Artık strateji zamanı
Suriye’de geçmişi karıştırmanın şu anda hiçbir faydası yok! Ancak dersler çıkarmayı da ihmal etmemeliyiz! İşin şakası yok! ABD, 1999’dan bu yana ilk defa hava muharebesi ile diğer ülkeye ait bir savaş uçağını düşürdü. Birleşmiş Milletler’e (BM) üye egemen bir ülkenin uçağı kendi hava sahasında vuruldu. ABD’nin yayımladığı gerekçeyi uluslararası hukukun hiçbir yerine sokamayız! Yine de Tomahawk saldırısından sonra ülkemizde atılan sevinç çığlıklarının kesilmesi sevindirici! ABD şimdi de acemi Makron’u da peşine takarak Suriye’ye saldırmak için bahaneler arıyor!
NİÇİN STRATEJİ?
Stratejisiz taktiklerin hiçbir işe yaramadığını, sanıyorum artık öğrendik! Öncelikle köşeli bir stratejiye ihtiyaç var! Bu stratejiyi belirleyemezsek, sürekli patinaj yaparız…
Krizin başlangıcından itibaren hep şunu söylemedik mi? Güvenli bölge kuralım ve insani dramı engelleyelim! Haklıydık ama bunu Obama kabul edemezdi. Çünkü kendi stratejisine uygun düşmezdi. Terör kantonlarını birleştirmek zorundaydı. Kürt kantonlarına yönelik demografik hedefleri vardı. Hatırlayın, ülkemizdeki en yetkili ağız şunu söylememiş miydi? “Telabyad’ın yüzde 95’i Arap ve Türkmen, yüzde 5’i Kürt! Şu anda orası boşaltıldı! (25 Ekim 2015, Vatan)
En az yüz kere söylemedik mi? “ABD bize söz vermişti. Menbiç’e PYD girmeyecekti!” Oysa ki süreçlere stratejik vizyonla bakabilseydik, ABD’nin bu sözünü tutamayacağını çok kolay görürdük. “Rakka’ya ortak harekât yapalım!” diye tutturdukça tutturduk! Diyelim beraber girdik ve El Bab’da olduğu gibi IŞİD’in kafasını kopardık! Deyri Zor’a elini kolunu sallaya sallaya Suriye ordusu girmez miydi? Eğer Doğu Suriye’nin geleceği için ABD ile ortak bir stratejiniz varsa, sizinle birlikte Rakka’ya girer. Böyle bir durum yoksa sizi yanına yaklaştırır mı?
DURUM TESPİTİ
Ürdün sınırında ABD, İsrail, İngiltere ve Ürdün tarafından desteklenen Yeni Özgür Suriye Ordusu’nun silahlı mukavemeti ve ABD hava taarruzlarına rağmen Suriye rejim güçleri güneydoğuda Irak sınırına ulaştı. Hâlihazırda 85 kilometrelik sınır hattı Suriye denetimine geçti. Daha da önemlisi Irak Güvenlik Güçleri ile buluştu.
Palmira istikametinden Deyri Zor’u hedef alan Suriye Ordusu taarruzu gelişiyor…
Batı’dan yaklaşarak Rakka/Tabka ile Deyri Zor arasına girerek güneye inmeye çalışan PYD/IŞİD teröristlerini engellemeye çalışan Suriye Ordusu, PYD/IŞİD ve ABD uçakları tarafından doğrudan hedef alınıyor.
Batıda İdlip dâhil belirlenen çatışmazlık bölgelerine denetim sağlamak üzere Rus, Türk ve İran askerlerinin girmesi için planlamalar yapılıyor.
DEĞERLENDİRME
ABD, Ürdün sınırında ve Rakka güneyinde doğrudan savaşa girdi. Muharip uçaklar ile yerdeki Suriye rejim kuvvetlerini vuruyor, Suriye uçaklarını düşürüyor. Yine de gelişmeleri engelleyemeyince, daha büyük çaplı kuvvetler kullanmak için bahaneler arıyor. IŞİD diye bir derdi yok! Rakka ve daha güneydeki su ve hidrokarbon kaynaklarını, verimli tarım arazilerini denetlemek ve ilk aşamada PYD’ye yönlendirmek istiyor. Suriye Ordusunun ülkenin doğusundaki denetimini hiçbir koşulda kabul etmiyor. Demek ki Suriye’yi, PYD terör kantonları dışında bir kez daha bölmek istiyor.
Ateş düştüğü yeri yakar. Bizim için öncelikli tehdit PKK/PYD’dir! Su ve enerji kaynaklarına sahip olan PKK/PYD palazlanır. Rakka ve güneyine mevcut koşullarda giremeyeceğimize göre Suriye Ordusu’nun bu alana yerleşerek PYD’nin yayılma alanını daraltması, hiç kuşkusuz Türkiye’nin lehinedir. Böyle bir durumda PYD, Türkiye ile Suriye Ordusu arasında sıkışacaktır. Kaldı ki Haseke gibi PYD kanton bölgesinde de Suriye’nin askeri unsurları vardır. Ayrıca, IŞİD’in Rakka ile Deyri Zor/Palmira arasındaki irtibatı kesilecek ve iki parçaya bölünecektir. Irak Güvenlik Güçleri ile buluşan Suriye Ordusu’nun güneydoğuda etkinliği artacaktır.
Bu çerçevede tespit edilecek stratejinin iki önemli bacağı şudur: ABD ile Suriye’de işbirliği yapma ihtimalinin kırıntısı bile kalmamıştır. Esat karşıtı her girişim Suriye’den önce Türkiye’yi vurur. Stratejik plan, duygularımızın ve inanışlarımızın bir türevi değil, canımızı yaksa da mevcut koşulların ve sahadaki kuvvetlerin, sağlıklı bir muhakemeye dayalı denklemidir.