bir güç olduğuna, dünyanın geri kalanına baskı yaptığını kabul ettikleri halde bu yayılmacılığın Britanya, Fransa, Hollanda ve Almanya imparatorluklarının yayılmacılığı gibi olmadığını ifade ederek ABD'nin yayılmacılığına onay veriyorlardı.

AMERİKA ARTIK HİLE YAPIYOR
Kölelik, ırkçılık, ekonomik adaletsizlik, Kızılderililerin katledilmesi, yayılmacılık savaşları gibi yaşanan tarih, Amerika'nın halklara uygarlık ve mutluluk getirme iddiasında hile yaptığını artık tüm dünya görüyor.
Irak'ı işgal edip bombaladığında BM'nin onayını almamıştı.
1995 yılında Clinton Hükümeti 145 devletin kabul ettiği Biyolojik Silahla Konvansiyonu'nu güçlendirmeyi reddetti.
Küresel ısınma sürecini azaltmaya yönelik Kyoto Protokolünü imzalamadı.
İşkence gibi insan haklarını ihlal eden ülke olarak birinci sıraya yerleşti.
Bütün yayılmacılığını "biz özgün ve iyi huylu yayılmacıyız" doktrini ile yaptı.
Ekonomik ve siyasi ambargolarını "Bağımsızlık Bildirgesi"nde yer alan ilkelere aykırı biçimde gerçekleştirdi.

AMERİKALI DA ELEŞTİRİYOR
Amerika'nın geldiği durumu dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu kabul etmiyor ve mücadele ediyor. Bunun yanında Amerikalılar da hükümetlerinin bu yayılmacılık ve insanlığa zarar veren anlayışına şu sözlerle karşı çıkıyor:
"Eğer vatanseverlik hükümetimize hiçbir eleştiriye kalkışmadan destek vermek demekse ve hükümeti eleştirmek vatanseverlik dışında kalıyorsa, o halde vatanseverlik totaliter yönetim anlayışını kabul etmek demektir. Eğer demokratik bir ülkede yaşayacaksak, Bağımsızlık Bildirgesi'nin hükümetleri herkese eşit yaşama hakkı, özgürlük ve mutluluk sağlamakla yükümlü kıldığı hükümlerine sadık kalmalıyız. Zaten Bağımsızlık Bildirgesi herhangi bir hükümet biçimi bu amaçları yıkacak duruma gelmişse, insanların bu hükümeti değiştirme ya da tasfiye etme hakkı vermektedir."

TRUMP EN KÖTÜ ÖRNEK
Amerika ve dünyanın şansızlığı Amerika'nın başında Trump gibi bir başkanın olması ve dünyayı vasat liderlerin yönetmesi bizce. Tanrı, bize bu liderleri göndererek cehennemin esas dünyada olduğunu bize gösteriyor.
Trump, Bağımsızlık Bildirgesi'ni bir kenara iterek, tüm insanların yaşamaya, özgür olmaya, mutluluğu peşinde koşmaya hakları olduğunu unutarak parmak sallayıp tehdit ediyor. Kendini kutsayan Amerika'yı daha da sevimsiz hale getiriyor.
O ÖYLE, YA BİZ
Trump tehdit etti, şunu yaptı, bunu söyledi. Anladık... Biz ne yapıyoruz? Biz maalesef şirinlik yapıyoruz! Eğer birine posta atacaksan dövüşmeye hazır ol. Korkup çekileceksek posta atma. Blöf yapma.
Ülkemizin blöf yapmayacak, onurlu dış politika izleyecek ve dövüşe girmekten çekinmeyecek bir ülke olmasını sağlayacak, milli refleksleri olan hükümetlerle yönetilmesini Tanrı'dan dileyelim ve kalkınmış ve uygarlık projesini başarmış bir ülke yaratmak için gece gündüz demeden çalışalım.
Devam edeceğiz... Gelecek yazıda ABD'nin ekonomik silahlarını yazacağız.