Aspen Güvenlik Forumu: Çaresizlik ve pervasızlık

Aspen Strateji Grubu tarafından 18-21 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlenen 14. yıllık Aspen Güvenlik Forumu’na CIA ve MI6 başkanlarının konuşmaları damga vurdu.

Her yıl, Aspen Colorado’da yapılan toplantılarda resmi görevliler, araştırmacılar ve gazeteciler ABD dış politikası konusunda tartışıyor. NATO ile yaşıt olan Aspen Enstitüsü’nün resmi misyonu, “Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli zorlukların çözülmesine yardımcı olmak için diyalog, liderlik ve eylem yoluyla değişimi sağlamak”. 1970’li yılların başından itibaren Aspen Strateji Grubu’nun düzenlediği Güvenlik Forumları yapılıyor. Geçen yıl ağırlıklı olarak “Rus İmparatorluğu’nu durdurmak” ana fikri etrafında geçen Forum’un bu yıl öne çıkan konuları arasında yine Rusya ve Putin’in liderliği etrafındaki tartışmalar olmakla birlikte, dışarıda ağırlıklı olarak Çin, içeride ise Trump tehlikesi üstü kapalı bir şekilde yer aldı.

SULLİVAN: UKRAYNA’DA RİSK ALDIK

ABD elitlerinin etkili gazetesi Politico, Forum’u şöyle yorumladı: “Bu yılki dış politika seçkinlerinin Rocky Dağları’ndaki toplantısına Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky gibi büyük isimler katıldı. Ancak kimlerin orada olmadığı ve nelerin söylenmediği belki de her yıl düzenlenen Aspen Güvenlik Forumu’nda öne çıkan konuşmacılar ve paneller kadar önemliydi.” (Politico, 22 Temmuz 2023)

Forum’da Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın “Ukrayna’da risk aldık” sözlerinin altını çizen Politico, Blinken’in “Rusya’nın Karadeniz tahıl anlaşmasından çekilmesinin ardından kaybedilen mal hacminin telafi edileceğini düşünmediği” yönündeki vurgusuna dikkat çekti.

Yine Politico’nun dikkat çektiği önemli bir nokta, Forum’da Ortadoğu konusunda sadece “Değişen Gelgitler: Yeni Bir Ortadoğu?” Başlıklı tek bir oturum olması ve buna hiçbir Amerikan resmi yetkilisinin katılmamış olmasıydı.

ESAS HABER İSTİHBARATÇILARDA

Fakat çarpıcı haber istihbaratçıların konuşmasındaydı. Aspen Güvenlik Forumu’nda konuşan İngiltere dış istihbarat servisi MI6’nın Şefi, İngiltere’nin eski Türkiye Büyükelçisi Richard Moore, Avrupa kıtasındaki Rus misyonlarında diplomat kimliğiyle çalıştığını ileri sürdüğü 400 kadar “Rus casusu”nun sınır dışı edildiğini açıkladı. Moore, 400 kadar Rus’un Avrupa kıtasından ayrılmasıyla Rusya’nın istihbarat kapasitesinin yarıya düştüğünü ileri sürdü.

Daha çarpıcı konuşma ise CIA’nın Başkanı William Burns’den geldi. İngiliz mevkidaşı Moore gibi eski bir diplomat olan William Burns, katıldığı panelde, moderatörün sorusu üzerine Çin’de 10 yıl önce çökertilen insan istihbarat ağını yeniden inşa ettiklerini söyledi. İki eski istihbaratçı kafadarın kendi aralarında yaptıkları sohbet havasında geçen, kıdemli gazeteci ünvanlı Mary Louise Kelly ile Burns’un kamuya açık söyleşisinde örtülü olarak Trump tehlikesi de vardı, Putin de, genel olarak Rusya’daki durum da, Çin de. Daha önceki kariyerinde Moskova’da Büyükelçi olarak çalışmış olan Burns’un “Wagner isyanı”na büyük önem biçmiş görünmesi dikkat çekti. Bu konu etrafında, Rusya’da Putin’in liderliği konusunda bir tartışma olduğu iddiasını esas alan bir propagandaya girişen Burns’un Kelly’nin sorusu üzerine “on yıl önce ülkedeki varlıklarını kaybettiği” iddia edilen CIA’nın “Çin’deki casus ağlarını yeniden inşa etme konusunda ilerleme kaydettiğini” söylemesi çarpıcı. CIA Başkanı Burns’ün Çin’deki istihbarat unsurlarının kaybını telafi ettikleri açıklaması, “Mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya” benziyor. 10 yıl önce varolan ajan ağı dağıtılan bir ülkenin bu tür konularda açıklama yaparken daha temkinli olması beklenir.

AVRASYA’DA KARARLILIK, ATLANTİK’TE TEREDDÜT

Aspen Güvenlik Forumu’nda Blinken, Burns ve diğer ABD resmi yöneticilerinin, konuşmalarında Rusya’ya karşı saldırgan dil, Çin’e karşı temkinli bir tutum dikkat çekiyor. Buna karşın Rusya’nın ilan ettiği “nükleer silah kullanma” kararlılığının ciddiye alındığı da açık olarak görülüyor. Aynı şekilde Çin’in Tayvan konusundaki kararlılığı da özenle not ediliyor. Bu bir yanıyla en genel tarifiyle dünyadaki çok kutupluluk karşısında ABD’nin çaresizliğinin itirafı olarak değerlendirilebilir. Ancak, buna bağlı olarak ABD ve İngiltere istihbarat örgütleri başkanlarının açıklamaları, Atlantik cephesinin pervasızlığının ulaştığı seviyeyi görmek bakımından dikkat çekici.

Bu tablonun ortaya koyduğu ve Türkiye açısından da önemle dikkat edilmesi gereken gerçek ise şudur: Avrasya’nın kararlığı Atlantik tehditelerini bertaraf edebilecek güçtedir.