Anayasa Mahkemesi Başkanı FETÖ’cüler gibi konuştu
Dün Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan’ıdinlerken acı acı gülümsedim. Devletin içine sızarak bütün kurumları kontrol eder hale gelen FETÖ’cüleri hatırlattı bana. Çünkü üslubu ve konuşmasındaki gerekçeler onlarınkine çok benziyordu.
Ne diyordu FETÖ’cüler: Türkiye’de askeri ve bürokratik vesayet var. Bu vesayet kırılmadan demokrasi geliştirilemez.
Böyle diyerek devletin temel direnç noktalarındaki bürokratları ve askerleri devre dışı bırakmışlar, oralara kendi adamlarını yerleştirip darbe yapacak hale gelmişlerdi.
AYM Başkanı Zühtü Aslan, halen o noktada... 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında tıpkı FETÖ’cüler gibi asker ve sivil vesayetçi arıyor.
Bay Aslan, öyle hızlı ki işi ta 1913’teki Babıali baskınına kadar götürdü. 15 Temmuz’un arkasında İttihatçı aradı.
FETÖ’cüler gibi orada da tarihi çarpıttı. Balkan Savaşı’nda iktidarda dinci-hilafetçi parti Hürriyet ve İtilafçılarvardır. Bunların emrindeki Osmanlı ordusu Bulgar ordusu karşısında perişan olmuş, düşman kuvvetleri Çatalca’ya kadar gelmiştir. Düşmek üzere olan İstanbul’u kurtarmak için Enver ve Talat Bey’lerin başını çektiği İttihatçılar harekete geçerek 23 Ocak 1913’te iktidara el koymuşlardır.
İttihatçıların yönetimindeki ordu yenilenmiş, bürokrasi düzeltilmiş, karşı saldırı ile Edirne bile kurtarılmıştır. Aynı İttihatçılar Çanakkale Zaferi’ni kazanacaklardır.
Zühtü Bey, bütün Trakya’nın Bulgar çizmesi altında kaldığı o tarihi mi özlüyor acaba?
ABD’DEN SÖZ ETMEDİ
AYM Başkanı Aslan;Türkiye’nin asker ve sivil bürokrasisini demokrasi düşmanı gösterirken Amerika’ya tek laf etmedi. Bu da FETÖ’cülerin çok belirgin tutumudur.
Kendisine soruyorum: Asker, NATO’ya girilene kadar hiç darbe yapmamış ve darbeye kalkışmamışken neden NATO’dan sonra ikide bir harekete geçmiştir?
Demek ki darbecilerin arkasında NATO ve onu yöneten ABD vardır. 15 Temmuz’u planlayan Amerika’dır. Darbenin elebaşıları da orada oturmaktadır. Bunu Cumhurbaşkanı da Başbakan da söylüyor ama AYM Başkanı ağzına alamıyor.
Ve bence propaganda yapıyor. Amerika’nın suçunu örtüp asker-sivil vesayet gibi artık çürümüş gerekçeler imal ediyor. Böylece 15 Temmuz darbe girişiminin gerçek suçlularını gizliyor.
Evet, AYM’nin başında bir sorun var...
***
AKP GATAKULLİ YAPIYOR
Hatırlayın o günleri: FETÖ’cüler bir Ergenekon uydurarak emekli subayları bile subayı Silivri’ye tıkmışlardı. Bu insanlar hastalandıklarında GATA’ya kaldırılıyorlardı. İşte bu durumu bile hazmedemeyen çete elebaşısı Fethullah Gülen 2009 yılı Mart’ında şöyle diyordu:
“Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var. Bana da öyle geliyor. Baksanıza sürekli Silivri Cezaevi’yle GATA arasında, bir ara Cengiz Çandar söyledi, yatay geçiş, yani yatış geçişi var. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumluyor; ‘Bu işin içinde bir ‘GATA’kulli var’. Hükümete karşı da bazı hesaplar seziliyor. Bunlar iyi şeyler değil.”
2009’da Fethullah Gülen, hükümeti koruyormuş görüntüsü altında GATA’yı düşman gibi gösterip yıkmaya kalkıştı.
7 sene sonra FETÖ ile mücadele ettiğini söyleyen AKP; Fethullah Gülen’in dediğini yaptı. Sivilleştirme adı altında GATA’yı darmadağın etti.
Sözün kısası ortada büyük bir Gatakulli var.
AKP, halen Fethullah’ın gösterdiği yolda kararlı biçimde ilerliyor.
Gatakulli yaparak...
Bu yüzden AKP’deki FETÖ’cülere dokunmuyorlar ya...
***
BUNLAR NASIL AİLEDİR?
O iğrenç olayları hatırlayın: Karaman’da dincilerin elindeki Ensar Vakfı ile Karaman İmam Hatip Mezunları Derneği’nde (KAİMDER) kalan erkek öğrencilere; ders veren öğretmen tarafından tecavüz edildiği (fiil-i livata) ortaya çıktı.
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı nasıl bir inceleme yaptı ise Ensar Vakfı ile KAİMDER’in bu alçakça tecavüz işlerinde bir sorumluluklarının olmadığına karar vermiş ve bunları aklamış.
AKP’li başbakanın, bakanların arkasında durdukları Ensar Vakfı’na savcıların dokunamayacağını biliyorduk.
Gel gör ki çocukları böyle sapık tecavüzüne uğrayan aileler, ilgililerden şikayetçi olmamışlar.
Yetmedi...
Bu aileler, çocuklarına tecavüz edilen bu yurtları övmüşler...
Ey Karaman’dakiler!
Siz nasıl ana-babasınız? Oğullarınıza tecavüz edilmesine dolaylı yoldan destek verir hale geldiğinizi görmüyor musunuz?
Sizi kim bu hale getirdi, kim?
Ses ver Ey Karaman!