Ana tilki yalan habere 1,6 milyar ceza öderken yavru tilkiler ne alemde?
Bizdeki yavrusunun adı da “Tilki TV” olan FOX TV’nin ABD’deki ana kuruluşu, “defamation=karalama, küçük düşürme” suçundan kurtulmak için 1 milyar 600 milyon Türk lirası (yaklaşık 800 milyon dolar) para ödemeyi kabul etmiş. Neden bu kadar para ortaya saçılmış diye soracaksınız? ABD’deki 2020 Başkanlık seçimlerinde, Trump’ın seçim sonuçlarına itiraz etmesi üzerine, FOX TV ekranlarında “oy sayma makinası olan Dominion” marka aletler, üreticinin adı da açıkça ifade edilip sahtecilikle suçlanmış. Oy sayma makinası şirketi Dominion da, “marka adının zarar gördüğünü, şirket değerinin düşürüldüğünü, satışları olumsuz etkilediğini” iddia edip mahkemeye başvurmuş. Şirket, 1,6 milyar (32 milyar TL) dolar tazminat talep etmiş. FOX şirketi de, mahkeme sürecinde isminin zedelenmesi yerine, kasasının zedelenmesini tercih etmiş. Ve Dominion şirketine bu miktarın yarısı olan 1 milyar 600 milyon Türk lirasına denk düşen 800 milyon doları, “sus payı” gibi vererek konuyu kapatmayı tercih etmiş. Hayırlı olsun, Allah selamet versin diyelim ve Ana Tilki (FOX) TV’nin konusunu burada kapatalım.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ DEDİNİZ?
Gelelim Türkiye’de uzun süredir yayın yapan Yavru Tilki (FOX) TV’nin, anasının yaptığının aynısını Türkiye’de yapmasına. Ve bu konuda, “dünyanın en özgür ülkesi” ödülü alacak derecedeki devlet “hoşgörüsüne”. Fox TV Türkiye, daha kurulduğundan bu yana, muhaliflik görevini en başarı ile veren bir Amerikan yavru TV kanalı olarak kendisini gösterdi. Memleketimizdeki bilimum CHP’lilerin, kendine biraz da olsa solcu diyenlerin, pos bıyıklı modası geçmiş sözde “sosyalistlerin”, ve hatta ellerine geçirdikleri bu TV platformunu en usta şekilde kullanan PKK’lıların taptıkları bir politik organ oldu. Şimdilerde, CHP içindeki fraksiyonlar ve gruplaşmalara paralel şekilde, SZC TV ve Halk TV gibi kardeş tilkiler de FOX ile yanyana yayın yapıyor olsalar bile, FOX TV tilkiliğin en ustasını hala yürütebilmekte. Türk geleneklerini kökten değiştirme amacında olan dizi yapımlarının yanısıra, günün her saatinde ekrana çıkardıkları marjinal siyasilerin ağzından yalanların, iftiraların, bozgunculuğun alasını yapıp, ana FOX’un büyük ceza yediği “defamation=karalama” suçlarını işlemekteler. Onların yayınlarına bakarsanız, Türkiye’de iyi giden hiçbir şey ve hiçbir kişi bulunmamaktadır ve her şey zifiri karanlıktır. Bavulunuzu toplayıp, bir an önce buralardan ayrılmanızı adeta teşvik etme kanalına dönüşmüş durumdadır.
TÜRKİYE: HER ŞEYİN FELÂKET OLDUĞU BİR YER Mİ!
Hele de, deprem felaketinin sonuçları altında inlediğimiz bu son iki ayda, Mayıs’taki seçimler nedeni ile, bu tür “karalamaların” dozu iyice arttırılmış oluyor. Deprem sonucundaki halk dayanışmasından hiç bahsetmezken, ortaya çıkan bazı eksik veya hatalı kararlar, ortamı daha da karartacak malzemeler olarak kullanılıyor hala. Bu yayınlarda, Türk devletinin hemen her kurumu, Kızılay, Afad, Türk ordusu, yani devlet katından yer alan her şey ve herkes hedeftedir. Çoğunlukla, sonradan yalan ve yanlış olduğu ortaya çıkan haberler, doğrulanmaya bile gerek duyulmadan yayınlanıp, kamuoyu yaratma görevi yerine getirilir onlar tarafından. Elbette Amerika’daki Ana FOX böyle habercilik yapıyorsa, yavru FOX da yapacaktır diyebilirsiniz. Ama bizdeki tilki açısından, yaptığı her şey yanına kar kalıyor. Tüm sosyal medyada yer alan “manipülasyon” yalan haberler, masum milyonların kafalarını karıştırıp, depremden bile daha zararlı etkiler yaratırken, bunları bilinçli şekilde yönlendiren kişi ve kurumlar sadece RTÜK’ün bazı ufak cezaları ile durumu kolaylıkla kurtarabiliyorlar. Bu önemsiz cezalar bile, “diktatörlük, faşistlik” gibi devlete yönlendirilen suçlamalar hengamesinde, işe yaramaz birer oyuncak haline geliyor. Yani bunların caydırıcı, vazgeçirtici ve zorlayıcı etkilerinin olmadığı gün gibi aşikardır. Ondan dolayı da, gerek sosyal medyada, gerekse FOX TV gibi kanallarda, hala hemen her gün aynı karakterde “defamation=karalayıcı” yalan yanlış yayınlar sürdürülmekte.
ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRI: MEMLEKETİN VAR OLMA SAVAŞI
Elbette Biden yönetimi, 18 ay sonra yapılacak olan 2024 ABD Başkanlık seçimlerinde, Trump’ı destekleyeceği kesin olan FOX TV’yi cezalandırıp, gözünü korkutmak amacında da olabilir bu dava ile. Ama teknik olarak, böyle bir davanın açılabilmesi ve ABD’nin en etkili yayın kuruluşlarından birinin mahkum edilmesi bile, Türkiye açısından da öğretici olmalıdır. Bizde ise, hem tüm sosyal medya kanalları, hem de FOX TV türünden sözde muhalif yayın organlarının, devlet içinde bir yabancı devlet gibi varlık sürdürmeleri, ülkemiz açısından uzun dönemli ve kabul edilemez sonuçlara yol açmaktadır. Bizim de, aynen ABD’nin kendi devlet otoritesini kendi kurumlarına kabul ettirmeye çalışmasına benzer tutum almamız gereklidir. Elbette Türk devleti, Türkiye’deki yavru Tilki (FOX) TV’ye bu kadar ağır bir ceza verdirse, en başta ABD’nin kendisi hemen “diktatörlükten ve basın özgürlüğünün olmamasından” şikayete başlayacak ve protestolar çekecektir. Ama, kendilerinin bile fırsat vermediği ve şiddetle cezalandırdığı “yalan yanlış haberler ve karalama” kampanyalarına, Türk devletinin izin vermesini istemesi, en basit deyimiyle bir iki yüzlülüktür. Ve bu ikiyüzlülük şiddetle mahkum edilip, devletin bekası ve 84 milyon insanımızın geleceği için gereken yapılmalıdır. Sansürcülük başka bir şeydir, bir ulusun kendi varlığını savunması için oyunun kurallarını herkese hatırlatması başka bir şey!