Arena, kurultay görecek!

Türk siyaseti, Amerikancı 12 Eylül darbesinin ‘piyasacı’ atağı karşısında direnemedi ve kurultaylarını kaybetti. Siyasi partiler kurultay hazırlıklarına artık reklam ajanslarıyla çalışarak başlıyor. Yapılacak şov planlanıyor, balonlar şişiriliyor, konfetiler hazırlanıyor...

Anadolu’nun dört bir yanından gelen delegelere ise şovu alkışlamak kalıyor.

Aydınlıkçılar bu dayatmayı reddetti.

Vatan Partisi, kurultaylar öncesinde, rapor taslağı hazırlanırken, teşkilatların en alt birimlerinden başlayarak merkez organlara kadar görüş topluyor. Köylerden, sendikalardan, esnafımızdan, sanayicilerimizden, aydın ve sanatçılarımızdan eleştiri ve öneri isteniyor. Fikirler tek tek ele alınıyor. Her cümle için saatler süren istişareler yapılıyor. Yarın başlayacak Soner Polat Kurultayı’nın Rapor Taslağı’nın son hali gece geç saatlere kadar süren çok sayıda toplantıyla hazırlandı. Mutlaka okuyunuz.

Bir gün yetmiyor! Görüşmeler üç gün boyunca yapılıyor. Bini aşkın delege Kurultay’ın sahibi olarak sahnenin önünde yerlerini alıyor. Katkı sunuyor, itiraz ediyor, eleştiriyor. Delegesi olan Kurultay!

Görevli çığırtkan yok. Amigosu olmayan Kurultay!

Uğultu yok, dikkat var! Konuşmalardaki vurgular not alınıyor. Defteri ve kalemi olan Kurultay!

Salon dışında kulis peşinde koşan birini göremezsiniz. Hizipleşme, dedikodu, adamcılık, kayırma, torpil en büyük ayıp!

'Tam Bağımsız, Devrimci, Birleşen, Üreten, Güçlü Türkiye!' denilince yüreği yanardağ gibi çarpan fedailer toplanıyor. Ateş hattından geliyorlar! Arkadaşlık duygusunun dolup taştığı Kurultay!

Şov yok ama nitelikli sanatsal gösteri ve coşku, göz yaşartacak türden...

Süreç analizi yapılıyor, çözüm üretiliyor, sorumluluklar belirleniyor, kollar sıvanıyor...

Görev çıkaran Kurultay!