Arşiv yoksunu bir toplum

Okurlarım anımsayacaklardır, bu köşede haftada bir yazarken, kendi isteğimle iki haftada bir yazmaya başladım. Nedenini o günlerde de açıklamıştım, elimde beni çok uğraştıran bir kitap çalışması var. Sonunda bitirdim, üzerimden büyük bir yük kalktı. Ancak fotoğraflarla, bazı belgelerle desteklemem gereken bir kitap, bu anlamda hâlâ bazı eksikleri tamamlamaya çalışıyorum.

Genellikle gecekonduları konu alan romanlar, öyküler yazdım şimdiye kadar, özellikle gecekonduları anlatan roman ve öykülerimde yazdıklarım yaşadıklarıma, gözlemlerime dayanır; ancak bu kitabımın konusu öncekilerden çok farklı. Spor tarihimizin efsane isimlerinden Yaşar Doğu, Celal Atik, Mersinli Ahmet, Nasuh Akar gibi büyük şampiyonların hayatını, daha sonra Roma Olimpiyatlarında (1960) hâlâ aşamadığımız, büyük bir başarı kazanan Müzahir Sille, Mithat Bayrak, Tevfik Kış, Ahmet Bilek, Mustafa Dağıstanlı, Hasan Güngör, İsmet Atlı gibi şampiyonların hayatlarıyla birleştirerek, iç içe, aynı roman kurgusu içinde anlattım. Bu şampiyonların yaşamlarının kesişen olaylarını, mekânlarını araştırarak yazdım. Kitabın araştırma faslı dört yıl sürdü, ayrıca üç yıl da güreş yaptım, okuyanlar göreceklerdir, bu ikincisi olmasaydı sanırım bu kitap olmazdı. 1960 Roma Olimpiyatları'nı izleyen Erdoğan Arıpınar gibi hâlâ hayatta olan gazetecilerin -çoğu rahmetli oldu- arşivlerine ulaşmayı çok istiyorum, umarım bana kendileri ya da yakınları yardımcı olurlar.

TRT ne iş yapar?

Kitabımın sonunda teşekkür borçlu olduğum, kendileriyle görüştüğüm, bilgiler aldığım insanların uzun bir listesini vereceğim. Nedret Güvenç'ten, Deniz Tanyeli'nden tutun, İsmet Atlı'ya, Tevfik Kış'a kadar, belki de ne ilgisi var diye şaşıracağınız yüzlerce kişiyle görüştüm, onlara teşekkür edeceğim. Ama teşekkür edeceklerim arasında tek bir kurum ya da kurum yetkilisi yok, güreşle ilgili bu kitabım dolayısıyla yararlanacağımı sandığım kurumlardan, örneğin ne TRT'den, ne Güreş Federasyonu'ndan ne de Anadolu Ajansı'ndan en küçük bir bilgi, belge alamadım. Üstelik ücretini ödemeye de hazırdım. 1960 Olimpiyatları'nda şampiyon olmuş yedi güreşçinin hiçbir maçının görüntüsü yok TRT'de, üstelik ilgili birimlerin başında öğrencilerimiz de var, yazılı ve sözlü başvurularımın sonucu hep boş çıktı. 1960 Olimpiyatları'nda TRT'nin henüz kurulmamış olması, işin bahanesi olamaz, hâlâ bugün de ellerinde olanaklar var. TRT'de konumla ilgili bir görüntü varsa, iş bitmiş değil, isterlerse bana yardımcı olabilirler. Son bir çare olarak ilgili kurumlara buradan seslenme gereği duydum!

Yörük Ali, bizde bir güreş şampiyonunun oynadığı ilk film, Celal Atik'in filmi. Celal Atik'in çocukları Fahrettin Atik, Kemal Atik de benim gibi bu filmin peşinde. Bulamıyoruz. Yörük Ali'nin son olarak on beş yıl kadar önce Kanal 6'da gösterildiğini duydum, bu durumda Kültür Bakanlığı'nda bir kopyasının olması gerekir, ama bana hep olumsuz yanıt verildi. Umarım şu günlerde yeni bir gelişme olmuştur bakanlık arşivinde. Hâlâ ilgi bekliyorum onlardan. Amerika'da yaşayan filmin yönetmeni Esat Özgül ölmeden önce çok yardımcı olmak istedi, İstanbul'daki dostlarını aradı, o da işin içinden çıkamadı. Esat Özgül, Özen Film'in depolarında olabileceğini yazmıştı bana.

Milli Kütüphane

Milli Kütüphane bu romanım dolayısıyla aylarca kapandığım kurumlardan biri, Emek'teki evime çok yakın. Eski gazeteler eksik de olsa, mikro filme alınmış, sanırım yakında dijital ortama geçeceklermiş. Bu iş o eksikler de tamamlanarak yapılırsa çok iyi olur, Milli Kütüphane kutlanacak bir iş başarmış olur. Bu kurum bazı alaturkalıklardan kurtulursa, daha da iyiye gidebilir. Burası araştırma yeri, ama gidin görün, öğrenciler yazık ki ders çalışma mekânı olarak kullanıyorlar, kapıda yüzlerce metreyi bulan kuyruklar var. Gençliğin barınma sorununu kolayca anlayabiliyorsunuz. Özellikle öğrenci evleriyle uğraşanların şöyle saat 13.30 civarında Milli Kütüphane'nin önünden geçmelerini öneririm. Öğrenciler ev bulamıyorlar, bulanlarla da devlet uğraşıyor. Ayıptır, ilkelliktir bu. Milli Kütüphane'nin önünde bazen yüzlerce metreyi bulan kuyrukların nedeni evsizlik... Öğrenci ev bulabildiyse şükredin, bırakın kiminle kalacağına da kendisi karar versin.

Bu çalışmalarım sırasında güreş ayakkabısı koleksiyonu yapan yabancılarla bile karşılaştım, ama bizde en değerli belgeler, anılar saklanamamış, arşivciliğimiz çok zayıf.