Andrey Gennadiyeviç Karlov

Andrey Gennadiyeviç Karlov, 2013 yılından beri Rusya’nın Türkiye’deki temsilcisiydi. 4 Şubat 1954 doğumlu. 62 yaşında bir diplomat. Evli ve bir oğul sahibi.
19 Aralık 2016’da Ankara’da, büyükelçiliğine yürüyerek beş dakikalık mesafedeki Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açılışı yapılan bir resim sergisinde öldürüldü.
Saldırgan Halep ve Suriye diye bağırıyordu. Suriye’nin beş yıldan bu yana sürdürdüğü ulusal direnişin zafere doğru yürüyüşüne kızgındı. Son bir haftadır Halep’ten yayılan yalan haberler ve sahte fotoğraflar eşliğinde İstanbul’da öfke yürüyüşleri yapanların ve sosyal medyadan sağa sola tehdit yağdıranların son sesi oldu.
Büyükelçi, Rusya’nın Türkiye’ye emanetiydi. Katledilmesi yalnızca Rusya’yı değil, aynı ölçüde ve daha da fazla evsahibi olarak bizi, Türkiye’yi üzdü.
Emanetin canına kastediş, Rusya ile Türkiye arasındaki yakın işbirliğini kırma denemesi oldu. İki tarafın açıklamalarından belli ki, başaramadılar. Aksine, ortak acılar işbirliği iradesini güçlendirip iki ülkeyi birbirine daha çok yaklaştıracak.
*
Suikastten geriye kalan ve açıklığa kavuşturulması gereken ne kadar çok yönetim zaafı var.
Serginin ortağı, Çankaya Belediyesi.
Türkiye’nin adeta iki gözünün tam ortası Çankaya’nın belediyesi, bu sergiye bir öğrenci resim sergisiymiş gibi mi baktı? Merkez binasını bu sergi sırasında da Kuğulu Park gibi açık gezinti alanı mı saydı? Serginin ortağı olan Çankaya Belediyesi’nin başkanı ve yöneticileri Büyükelçi’yle birlikte değiller miydi?
Çankaya Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir parçası. Türkiye’nin kalbi, başka devletlerin evsahibi Ankara’nın belediyesi, böyle resmi kurumların sosyal - kültürel etkinlikleri için hiçbir özel dikkate sahip değil mi? Türkiye terör saldırılarıyla tehdit edilirken, Ankara belediyeciliği bu tehditlere karşı şimdiye kadar hiçbir önlem alma sorumluluğu duymadı mı?
Sözünü ettiğim dikkat ve önlemler polisiye olanlar değil. Belediyenin özgün konumuna ve hizmet verdiği kesimlerin özelliklerine göre biçimlendirilecek yönetim ve organizasyon önlemleri. Belediyecilik anlayışının gözden geçirilmesi zorunlu.
*
Suriye, 2011’den bu yana, beş yıldır, her biri başka bir devlet tarafından “vekalet”le donatılmış, silahlandırılmış terör örgütlerince kana bulandı. Suriye halkı direndi. Ülkesini geri kazanmaya başladı.
Batı kasası ve medyasınca beslenen kaynaklar, Irak işgalinde olduğu gibi, sahte görüntü ve yalan haberlerle ortalığa düştüler. İstanbul’da Suriye halkına karşı ölüm sloganları atan gruplar yürüyüşe geçirildiler. Rusya ile Türkiye’nin işbirliğine karşı hedeflerine Rusya’yı koydular. Türkiye, bir yandan Rusya ve İran ile birlikte Suriye’de işgalin, vekalet savaşlarının, yıkımın sona erdirilip barış devri açılsın diye çalışırken, Türk kamuoyunun anlamakta zorlandığı ‘cihat’ yürüyüşlerine seyirci kaldı. Bu seyir halinin bedeli, bir tetikçinin güvenlik kuvvetleri içinde halâ barınabilmesi ve Büyükelçi Karlov’un kanına girme fırsatı bulması oldu.
İktidar, sözde ‘sıfır soruncu’ gerçekte ise küreselci saldırgan güçlere ait politika yanlışının tüm izlerini temizleme göreviyle karşı karşıya.
Suriye’deki dıştan körüklü yangın bir an önce söndürülmeli.
*
Andrey Gennadiyeviç Karlov’un katli, tarihe, yaşadığımız acı ve karmaşık zamanın üzüntü verici simgelerinden biri olarak geçti.
Sağlam, açık, güçlü bir irade sergilemeli ve bu devri hem ülkemizin hem Suriye’nin hem Rusya’nın, bölgemizin ve dünyanın yararına olacak adımlar atarak kapatmalı. Beşiktaş, Kayseri ve Büyükelçi katliamları artık son olmalı.